ODD Yönetim ve Denetleme Kurulu 2014 Beklentileri Ana Sayfa > Seçtiğiniz Site Kısmı > 

ODD Yönetim ve Denetleme Kurulu üyeleri

 “2014’ün otomotiv pazarını” yorumladı

ODD Yönetim ve Denetleme Kurulu üyeleri, 2014’te “nasıl bir otomotiv pazarı beklediklerinin” tablosunu çizdi ve sektörün geleceğine yön verecek öngörülerini paylaştı.

ODD Yönetim  Kurulu Başkanı Mustafa Bayraktar

ODD’nin bilimsel dayanaklı önerilerinin değerlendirilmesini

Temenni ediyorum”

2014’ün ilk yedi ayına baktığımızda, otomotiv sektöründe önemli bir daralma yaşandığını görüyoruz. 2013’teki gelişmeler ışığında bu yıl için zaten temkinli bir yaklaşımımız söz konusuydu. ÖTV oranlarına gelen artış ile başlayan 2014, kur ve faiz oranlarındaki yükselişler, BDDK’nın kredi işlemlerine yönelik getirdiği sınırlamalar ve özel sektör yatırımlarındaki yavaşlamanın da katkısıyla, otomobil ve hafif ticari araç pazarı için yüzde 23,51 daralmayla devam ediyor. Ocak-Temmuz dönemi satışımız 346 bin 768 adet olarak gerçekleşti. Bu olumsuz sonuçlarda, seçimlerin yarattığı belirsizlik ortamının da etkisi bulunuyor. Önümüzdeki dönemde ekonominin ve sektörümüzün nasıl bir seyir izleyeceğini hep birlikte yaşayıp göreceğiz.

2014’ün son beş ayında; içerisinde bulunulan seçim süreci, makro ihtiyati tedbirler, TCMB’nin sıkı para politikası, jeopolitik gelişmeler, ABD ve Avrupa Merkez Bankaları para politikaları etkili olmaya devam edecek.

Sektörümüz adına sağlıklı bir değerlendirme yapabilmek için dünyada ve özellikle Avrupa’da neler olup bittiğine bakmamız gerekir. Ülkemizde olumsuzluklar yaşandığı aşikar ama hemen yanı başımızda Avrupa’nın toparlanma sürecine girdiğini görüyoruz. Avrupa’daki toparlanmanın, sektörümüzün ihracatına bir miktar olumlu katkı yapabileceğini düşünüyorum.

Bu yıl için küçük de olsa olumlu bir gelişme, geçtiğimiz günlerde taşıma amaçlı kullanılan ticari araçların alımında zorunlu olan K2 belgesi ücretlerinde sağlanan indirim oldu. 2011’den bu yana sürekli küçülen hafif ticari araç pazarı, geçen yıl yüzde 15, bu yılın ilk 7 ayında ise yüzde 29.5 düştü. Hükümetimizin indirim kararı, hafif ticari araç satışlarına az da olsa olumlu katkı sağlayacak.

2014 otomotiv sektörü toplam pazarının 675-725 bin adet aralığında gerçekleşeceğini öngörüyoruz.

Ülkemizin yaşlı araç parkı da sektörümüzde önemli bir sorun olmaya devam ediyor. 90’lı yılların başında 1,5 milyon adet civarındayken, 2013 sonu itibariyle 13 milyon 615 bin adede ulaşmış olan toplam araç parkımızın yüzde 44’ü 12 ve üzeri yaştaki araçlardan oluşuyor. Her platformda dile getirdiğimiz bu tablonun hem ekonomiye hem de çevreye ciddi zararları var. Otomotiv sektörünün çağdaş, çevreye duyarlı ve daha güçlü bir yapıya kavuşması için çaba gösteren ODD’nin bu alandaki bilimsel dayanaklı önerilerinin hükümetimizce değerlendirilerek yapıcı çözümlerin oluşturulmasını temenni ediyorum.

