Tüketicilerin Korunması Hakkında Kanun Ana Sayfa > Seçtiğiniz Site Kısmı > 

Tüketicinin Koruması Hakkında Kanun, otomotiv sektörüne neler getirecek?

Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD), 28 Kasım 2013 tarihinde Resmi Gazete’ de yayımlanan ve 28 Mayıs’ta yürürlüğe girecek olan “6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun” konusunda üyelerini bilgilendirdi. Tofaş Türk Otomobil Fabrikası A.Ş.’nin ev sahipliğinde düzenlenen toplantıda, Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdür Vekili Ramazan Ersoy ve Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Daire Başkanı Fatma Çağlar, kanunun tüketicilere ve firmalara nasıl yansıyacağını, otomotiv sektörünün bu kanundan nasıl etkileneceğini ele aldı.

ODD, üyelerini bilgilendirdiği toplantılara bir yenisini ekledi. 23 Aralık’ta Tofaş’ın ev sahipliğinde, “Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun” konulu bir toplantı düzenlendi. Toplantının açılış konuşmasını yapan ODD Genel Koordinatörü Dr. Hayri Erce, şunları söyledi: “Bu yılın son sektörel toplantısında bir araya geldik. Yıl içerisinde, zaman zaman farklı konularda bilgilendirme toplantıları yaptık. Bu yılın en önemli konularından biri de ‘Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun. 2013’te 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’u değişti. Bu konuyla ilgili ODD olarak, Kanun öncesinde hazırlık amacıyla çeşitli çalışmalar yaptık. Çok değerli akademisyenlerle bir araya geldik. ‘Satış Sözleşmesinde Tüketicinin Seçimlik Hakları’ ve ‘AB Hukuku ile Uyum Sorunu’ üzerine bir akademik çalışma hazırlattık. Bu toplantı ile yeni Kanun kapsamında üyelerimizi bilgilendirmek üzere bir aradayız. Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdür Vekili Ramazan Ersoy’a da toplantımıza iştiraklerinden dolayı teşekkürlerimizi sunuyoruz.’’

Yeni kanun, teknolojiyle ve diğer kanunlarla uyumlaştırıldı

Toplantıda, Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdür Vekili Ramazan Ersoy, yürürlüğe girecek kanun hakkında ODD üyelerini aydınlatacak bilgiler verdi. Kanunla ilgili çalışmalara 2 yıl önce başlandığını belirten Ersoy, şunları kaydetti: “Bu kanun, 76 milyon insanı ilgilendiren, ekonomik ve sosyal hayatın bütün evrelerini düzenleyen bir kanun. Hepimiz, birer tüketiciyiz, günlük hayatımızı devam ettirebilmek için birçok şey satın alıyoruz. Şu anda yürürlükte olan 4077 sayılı kanun, 1995’te yürürlüğe girdi. Bu kanunla Türkiye, ‘ayıplı mal’, ‘ayıplı hizmet’, ‘reklam kurulu’, ‘mesafeli satış’ gibi birçok kavramı tanıdı.”

Ersoy, kanunu neden değiştirmek istediklerini ise şöyle anlattı: “Bunun 3 temel sebebi var:  Bir tanesi, var olan kanun, 18 yıldır yürürlükte olduğu için bir takım sorunları da beraberinde getirdi. Türkiye’de teknolojiyle beraber toplum da değişiyor ve gelişiyor. Toplumun değişmesiyle beraber, ihtiyaçları da değişiyor. Bazen, yasalar bu değişime ayak uyduramayabiliyor. Günlük hayatta karşımıza çıkan sorunları biz mevcut yasa ile aşamama noktasına geldik. Diğer neden ise temel kanun niteliğindeki Türk Borçlar Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu’nun değişmiş olması. Bunların da yaklaşık 13 bir geçmişi vardı, 1 Temmuz 2012’de yeni kanun yürürlüğe girdi. Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un da bunlarla uyumlu olması gerekiyordu. Diğer önemli sebep ise AB ile olan müzakerelerimiz. AB ile yapılan görüşmeler kapsamında, ‘Tüketicinin ve Sağlığının Korunması’ faslı, 2007’de açıldı ancak kapanmadı. Bu kanunu da AB yönergesiyle uyumlaştırmamız gerekiyordu. 6502 sayılı Kanunla beraber, Türk Borçlar ve Türk Ticaret Kanunu’na uyumu sağladık. Kanunu, 16 tane AB yönergesiyle uyumlaştırdık ve 18 yıllık uygulamadaki sorunları aşmış olduk. Bu alanda çalışmalar yapan önemli akademisyenlerle bir araya geldik, 6 Ekim 2011’de bir taslak hazırladık, Ağustos 2012’de bu taslağı kamuoyu ile paylaştık. Türkiye’deki 96 kurum ve kuruluşlardan görüş istedik. Sonuçta 76 milyonu ilgilendiren bir tasarı hazırlıyorsunuz, sadece tüketiciyi değil, ithalatçıyı, ihracatçıyı, sanayiciyi, üreticiyi kısacası herkesi ilgilendiren bir tasarı hazırlıyorsunuz. Bu yüzden bu kanunu oluştururken şeffaf ve katılımcı olunmasına özen gösterdik.”

Kanun neler getiriyor?

Kanunun sadece tüketiciyi değil firmaları ve ülke ekonomisini de korumayı hedeflediğini söyleyen Ersoy, “Bu kanunla, tüketicinin ‘hak arama yollarını’ kolaylaştırmayı, ekonomik çıkarlarını, sağlık ve güvenliğini korumayı hedefledik. AB yönergelerine uyumu gerçekleştirdik, bu şekilde bürokratik işlemleri azalttık. Garanti belgesini zorunluk olmaktan çıkardık, ceza uygulamalarına da farklılıklar getirdik. Tüketiciler, standartları daha yüksek ürün talep ettikçe, firmalar da standartları yüksek mal ve hizmet üretecek. Bu da ayakta kalmanın, rekabet edebilmenin doğal bir yolunu oluşturacak” diyor.

