ODD Yönetim Ve Denetleme Kurulu 2014 Öngörüleri Ana Sayfa > Seçtiğiniz Site Kısmı > 

ODD Yönetim ve Denetleme Kurulu üyelerinin sektörün geleceğine yön verecek 2014 öngörüleri

ODD Yönetim ve Denetleme Kurulu üyeleri, 2014'e dair  öngörülerini paylaştı.

ODD Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Bayraktar

2014'ün ilk aylarında, pazarda daralma yaşanabilir

Otomobil ve hafif ticari araç pazarı, 2013 Ocak-Kasım döneminde yüzde 9 büyüme gösterdi. Aynı dönemde otomobil satışları yüzde 18,53 artarken, hafif ticari araç satışları yüzde 14,33 azaldı. Türkiye otomobil ve hafif ticari araç toplam satışları 2013 Ocak-Kasım döneminde 723 bin 660 adet olarak gerçekleşti. 2012'de aynı dönemde 662 bin 361 adet toplam pazar gerçekleşmişti. Bunun 563 bin 456 adedini otomobil satışları oluşturdu. Otomobil satışları 2012'nin aynı döneminde ise 475 bin 354 adet olarak gerçekleşmişti. Toplam satışların 160 bin 204 adedini ise hafif ticari araç satışları oluşturdu. Bu rakam da bir öncekiyıl187 bin 7 adet olarak daha yüksek bir seviyede gerçekleşmişti.

2013'ün ilk yarısında, ekonomi gündemini kredi kuruluşlarının not artırımları, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası'nın (TCMB) faiz indirimleri oluşturdu. Düşük faiz ortamı otomobil pazarını olumlu etkilerken, düşük büyüme süreci ticari araç pazarını olumsuz etkilemeye devam etti. 2013'ün ikinci yarısında ise Amerikan Merkez Bankası'nın (FED) açıklamaları sonrasında varlık alımlarını azaltacağı beklentisi oluştu ve gelişmekte olan ülke ekonomilerinde sıkıntılar ve sermaye çıkışları meydana geldi. ABD hükümetinin kapanması ve borç tavanı gibi olumsuzluklar nedeniyle, varlık alım azaltımı ertelendi, kur ve faizdeki seviye ve hareketlilik arttı. Görece yüksek faiz ortamı,TCMB'nin parasal sıkılaştırmaya geçeceğinin işaretleri, Haziran ayında başlayan güven endekslerindeki düşüş, Ekim-Kasım'da bir miktar toparlanmaya rağmen etkili olmaya devam etti. Bu dönemde, döviz kurlarındaki yükselme nedeniyle markaların maliyetlerinde meydana gelen artışların, satış fiyatlarına aynı ölçüde yansıtılmaması nedeniyle, otomobil pazarı bir önceki yıla göre büyümesini sürdürdü. 2013 otomotiv sektörü toplam pazarının 840-880 bin adet aralığında gerçekleşeceğini öngörüyoruz.

2014'ün ilk aylarında, öne çekilen talep nedeniyle pazarda bir miktar daralma yaşanabilir. 2013'ün ikinci yarısında kur ve faizde yaşanan yükselişin hem yatırımlar hem de tüketim tarafındaki olumsuz etkilerinin, 2014'ün özellikle ilk yarısında görülme ihtimali de söz konusu. Küresel büyüme senaryolarında aşağı yönlü risklerin artması olasılığı da gelişmekte olan ekonomilere ait büyümede ivme kaybına yol açabilir. Varlık alımlarının ve global parasal teşvikin azaltılması, uluslararası piyasalarda finansman imkanlarının zorlaşması, TCMB'nin sıkı para politikası uygulaması ve BDDK'nın kredi işlemlerine yönelik sınırlamalar getirmesi de yine pazarı şekillendirecek olası gelişmeler arasında bulunuyor. BDDK'nın kredi işlemlerine yönelik sınırlamalar içeren taslağının etkilerini 2013'ün son iki ayı için değerlendirdiğimizde, taslak hayata geçmeden önce araç sahibi olmak isteyen tüketicilerin alımları nedeniyle talebin öne çekilmesi şeklinde bir etki yaratabilecektir. 2014 içinse, otomotiv sektörü için öngörümüz olan 800-860 bin adet toplam pazar tahminimizin, kredi işlemlerine yönelik sınırlamaların içerik ve zamanlamasına göre tekrardan revize edilmesi gerekebilir.