Doğuş Otomotiv İcra Kurulu Başkanı Ali Bilaloğlu

“Avrupa’nın krizden çıkması, otomotiv ihracatına büyük katkı yapıyor”

Türkiye otomotiv pazarında bu yıl geçen yıla göre daralma yaşanmasını hepimiz bekliyorduk. Geçen yılın sonundan itibaren bu beklentiye karşı hazırlıklıydık. Aralık’ta kurlardaki artışın ardından, Ocak’tan önce ÖTV artışları, sonra da BDDK’nın kredilere getirdiği düzenleme de beklentilerimizi doğrulayan gelişmeler oldu.

2014’te Türkiye’nin iki seçim yaşamasının da ekonomik konjonktürde ve satın alma tercihlerinde kısa ve orta vadede etkili olduğunu düşünüyorum. 7 aylık rakamlara göre, toplam pazarda bir yıl öncesine göre yüzde 23 daralma görülüyor. Ağustos’taki seçimler ve yaz tatili nedeniyle, yıl sonuna kadar pazarın daralmaya devam etmesi ve toplam otomotiv pazarının bu yılı bir önceki yıla göre yüzde 25-30 küçülerek kapatacağını düşünüyoruz. Öte yandan, artık Avrupa’nın krizden çıkması ve ekonomisinin eskiye dönmesi hatta daha iyi olması, Türkiye’nin lokomotif sektörlerinden otomotiv ihracatına da büyük katkı yapıyor. 7 aylık otomotiv ihracatımız, yüzde 10 arttı. Başka bir deyişle bu artışta da büyük oranda AB’ye yapılan ihracatımızın artmasının etkili olduğu söylenebilir.

Toyota Türkiye Pazarlama ve Satış A.Ş CEO’su Ali Haydar Bozkurt

“Kurlar pazarın seyrini belirliyor”

2014’ün başında BBDK tarafından uygulamaya alınan kredi düzenlemeleri, ÖTV artışı ve kurlardaki hareketlilik, otomotiv pazarını olumsuz olarak etkiledi. Bu durum ilk 7 aylık satış rakamlarına yansıdı. 2013’ün sonunda, 2014 ile ilgili beklentilerimizi ortaya koyarken, bir daralmanın yaşanacağını bekliyorduk fakat bu düşüş beklentilerimizin üzerinde gerçekleşti. İç pazarda geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 23’ler civarında bir daralma yaşandı. Ancak sektörümüz tüm bu gelişmelerden ötürü büyük bir şaşkınlık yaşamadı. Bu da farklı bir açıdan bakıldığında olumlu bir gelişme olarak değerlendirilebilir.

Günümüzde otomobil satışlarının büyük çoğunluğu tüketici finansmanı kullanılarak yapılıyor. Bu nedenle kredi faizlerinin seviyesi pazarı etkileyen çok önemli bir unsur olarak karşımıza çıkıyor. Kurlar ise ürün maliyetlerini doğrudan etkilediği için pazarın seyrini belirliyor. Kurlar yukarı doğru ivmelendiği zaman en büyük sıkıntı başlıyor. Bu durum maliyetlere doğrudan yansıyor ve doğal olarak otomobil fiyatlarının yükselmesine neden oluyor. Son 1,5 yıldır kurların yükseliş trendiyle birlikte otomobil fiyatları da bugünkü seviyelerine geldi. 1,5 yıl önce yaklaşık 50 bin TL’ye alınan bir otomobil, bugün yaklaşık 70 bin TL’ye alınıyor.

Bu veriler ışığında 2014, Türkiye otomotiv sektörü için öngörümüzü hala 650 - 700 bin bandında tutuyoruz. Henüz 700 bini aşan rakamları konuşmak için erken olduğuna inanıyor ve yılın son çeyreğini görmemiz gerektiğini düşünüyorum.

Ford Otomotiv Sanayi A.Ş. Pazarlama, Satış ve Satış Sonrası Genel Müdür Yardımcısı Aykut Özüner

“Avrupa'da pazar toparlanıyor, yatırımcıların risk iştahı yavaş yavaş artıyor”

2014, Türkiye için iki önemli seçim,  yurtiçi ve yurtdışı piyasalarda yaşanan politik ve ekonomik gelişmeler ile geçen hareketli bir yıl olarak tanımlanabilir.

