Brisa Genel Müdürü Hakan Bayman Ana Sayfa > Seçtiğiniz Site Kısmı > 

“Türkiye global otomotiv üreticileri için cazip bir ortam sunuyor”

Sabancı Topluluğu ile Bridgestone Corporation’ın ortaklığında 25 yıl önce kurulan Brisa, bugün Türk lastik sektörünün lideri olarak faaliyet gösteriyor. Üretim kapasitesi 10 milyon adedin üzerinde olan Brisa, Bridgestone, Lassa, Bandag, tarım grubunda Firestone markasıyla hizmet sunuyor. Türkiye’nin son yıllardaki araç parkının gelişimine baktığında önemli bir büyüme gördüğünü söyleyen Brisa Genel Müdürü Hakan Bayman, “Türkiye global otomotiv üreticileri için cazip bir ortam sunuyor. Ülkemizde yerleşik otomobil üreticileri de yatırımlarını açıklamaya devam ediyor. Bu gelişmelerle ve sektörün en büyük ihracat pazarı olan Avrupa’nın büyüme beklentisine paralel olarak Türkiye’de araç üretiminin artmasını bekliyoruz” diyor.

Öncelikle, Brisa’nın Türkiye lastik sektöründeki konumu hakkında bilgi verebilir misiniz?

Türkiye pazarında araç sahipleriyle buluşan her üç lastikten biri Brisa’ya ait. 25’inci yılımızı liderliğimize yakışır bir performansla tamamlarken, son 5 yılda net kârımızı 3 katına, toplam yıllık satış gelirlerimizi 2 katına çıkarıp; üretimimizi yüzde 6 ve istihdamı yüzde 20 seviyesinde artırdık. İhracatımız ise yüzde 46 artarak 200 milyon dolar seviyelerine ulaştı. Şirketimizin 25’inci yılına girerken kuruluşundan bu yana yaklaşık 800 milyon Dolar yatırımı tamamladık. Brisa olarak Avrupa’nın en büyük 7 üreticisi arasında yer alıyoruz. Fortune 500 sıralamasında 75’inci, Türkiye’nin en büyük sanayi kuruluşlarının belirlendiği İSO 500 listesinde 50’nciyiz. Uluslararası Marka Derecelendirme Kuruluşu Brand Finance tarafından gerçekleştirilen “Türkiye’nin En Değerli Markaları Araştırması”nda da 131 milyon ABD Doları marka değeriyle 36’ncı sıradayız.

Brisa, Bridgestone içinde nasıl bir konumda yer alıyor?

Türkiye’de son yıllarda yaşanan önemli ekonomik gelişmeler ve Avrupa ülkeleriyle olan ekonomik bağlantıları, Türkiye’yi Bridgestone açısından stratejik anlamda oldukça önemli bir pazar haline getirdi. Bu anlamda gerek Sabancı Topluluğu gerekse Bridgestone için Brisa’nın önemli bir yeri var. Gelecek yıllardaki büyüme potansiyeli öngörüsüyle Bridgestone Corporation da, Türkiye’yi önemli bir pazar olarak görüyor.

Türkiye’de 28 milyon lastik üretiliyor

Türkiye’deki lastik sektörünü nasıl değerlendiriyorsunuz?