Doğuş Otomotiv İcra Kurulu Başkanı Ali Bilaloğlu

2013, markalarımızın koyduğu hedefleri gerçekleştirdikleri bir yıl oldu

Otomotiv sektörü için pazarın daraldığı bir yıl olan 2012'nin ardından, ülkemizde ve dünyada ekonominin toparlanma durumuna geçmesinin sonucu olarak, 2013'ün bir önceki yıla göre pazarın büyüyeceği bir yıl olması beklentisi içindeydik. 11 ayın sonunda, bu beklentimizin gerçekleştiğini görüyoruz. Türkiye otomobil ve hafi f ticari araç toplam pazarı 2013 Ocak-Kasım döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 9 artarak 723 bin 660 adet olarak gerçekleşti. 2012'de toplam pazar 662 bin 361 adet olmuştu. Binek otomobil artışları, Ocak-Kasım döneminde, bir yıl öncesine göre yüzde 18,5 artışla 563 bine ulaştı. Aralık ayındaki satışlarla birlikte, bu rakamın 600 bini geçmesi ve otomobil satışlarının, tarihi bir rekor kırmasını bekliyoruz. Bu yıl, hafi f ticari araç pazarının, daraldığı bir yıl olarak öne çıktı. Hafi f ticari araç pazarı 2013'ün 11 ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 14 azalarak, 160 bin 204 adet seviyesinde gerçekleşti.

Geçen yıl 187 bin 7 adet satışa ulaşılmıştı. 2013 itibarıyla toplam pazarın 860 bin adet ile kapanacağını öngörüyoruz. Doğuş Otomotiv olarak, 2012, 125 bin 563 adetle, bir önceki

yıla göre satışlarımızı yüzde 12 artırdığımız bir yıl olmuştu. 2013'te bu artışımızı devam ettireceğimiz ve yaklaşık 145 bin satışa ulaşarak, 2012'ye göre, satışlarımızı yüzde 11 civarında artırdığımız bir yıl olacak. Pazar payımızın Ocak-Kasım ayı sonu rakamlarımıza paralel olarak yüzde 18 olacağını öngörüyoruz. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) açıkladığı yeni düzenlemenin bu haliyle yürürlüğe girmesi durumunda, 2014'te otomotiv satışları da bu düzenlemeden etkilenecek. Ancak, genel itibarıyla, toplam pazarın, 2014'te bu yıla benzer bir pazar olarak şekilleneceğini düşünüyorum. 2013, markalarımızın yılbaşında koyduğumuz hedefl eri gerçekleştirdikleri bir yıl oldu. 2014'te de satışa çıkaracağımız yeni modeller ile markalarımızın pazar paylarını korumayı amaçlıyoruz.

Önümüzdeki yıl, markalarımızın birçok yeni modelinin lansmanını yapacağı bir yıl olacak. Audi markamız, 2013'te pazara sunduğu A3 Sedan modelinin Türkiye pazarına uygun versiyonu 1.6 TDI motor seçeneğini ile yüksek adetlere ulaşmayı hedefl iyor. Ayrıca, 2014'te Yeni TT Coupe ve Q3 modelinin 1.4 benzinli motorlu versiyonunu tüketicileriyle buluşturacak. SEAT markamız da ikinci çeyrekte, büyük ilgi gören Leon'un, Station versiyonu Leon ST'yi, satışa sunacak. Porsche de gelecek yılın ilk çeyreğinde yeni modeli Macan'ın 3.0 litrelik benzinli ve dizel versiyonlarını satışa sunuyor olacak. Volkswagen Binek Araç markamız da, 2014'ün ilk çeyreğinde Golf GTI, ikinci çeyreğinde Scirocco GP, üçüncü çeyreğinde Polo ve dördüncü çeyreğinde de Jetta modellerini pazara sunmaya hazırlanıyor.