Türkiye otomotiv pazarında satışlarda yılın ilk 7 ayında,  2013’ün aynı dönemine göre yüzde 24  daralma gerçekleşti. Daralmanın sebeplerini incelediğimizde, 1 Ocak'tan itibaren geçerli olan ÖTV artışı, BDDK’nın taşıt kredilerine  getirdiği sınırlamalar ve Mart’taki seçimler öncesinde finansal piyasalarda yaşanan dalgalanmaları sayabiliriz.

Jeopolitik ve siyasal gündemden yakından etkilenen sektörümüzde, Tüketici Güven ve Tüketim Eğimi Endeksleri’nden de tüketici  talebinin  zayıfladığı ve kararsızlığın sürdüğünü gözlemleyebiliyoruz (TEE Temmuz 2013 endeksi  95,08 iken 2014 Temmuz için endeks değeri 50,17 oldu).

Aynı şekilde, 2013-2014 arasında kullanılan kredileri hacimlerine göre karşılaştırdığımızda,  2014’te düşüş yönünde bir eğilim olduğu söylenebilir ( Sektör kredi hacmi 2013-2014 ilk 30 hafta karşılaştırmasında, -2.187 milyon TL negatif gelişim gösterdi).

Öte yandan, son günlerde açıklama yapan kredi derecelendirme kuruluşları tarafından yılbaşından bu yana makro gerçekleşmelerin olumlu bulunduğu ifade ediliyor. Avrupa'da da pazarın genel olarak toparlandığını ve yavaş da olsa yatırımcıların risk iştahının arttığını görüyoruz. Bunun hem iç pazara hem de ihracata olumlu etki yapacağı değerlendirilebilir.

Ağustos ile birlikte seçimlerin de tamamlanmasıyla oluşan olumlu havanın ilk çeyreğe kıyasla daha pozitif bir ortam oluşturmasını tahmin ediyoruz. Global piyasalardaki gelişmelerin ve komşu ülkelerdeki siyasi gelişmelerin negatif etkisinin sınırlı kalacağını bekliyoruz.

Ford Otosan açısından pazara, Mayıs’ta sunmaya başladığımız yepyeni ticari aracımız Ford Tourneo Courier’in başarısı ile showroomlarımızda ciddi hareketlenme görüyoruz (Ford Courier, Haziran’da 1648/ Temmuz’da 1565 adetlik satış performansı ile hafif ticari araç segmentinde en fazla satılan araç olma başarısını göstermişti).

2014, endüstri tahminimizin 680-700 bin aralığında olmasını bekliyoruz. Önümüzde yıl sonuna doğru uzanan 5 aylık dönemde, otomotiv endüstrisi için önemli olacak konular, Amerika ve Avrupa’nın para politikaları ve jeopolitik gelişmeler ile hükümetteki yapılanmanın ve ekonomi yönetiminin yeniden şekillendirilmesi söylenebilir.

Çelik Motor Ticaret Genel Müdürü Bora Koçak

“Otomotiv sektörü, ilk 7 ayda yaklaşık yüzde 24 daraldı”

2014’ün ilk 7 ayı tamamlandığında otomotiv sektörü, yılın başında çizilen tablo ile paralel bir gelişme gösterdi. 2014’te pazarın yaklaşık yüzde 20-25 daralacağına yönelik bir beklentimiz vardı. İlk 7 ay sonuna baktığımızda binek araç segmenti yaklaşık yüzde 22 küçülürken, ticari araç segmentinin ise yüzde 30 küçüldüğünü görüyoruz. Toplamda otomotiv sektörü yılın ilk 7 ayının sonunda yaklaşık yüzde 24 daraldı.

2014’ün ilk 7 ayında gerçekleşen bu daralma, yılbaşında binek araçların ÖTV oranlarına yapılan zam ve BDDK’nın kredi kullanımlarına getirmiş olduğu kısıtlamalar nedeniyle zaten tahmin ediliyordu. Beklenmeyen bir gelişme ise, ilk 7 ayda hafif ticari araç segmentinde yaşanan yaklaşık yüzde 30 daralma.