Türkiye’de lastik üretimi 28 milyon adet seviyelerinde gerçekleşiyor. Bunun 19 milyon adeti “yenileme” ve “OE”pazarında kullanılıyor. Adetsel olarak lastik pazarının büyük bir çoğunluğunu binek araç lastikleri oluşturuyor. Diğer lastik grupları ise adetsel büyüklüklerine göre; hafif ve ağır ticari lastik segmenti, tarım lastikleri, iş makinası lastikleri ve motosiklet lastikleri. Türkiye’de 1.000 kişiye düşen araç sayısı henüz 160 iken Almanya’da bu sayı 500. Bu da Türkiye pazarının potansiyelini ortaya koyuyor. Zaten global lastik pazarı ve Türkiye lastik pazarı performanslarına baktığımızda, Türkiye pazarının dünyadan daha fazla büyüdüğünü de görüyoruz. Diğer bir yandan araç kullanıcılarının tercihlerinde de bir değişim söz konusu. 5 yıl önce binek lastik pazarının yüzde 70’i küçük jantlarken, şimdi bu oran yüzde 40 seviyesinde. Otomotiv üretimi, yeni otomobillerdeki büyük jant tercihi ve araç kullanıcılarının tercihlerini bu araçlardan kullanıyor olması da lastik pazarını da etkiliyor. 15 ve 16 inç janta doğru bir yönelim söz konusu. Yine orta segment 4x4 araçların satışlarındaki artışa paralel olarak 4x4 lastik pazarında da artış görülüyor. Brisa, Lassa ve Bridgestone markaları ile Türkiye yenileme pazarının lider firması. Bu da şu demek oluyor: Yenileme pazarında son kullanıcı ile buluşan her üç lastikten biri Brisa’ya ait. Brisa düzenli bir şekilde pazarın üzerinde büyüme kaydediyor.

“Aksaray’daki fabrikamızda,  ilk etapta yılda 4,2 milyon adet üretim hedefliyoruz”

Aksaray Organize Sanayi Bölgesi’nde ikinci fabrikanızı kuracağınızı açıkladınız. Yeni kuracağınız fabrika hakkında bilgi alabilir miyiz?

Türkiye, sürekli büyüyen ve gelişen bir pazar ve bizim de Türkiye lastik pazarının gelişimindeki potansiyele inancımız tam. Görmüş olduğumuz bu potansiyeli değerlendirmek amacıyla, yıllık 10 milyon adet üretim kapasitesine sahip olan İzmit’teki üretim tesislerimize ek olarak, Aksaray OSB’de 1 milyon 100 bin m2’lik bir alana 2’nci fabrikamızı kurma kararı aldık. Mevcut fabrikamızın alanı düşünülürse, Aksaray’daki arazimiz çok daha büyük. Yeni fabrikamızda, binek ve hafif ticari araç lastikleri üretimi gerçekleştirip, Türkiye lastik pazarındaki talep öngörüsüyle uyumlu olacak şekilde sürekliliğini sağlamayı planlıyoruz. Fabrikamızın 2018’de faaliyete geçmesini hedefliyoruz. Aksaray fabrikamızın yıllık üretim kapasitesinin ilk etapta yılda 4,2 milyon adet olmasını planlıyoruz. 2018 başında ise, Aksaray fabrikamızın da operasyonlarına başlamasıyla, iki fabrikamızın üretim kapasitesinin 14 milyon adedin üzerinde olmasını ve böylece toplam kapasitemizin yüzde 30 oranında artmasını hedefliyoruz.

2013 yılı Brisa için nasıl bir yıl oldu? 2014 planlarınız arasında neler yer alıyor?

2013 ilk 9 aylık finansal sonuçlarımız oldukça olumlu; geçen yılın aynı dönemine göre toplam satışlarımızda yüzde 7’lik bir artışla 1 milyar 95 milyon TL satış geliri elde ederek net dönem kârımızı yüzde 105 oranında artışla 108 milyon 900 bin TL olarak açıkladık. EBITDA marjı ise yüzde 20’lere kadar yükseldi. Başarılarla dolu bir yılı geride bıraktık. 2014’te ise Brisa olarak temkinli büyümemize devam edeceğiz. Uluslararası pazarlarda Lassa ile yeni pazarlardaki fırsatları gerçekleştirmeyi ve markalaşma politikamızı sürdüreceğiz. Yurt içinde ise mükemmel müşteri deneyimini sağlamak için ürün kalitemiz, üstün teknolojimiz ve iş zenginleştirme çerçevesindeki yeni markalara yaptığımız yatırımın yanı sıra sektörde öncü olduğumuz yol yardımı, hızlı bakım servisi sunduğumuz OtoPratik noktalarımız, yeni konseptimiz ProPratik noktamız, 2012’de hayata geçirdiğimiz Lastik Oteli, Lastik.com.tr gibi hizmetlerimizle rekabette farklılaşmaya ve müşterilerimize değer yaratmaya devam edeceğiz. İnovasyonla yolculuklara değer katmak için çalışacağız.