Toyota Türkiye Pazarlama ve Satış CEO'su Ali Haydar Bozkurt

Kur ve faiz hareketleri, pazarın büyümesinde etkili olacak

2013 otomotiv pazarının, yıl içindeki gelişimini en fazla kur ve faiz hareketleri etkiledi. 2014'te de yine kur ve faiz hareketlerinin pazarın büyümesinde büyük oranda etkili olacağını tahmin ediyoruz. Döviz kurlarının halen süren istikrarsız seyri, yurtdışı mali piyasalardaki gelişmeler ve Türkiye piyasasının buna hassasiyeti göz önünde bulundurulduğunda 2014'ün kurlar açısından yine zorlu geçeceği bekleniyor. Otomobil kredilendirme faiz oranlarına bakıldığında, kritik eşik olan aylık yüzde 1 seviyesine çok yaklaşıldığını görüyoruz. Faizlerin bu seviyenin üzerine yükselmesi durumunda, otomotiv pazarının bu durumdan olumsuz etkilenmesi söz konusu olacak.

Otomotiv pazarının geleceğini belirleyen önemli bir unsur da GSYH büyüme oranları. Hükümetin yayınladığı 2014-2016 yılı Orta Vadeli Program'da bir önceki programa göre aşağı yönlü revizyon yapılarak, 2013 için yüzde 3,6; 2014 için ise yüzde 4 büyüme öngörüldü. 2012 büyüme oranının yüzde 2,2 olduğunu da göz önünde bulundurduğumuzda, özellikle binek araç pazarında 2013'teki yüksek büyümeyi 2014'te yakalamanın pek mümkün olmadığı göze çarpıyor. Bununla birlikte ekonomide beklenen yükselen büyüme oranları sayesinde son yıllarda küçülme trendi gösteren hafif ticari araç pazarının tekrar büyümeye başlaması öngörülüyor. Maliye Bakanlığı tarafından Meclis Plan Bütçe Komisyonu'nda yapılan açıklamada bahsedilen “emisyona dayalı vergilendirmenin” devreye alınması otomotiv pazarı için önemli bir avantaj sağlayacak. Mevcut sistemde çevreyi daha çok kirleten yaşlı araçlar daha düşük MTV öderken, yeni sistemde araçların emisyon oranlarına göre vergi ödenmesi tasarlanıyor. Bu değişiklik yeni araç alımını daha cazip hale getirecek. Bunun yanı sıra hükümetin cari açığı düşürme ve kontrol altında tutma hedefi doğrultusunda ithalat yoğun otomotiv ve akaryakıtta vergi indirimine gidilmeyeceğine dair açıklamaları pazarda ek bir büyümenin pek mümkün gözükmediği sonucunu da ortaya çıkarıyor. Otomotiv pazarını etkileyebilecek başka bir konu da taşıt kredilerine getirilmesi planlanan yüzde 25 peşinat zorunluluğu. Araç satın alımlarının çok büyük bir kısmının kredi ile yapıldığı göz önünde bulundurulduğunda böyle bir düzenleme otomotiv satışlarını oldukça olumsuz yönde etkileyecek. Bütün bu şartlar ve öngörüler doğrultusunda 2014'te toplam otomotiv pazarının 2013'e göre yüzde 8 büyüyerek 900 bin seviyesine geleceğini tahmin ediyoruz. 2013'te yüzde 20'ye yakın büyüme gösteren binek araç pazarının 2014'te yüzde 6, 2013'te düşüş yaşanan hafif ticari araç pazarının da 2014'te yüzde 10 seviyesinde büyüyeceğini öngörüyoruz.

Ford Otomotiv Sanayi Pazarlama, Satış ve Servis, Genel Müdür Yardımcısı Aykut Özüner

Otomobil kredilerine getirilecek peşinat şartı, sektörü olumsuz etkileyebilir

2014'te ekonomi politikalarında önceliğin, belirsizliklerin yoğunlaştığı bir ortamda finansal piyasalarda, ekonomik aktivitede istikrarı sağlamak ve bununla eş zamanlı olarak makul ölçüde bir büyüme ve istihdam yaratmak olacağını düşünüyoruz. Sonuç olarak, 2014'te faizlerin ortalama bazda 2013'ün üzerinde olacağı, kurlarda görece dar bir bant içerisinde çok hafif yukarı yönlü bir seyir izleneceği bir finansal piyasa ortamı ön görüyoruz. 2014'te Türkiye'nin 2013'e göre çok az bir iyileşmeyle yüzde 4'ler seviyesinde büyümesi bekleniyor.

2014'te enflasyonun ortalama bazda 2013'e göre bir miktar düşük bir seviyede gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz.