Yılın geri kalanında sektör büyüklüğünü etkileyecek en önemli etkenlerden biri Ağustos’ta yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimi. Seçim ekonomisinin yanı sıra kurlardaki olası dalgalanma hali de geçtiğimiz yıl olduğu gibi sektör büyüklüğünü etkileyebilecek  önemli faktörlerden biri olacak. Yılın son 5 ayının ilk 7 aya göre daha hareketli ve hacimli geçeceğini öngörüyoruz. Yıl sonunda, mevcut durumdan daha olumlu bir tablo ile karşılaşmayı ve daha az daralan bir pazar olmasını bekliyoruz. Tüm bu veriler ışığında da, 2014 sonunda otomotiv pazarının toplam büyüklüğünün 550 bin binek, 150 bin ticari olmak üzere 700 bin adet bandında olmasını öngörüyoruz.

Opel Türkiye Genel Müdürü Özcan Keklik

“2014’te pazarın, 730  bin civarı olacağını tahmin ediyoruz”

Otomobil ve hafif ticari araç pazarında daralmadaki en önemli faktörler, 2013’ün son çeyreğinde meydana gelen kur yükselişlerinin fiyatlara yansıması, ÖTV oranlarındaki artış, BDDK’nın kredi işlemlerine yönelik getirdiği sınırlamalar ve özel sektör yatırımlarındaki yavaşlama oldu.

Binek araç pazarında sektörün en önemli oyuncuları içerisinde yer alıyoruz. Bu yılın ilk yedi ayı sonunda ülkemiz pazarında 18 bin adetlik araç satışı ve yüzde 6.56 binek araç pazar payı ile en çok tercih edilen marka olma başarısını istikrarlı şekilde devam ettirdiğimizi görüyoruz. Avrupa'da ise toplam araç pazarında yüzde 6,4 pazar payı elde ederek dördüncü büyük otomotiv üreticisi olmayı başardık.

İlk 7 ayda 347 bine yakın araç satışının gerçekleşmesi, yıl sonu için öngördüğümüz 730 binlik pazar tahminimizde değişikliğe yol açmadı. Çünkü otomotiv sektörünün en canlı son dört ayına girmek üzereyiz. Bu dönem tüketicilerin yaz tatillerinin sona ermeye başladığı, okulların açıldığı, çarkların yeniden tam anlamıyla dönmeye başladığı bir süreç. 2014’ü etkili iletişim ve yeni ürün - yeni nesil motorlarımız ile başarılı bir yıl olarak tamamlamak istiyoruz.

2015 pazar tahminimiz 740 bin adet. Toplam pazar içinde yüzde 6.20 pazar payı hedefliyoruz.

Mercedes-Benz Otomobil Pazarlama ve Satış Müdürü Şükrü Bekdikhan

“ÖTV artışı ve siyasi belirsizlikler, pazarın daralmasına yol açtı”

Yılın ilk 6 ayına baktığımızda otomobil pazarının yüzde 23 gerilediğini gözlemliyoruz. Kur ve faiz oranlarının artmasının araç fiyatlarına yansımasını müteakiben BDDK’nın uygulamaya aldığı kredi  işlemlerine yönelik sınırlamalar bu gelişmede en önemli rolü oynadı, ÖTV artışı ve siyasi belirsizliklerde ekonomik dalgalanmaya yol açarak  tüketici güveninin azalmasına ve dolayısıyla  pazarın daralmasına yol açmıştı.

Merecedes-Benz olarak yılın ilk 6 ayında, 9 bin 479 adetlik otomobil satışı gerçekleştirerek geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre satışlarımızı yüzde 15 arttırdık ve Premium segmentin 1 numaralı markası olduk.

Bu gelişmede bizi destekleyen en önemli etken kuşkusuz ürün portföyümüzdü. Geçtiğimiz yıl satışa sunduğumuz A-Serisi ve CLA 1,6lt dizel motorlarıyla yoğun ilgi görmeye devam etti, toplam satışlarımızın içerisinde yeni jenerasyon ürünlerimiz olan A-CLA-GLA ve B-Serisi satışları 4 bin 554 adede ulaşarak satışlarımızın yüzde 48’ini oluşturdu. Yenilenen E-Serisi ise 1,6 motoru ile üst segmentte en çok talep gören ürünlerimizden oldu. Markamızın teknolojik ve inovatif yüzünü simgeleyen S-Serisi aynı segmentteki rakiplerinin satışlarını ikiye katladı. Yeni C-Serisini ise Mayıs’tan itibaren devreye aldık ve şimdiden bu segmentin en iddialı ürünü olacağını müşteri geribildirimlerinden görüyoruz.