Kanun 9 kısım ve 84 maddeden oluşuyor. Her sözleşmenin, temel özellikleri olduğuna dikkat çeken Ersoy, şunları kaydetti: “Sözleşmelerin en az 12 punto büyüklüğünde olması, sözleşme koşullarının tüketici aleyhine değiştirilemiyor olması gibi birçok kavram yeni kanun içinde yer alıyor. Kanunun getirdiği bir özellik ise cayma hakkının süresindeki değişiklik. Önceden cayma süresi, 7 gündü bu süreyi 14 güne çıkardık. Sadece taksitli satışlarda, 7 gün cayma süresi var.”

Ayıplı mal ve tüketicinin hakları

Toplantıda, otomotiv sektörünü yakından ilgilendiren “ayıplı mal” konusunda da üyeler bilgilendirildi. Ayıplı mallarda satışın sorumluluğu, taşınır mallarda malın tesliminden itibaren iki yıl, taşınmaz mallarda ise 5 yıl olarak belirlendi. Ersoy, konunun ayrıntılarını şöyle açıkladı: “Örneğin bir otomobil satın aldınız. İlk etapta otomobildeki kusuru fark etmeyebilirsiniz. Bu kusur, kullanımla beraber iki ya da beş ay sonra ortaya çıkabilir. Bu ayıba karşı, dünyanın her tarafında tüketiciyi koruyan dört tane hakkı var: Bir tanesi ayıp tespit edildiği zaman yenisi ile değiştirmek. İkincisi satın aldığınız ürüne ödemiş olduğunuz parayı geri almak. Üçüncüsü ayıp oranında indirim, bir diğeri ise ücretsiz tamir istemek. Diğer bir konumuz ise ‘ayıp ihbarı’. Yeni bir otomobil aldığınızda, öncelikle ayıp bulunup bulunmadığı konusunda dikkatlice kontrol etmeniz gerekiyor. Bu kontrol esnasında gerektiğinde bir uzmanın yardımını alabilirsiniz. Yapılan kontrol neticesinde açıkça görülebilen veya anlaşılabilen problem veya problemler satıcıya bildirilmeli. Bu bildirimin, mevcut kanuna göre, satın alınma tarihinden itibaren en geç 30 gün içerisinde yapılması gerekiyordu. Yeni kanunda beraber bu süre 6 aya çıktı. Eğer satıcı, ürünü satarken bu ayıbın olmadığını söylerse, bu durumu ispatlaması gerekiyor.”

Garanti belgelerinde, bakanlık onayı kalkıyor

Yeni kanunla birlikte, sözleşme bilgileri, fiyat etiketi ve garanti belgesinin oluşturulması gibi konulara da yenilikler getirildi. Ersoy, bu yenilikler hakkında şu bilgileri verdi: “Sözleşmeler imzalanmadan önce tüketiciyi bilgilendirmek zorunlu hale geliyor. Tüketiciler el yazısı ile sözleşmeye, tarih yazacak. Gerçeği yansıtmayan indirimli satış kampanyalarına da sınırlamalar getirildi. Bu düzenlemeyle indirimli satışlarla yapılan suistimalin önüne geçiliyor. Artık indirimli satışlarda etikette, indirimsiz satış fiyatı, indirim oranı ve indirimli fiyatı bulunmak zorunda. Tanıtma ve kullanma kılavuzları tüketicileri daha fazla bilgilendirecek şekilde hazırlanacak. Malın güvenli kullanımıyla ilgili İngilizce ibareler Türkçe yazılmak ve seslendirilmek zorunda. Diğer bir konu ise garanti belgesi. Ocak 2008’den itibaren garanti belgesini elektronik ortamda veriyoruz. Sizler de bakanlığımızın onaylamış olduğu garanti belgelerini çoğaltıyorsunuz, her bir otomobille beraber tüketiciye veriyorsunuz. Yeni kanunla beraber garanti belgeleri için bakanlığın onayı kalkıyor. Artık, garanti belgeleri için bakanlığa başvurmanıza gerek kalmayacak. Bu sayede, bürokratik işlemler azaltılmış oldu. Garanti belgesini siz hazırlayacaksınız, bakanlık sizi denetleyecek. Örneğin bir otomobil bayisine gidecek ve garanti belgesi verilip verilmediğini kontrol edecek.”

7 bölgede en az 40 otomobil servisi olacak

Yeni kanuna göre, 7 bölgede en az 40 otomobil servisi olması gerekiyor. İthalatçı otomobil firmasının, ürünlerini ithal etmeden önce bu servis ağını kurması gerekiyor. Otomobil, kendi yetkili servisi dışında başka servisler tarafından da tamir edilemeyecek.

Toplantıda ele alınan bir diğer konu ise “Reklam Kurulu”ydu. Mevcut kanuna göre Reklam Kurulu, 29 kişiden oluşuyor, bu sayı yeni kanunda 19’a indirildi. Ayrıca, reklamlarda firmalar, diğer firmaların isimlerini vererek ürünlerinin karşılaştırmasını yapabilecek.

İkincil mevzuatta otomotiv firmalarının sorunları dikkate alınacağını belirten Ersoy, sunumunun ardından firma temsilcilerinin konuya ilişkin sorularını da yanıtladı.


Lütfen Tüm Üyelerimiz için Tıklayınız >




prev
next