“Kış lastiği penetrasyonu, yüzde 30’ların üzerine çıktı”

Ticari araçlarda kış lastiği kullanımının zorunlu hale getirilmesi, kış lastiği pazarını ve trafik kazalarının oranını nasıl etkiledi?

Brisa olarak, öncelikle kış lastiği kullanımını zorunlu kılan yönetmeliğin, araç kullanıcılarında sürüş emniyeti bilincinin artırılması adına çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Bu yönetmeliğin, özellikle kış aylarında artış gösteren trafik kazalarının azaltılmasında da büyük rol oynayacağına inanıyoruz. 2012’de hayata geçen yönetmelik her ne kadar yük ve yolcu taşıyan araçlara zorunluluk getirse de, yönetmelikle beraber kış lastiği kullanma farkındalığının otomobil sürücülerinde de arttığını görüyoruz. Türkiye’de yüzde 15-18 aralığında olan olan kış lastiği penetrasyonu, 2012’de yönetmeliğin hayata geçmesiyle beraber yüzde 30’ların üzerine çıktı. Bu gelişim bize, kışın emniyetli sürüş için kış lastiği kullanılması konusunda sürücülerin hassasiyetinin artıyor olduğunu da gösteriyor. Burada esas olan, kış lastiğinin bir zorunluluk olarak kullanılmasının ötesinde, araç sahiplerinin kış lastiğini sadece kar ile özdeşleştirmemeleri, kış aylarında sürüş emniyeti açısından kar yağmasını beklemeden kış lastiği kullanımına geçmeleri konusunda farkındalıklarının artması. Kış aylarında çok değişken hava ve yol koşuluyla karşılaşıyoruz. Evden çıkarken, kuru, soğuk ancak bulutlu olan bir gün, öğlen yoğun yağmura dönüşebiliyor. Zeminde ise erimiş çamur olabiliyor. Hatta akşam eve dönerken karla karışık yağmurla veya karla karşılaşabiliyoruz. İşte bu yüzden, lastiklerin bütün bu değişken hava ve yol koşullarıyla mücadele edebilecek bir yapıda olması gerekiyor. Araç kullanıcılarının bu farkındalığa ulaşması konusunda bilgilendirme yapılmasında da kurum olarak sorumluluklarımız olduğunun bilincindeyiz.

Sosyal sorumluluk, Brisa için ne ifade ediyor? Bu alanda hangi çalışmaları yapıyorsunuz?

Sosyal sorumluluk yaklaşımımız anlatabilmek için önce sürdürülebilirlik çalışmalarımızdan bahsetmek isterim. Sürdürülebilirlik çalışmalarımız 3 ana noktadan oluşuyor; çevresel, toplumsal ve ekonomik sürdürülebilirlik. Brisa olarak ekonomik sürdürülebilirlik faaliyetlerimizi varlığımız, çalışanlarımız, paydaşlarımız ve Türkiye ekonomisi adına çok önemli buluyoruz. Bildiğiniz üzere, Ekim ayında Aksaray’da ikinci fabrikamızı kurmak üzere de bir karar aldık. Bununla beraber çevresel sürdürülebilirlik boyutunda, operasyonlarımızdan ürünlerimize kadar pek çok alanda çalışmalarımızı hedeflerle takip ediyoruz. Biyoçeşitliliğe katkıda bulunduğumuz ve WWF-Türkiye ile işbirliği yaparak çok yakın zamanda başladığımız ‘Turnalar hep uçsun’ projemizi gönülden sahipleniyoruz. Son olarak, toplumsal sürdürülebilirlik alanında ise pekçok sosyal sorumluluk faaliyetini gururla hayata geçiriyoruz.  Çalışanlarımızın katkılarıyla hayat bulan “Brisa Mensupları Öğrenimi Destekleme Derneği” ile eğitim alanında değer katmaya çalışıyoruz. Bizim için olmazsa olmaz bir konu da trafikte  güvenli sürüş. Ağır ticari araç sürücülerine ve çiftçilerimize “Lassa Yola Sağlam Çık” projemiz ile katkı sağlamaya çalışıyoruz. Hem Lassa hem de Bridgestone markalarımız bünyesinde ve “Güvenli Yolculuk için Lastik Başına” projemiz ile Otopratik mağazalarımızda emniyetli sürüş konusunda çok önemli bir konu olan lastik diş derinliği ile ilgili bilgilendirmeler ve ölçümleme yapıyoruz. Yine gelecek nesiller için öğreti ve arşiv içeriğinde olan aynı zamanda eğlenceli bir şekilde hem lastikle ilgili hem Brisa ve markalarıyla ilgili bilgi veren ‘Brisa Müzesi’ni çok yakın bir zaman içinde kurduk.