Bu başarılı sonuçta bir diğer önemli etken ise sahada müşterilerimize mükemmel bir satış ve satış sonrası deneyimi yaşatmaya odaklanmış profesyonel bayilik organizasyonumuzun gayretleridir.

Yılın ikinci yarısında benzer bir ivmelenme ile  “En mükemmel müşteri deneyimine” odaklanarak satışlarımızı arttırmaya devam edeceğiz.

 Mais Motorlu Araçlar İmal ve Satış A.Ş. Genel Müdürü İbrahim Aybar

“Ekonomik büyümeye bağlı olarak, otomotiv pazarında negatif bir gelişme beklenmiyor”

2014’ün 7 ayına ilişkin otomotiv pazar sonuçları beklentilerimiz doğrultusunda oluştu. Geçen yılın aynı dönemine göre otomobil pazarı yüzde 21.69, hafif ticari araç pazarı yüzde 29.5 oranında küçüldü, toplam pazar ise yüzde 23.51 daraldı. Bu tahminimizin gerekçeleri, yılın başında makroekonomik dengeler nedeniyle yapılan vergi artışları (ÖTV artışı) ve geçtiğimiz yılın ikinci yarısından itibaren döviz kurlarındaki beklenmeyen artıştır. Ayrıca kredi faiz ve maliyetinin yükselmesi de otomotiv talebini kısıtlayıcı rol oynadı.

Dünya ekonomisindeki gelişmeler ve gelişmekte olan ülkelerden risk sermayesinin çıkmaya başlamasına rağmen ülkemiz ekonomisinin bu yıl da beklentilerin üzerinde büyüyeceğini tahmin ediyoruz. Bu nedenle yılın son beş aylık döneminde pazarın giderek toparlanacağını ve yıllık tahminimiz doğrultusunda 670-700 bin aralığında gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz.

Yılın ilk üç aylık döneminde Türkiye ekonomisi, global otoritelerin beklentilerinin üzerinde büyüdü. İkinci 3 aylık dönem ve izleyen dönemlerde de büyümesini devam ettireceği görülüyor. Dolayısıyla ekonomik büyümeye bağlı olarak otomotiv pazarında herhangi bir negatif gelişme beklenmiyor. Krediye erişimin zorlaştırılması ve ÖTV artışları, talebi kısıtlayıcı rol oynamış olsa da ekonomik büyüme nedeniyle, otomotiv pazarında geçmiş dönemlere benzer dramatik pazar düşüşleri yaşanmıyor. Kısa ve orta vadede pazarın mevcut trendi sürdüreceğini ve hatta bir miktar daha iyileşeceğini söyleyebiliriz. 

Mazda Motor Logistics  Europe N.V. Türkiye Genel Müdürü Nurkan Yurdakul

“Pazardaki daralmanın yüzde 15 olacağını öngörüyoruz”

2014, sektör için beklenmedik bir küçülme yılı oldu. Yıl başında pek çok kişi için 2014’te, bir önceki yıla göre kendini tekrar eden bir pazar hacmi beklentisi yaygındı. Mazda olarak yıl başındaki beklentimiz, toplam pazarın iki önemli seçim, enflasyon artışı ve kurdaki dalgalanmalar ile genel toplamda bir daralma göstereceği şeklindeydi. Planlarımızı buna göre hazırlamıştık.

2014’ün ilk yarısında ilk 10’da yer alan ve pazara hacim kazandıran markalar arasında yüzde 40’a varan satış kayıpları görüyoruz. Elbette öngörülmesi kolay olmayan bu değişikliklerin yarattığı bir huzursuzluk tüm sektörde hissediliyor. Yıl sonu itibarıyla ise 2013’e göre daralmanın son çeyrekteki toparlanma ile yüzde 15 olacağını öngörüyoruz.