“Türkiye’de üretilen araçların ihracatı her geçen gün artıyor”

Otomotiv sektörünün geleceğini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Türkiye’nin son yıllardaki araç parkının gelişimine baktığımızda önemli bir büyüme görüyoruz. Bu doğal olarak lastik pazarını da büyütüyor. Hem motorlu taşıt hem otomobil hem ticari araç üretimi artıyor. Türkiye’de üretilen araçların ihracatı her geçen gün artarken, ülkemizdeki otomobil satışları da artıyor. Açık ithalatla kapatılıyor. Bir yandan da Türkiye global otomotiv üreticileri için cazip bir ortam sunuyor. Ülkemizde yerleşik otomobil üreticileri de yatırımlarını açıklamaya devam ediyorlar. Bu gelişmelerle ve sektörün en büyük ihracat pazarı olan Avrupa’nın büyüme beklentisine paralel olarak Türkiye’de araç üretiminin artmasını bekliyoruz. İlerleyen dönemde binek, ticari ve tarım araçlarında yeni oyuncular ve kapasite artışları bekliyoruz. Diğer bir yandan, otomotivde ÖTV’nin artması, özellikle 1600 motor altındaki binek araç piyasasında bir daralmaya neden olabilir, bu da doğal olarak büyümeyi zorlaştıracak bir durum. Bununla beraber gelir seviyesindeki artışla, araç sahipliğinin de artacağını, çevre ve ekonomi farkındalığının yükselmesiyle, bu alanlarda iddialı araçların tercih edilirliği olacağını öngörüyorum. Tabii hala performans araçlarının son kullanıcı için cazibesini koruyacağına da inanıyorum. Fabrika çıkışı orijinal ekipman tercihinden yola çıkarak, RFT teknolojisi ile üretilen patlasa da gidebilen lastikler için de önemli bir pazar oluşacağını öngörüyorum. Son olarak, 2023 için Hükümet’in açıkladığı planlar çerçevesinde birçok altyapı çalışması yapılmaya başlandı. Bu değişimin de tabii bizim işimizle birebir ilişkisi var. Biz de ticari araç lastikleriyle ilgili öngörülerimizi bu alandaki gelişmelere paralel şekillendiriyoruz.

 

MİNİ ANKET

Ehliyetinizi ne zaman aldınız?

1984

İlk otomobilinizin marka/modeli neydi?

Tofaş – Doğan

Kullandığınız otomobilin marka/modeli nedir?

BMW 525 xd

Arabanızla ilgili en sevdiğiniz 3 şey nedir?

Kullanım zevki ve performansı.

Dış görünüşü.

İçinde hissettiğim güven duygusu.

 

Trafikte sizi sinirlendiren 3 şey nedir?

Yayaya yol verdiğimde arkadan klakson çalınması.

Size yeşil ışık yandığında yolu kapatacak şekilde kalanlar.

Yollarda emniyet şeridini kullanan özel ve resmi araçlar, adı üstünde emniyet şeridi. 


Lütfen Tüm Üyelerimiz için Tıklayınız >




prev
next