Mazda olarak 2014’te, yeni Mazda3 modelimizi satışa sunduğumuzdan bizim için anlamlı bir yıl yaşıyoruz. Mazda’nın 2012’de satışa sunmaya başladığı SKYACTIV teknolojilere sahip ürünleri arasında, Mazda3 şüphesiz diğerleri gibi önemli bir taleple karşılaştı. Bunun bir sonucu olarak tüm dünyada en çok tanınan Mazda modeli olan Mazda3 için ülkemizde de önemli bir bekleyenler listesi oluştu. Mazda olarak 2014’ün ikinci yarısında ülkemize inecek olan araçların tamamı şu anda bayilerimiz tarafından müşterilerine rezerve edildi. Sektörün genelinde yaşanan huzursuz günlere rağmen bayilerimizle işbirliği içinde güzel bir yıl geçiriyoruz. Tüm pazarlardan gelen taleplerin arasından ülkemize tahsis edilen Mazda3 adedini artırabilmek için girişimlerimiz devam ediyor. Yılın 2. yarısında da ciddi şekilde daralan pazarda bir önceki yıla göre büyümemizi sürdüreceğiz.

Fiat İş Birimi Direktörü Okan Baş

“Daralmanın aylık bazda gerilmesi, yılın geri kalanı için umut veriyor”

Bilindiği üzere, otomotiv sektörü 2014’e belirgin bir daralmayla girdi. Özellikle seçimlerin ardından oluşan daha pozitif hava ile veriler de yükseliş trendine geçti. 2014’ün ilk 3 ayında aylık satışlar 35-40 bin aralığında seyrederken, bu rakamlar  Nisan’da 50 bin, Mayıs’tan itibaren ise 60 bin adetlere yükseldi. Hala da aynı seviyede devam ediyor. 

Bu kademeli artışa rağmen, 2014 Ocak-Temmuz döneminde pazarda, bir yıl öncesine oranla yüzde 23,5 seviyesinde daralarak, 347 bin adetlik araç satışının gerçekleştiğini görüyoruz. İlk 7 ayın rakamları ise otomobil pazarının yüzde 21.7, hafif ticari araç pazarının ise geçen yıla oranla yüzde 29.5 küçüldüğünü ortaya koyuyor.

Bununla birlikte yılın başından itibaren yaşanan daralmanın aylık bazda oransal olarak giderek gerilemesi bize yılın geri kalanı için umut veriyor. Bu kapsamda, Mayıs’ta başlayan kademeli artışın yıl içinde devam edeceğini, ancak toplam pazarda geçen yıla göre yüzde 20-3 25 arasında bir küçülme yaşanacağını, sektörün 2014’ü 700 bin seviyesinde tamamlayacağını öngörüyoruz.

Türkiye’nin en büyük pazarı olan Avrupa’daki toparlanma ve talep artışıyla birlikte ihracatta da olumlu sonuçlar alıyoruz. Ukrayna ve Ortadoğu’da yaşanan olumsuz gelişmelere rağmen, sektörün, Avrupa’daki toparlanmanın da etkisiyle Ocak-Temmuz döneminde, geçen yıla göre yüzde 9,7 artışla 13,7 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirmesi, bu artışın AB pazarı özelinde yüzde 17,9’a ulaşması bizi sevindiriyor ve gelecek adına umutlandırıyor.

Fiat markası olarak, yılın ilk 7 aylık döneminde 39 bin 585 adet araç satışı gerçekleştirdik ve toplam otomotiv pazarında yüzde 11,4’lük bir pay elde ettik. Hafif ticari araç pazarında ise 20 bin 651 adetlik satışla yüzde 27,8 pay elde ederek, bu segmentteki liderliğimizi sürdürüyoruz. Hafif ticari araç pazarındaki 7 aylık performansımızla, aynı zamanda son 4 yılın en yüksek pazar payına ulaştık. Temmuz sonu itibarıyla Doblo hafif ticari araç pazarında liderliğini koruduğunu görüyoruz.

Ayrıca Tofaş olarak, daha önce açıkladığımız Doblo Amerika projesinde de ilk araçları yılın son çeyreğinde banttan indirip Kuzey Amerika ve Kanada pazarlarına ihraç etmeye başlayacağız. Projenin gerek Tofaş, gerekse sektör ihracatına önemli ölçüde katkı sağlayacağı, ekonomimiz için katma değer yaratacağı inancındayız.


Lütfen Tüm Üyelerimiz için Tıklayınız >




prev
next