Otomotiv sektörü, ekonomik gidişatla yüksek derecede paralellik seyrediyor. 2014'te toplam otomotiv pazarının 2013'e benzer bir adetle 800- 850 bin seviyelerinde ve yüksek oranda (yüzde 75) “otomobil satışı” olacak şekilde gerçekleşeceğini öngörüyoruz. Tüketiciler için faiz ve kurlarda beklentilere paralel olarak çok ciddi seviyede artış olmazsa bu hedef gerçekleşebilecek. Özellikle otomobil kredilerine getirilecek peşinat şartı gibi hali hazırda tartışılan konular yıl içerisinde sektörü olumsuz etkileyebilir. Sektör dinamiklerini etkileyebilecek bir diğer konu akaryakıt fiyatları. Dizel ve benzin fiyatları arasındakimakas kampanya devam ederse, hali hazırda bir dizel pazarı olan Türkiye'de müşterilerin benzinli araç talebinde artış olabilir. Global piyasalardaki iyileşmeler de özellikle ihracat pazarlarına üretim yapan sektörün finansal ve üretim anlamında pozisyonuna pozitif anlamda katkı sağlayacak.

Çelik Motor Ticaret A.Ş. Genel Müdürü Bora Koçak

Pazar, 11 aylık dönemde yüzde 9,25'lik bir büyüme yakaladı

2014'ün belirsizliklerin ağır basacağı bir yıl olması nedeniyle, ekonomik parametrelere ilişkin öngörülerde yanılma payının yüksek olacağı bir yıl olmasını bekliyoruz. Belirsizlikleri irdelerken iç ve dış iki temel unsura bakmak gerekiyor. Birincisi ve daha temel olan dış faktör şu: Global piyasalarda özellikle gelişmiş ülke ekonomilerinde, yaklaşık beş yıldır devam eden ucuz ve bol likidite kurgusunun sonuna gelinip gelinmediğinin netleşmesi. Amerikan Merkez Bankası'nın (FED) önderliğindeki parasal genişleme hareketlerinin azalmasına yönelik aksiyon alınması ya da bu yönde söylemlerin artması durumunda risk algısının negatife dönmesi kaçınılmaz olacak. Bu da Türkiye gibi gelişmekte olan ülke piyasalarından önemli oranda fon çıkışını ve genel faiz ve kur seviyelerinde yukarı yönde düzeltme hareketini beraberinde getirecek.

İçeride ise yerel seçim belirsizlik yaratan bir faktör olarak karşımıza çıkıyor. Bir taraftan seçim ekonomisinin yaratacağı harcama potansiyeli, bir taraftan mali disiplin konusunda hükümetin taviz vermeme eğiliminin devam edip etmeyeceği önemli bir unsur. Öte yandan Merkez Bankası'nın enflasyonla mücadelesi ve buna bağlı para politikası da belirleyici olacak bir diğer önemli faktör. Bu yılın ikinci yarısından itibaren özellikle FED'in para politikalarında değişikliğe gideceği sinyalini vermesinin ardından, bozulan risk iştahı nedeniyle TL'de yaşanan değer kaybına Merkez Bankası biraz seyirci kaldı. Kur hareketlerinin enflasyona negatif etkisini görmeye başladık. Merkez Bankası enflasyon hedefini iki kez yukarı yönde revize etmek durumunda kaldı. Bu noktada önümüzdeki yıl, Merkez Bankası'nın güçlü seyreden iç talebi kısma ve enflasyonu kontrol altına almak adına faiz silahını kullanması beklenebilir. Bu da maliyet artışı anlamına geleceği için, kredili satışların hakim olduğu otomotiv pazarının da bu dinamiklerden etkilenmesi kaçınılmaz olacak. Pazar bu yıl 11 aylık dönemde yüzde 9.25 gibi bir büyüme yakaladı. Aralık satışlarıyla birlikte pazarın yılı 820-840 bin aralığında bitirmesi öngörülüyor. Dış faktörlerin ve Merkez Bankası'nın para politikası duruşunun etkilerinin yanı sıra, yakın zamanda gündeme gelen BDDK'nın tüketici kredilerine ve kredi kartlarına yönelik kısıtlama çalışmalarının da pazarın önümüzdeki yıl büyümesinin önünde engel teşkil edecek bir başka faktör olarak karşımıza çıkacağını görüyoruz. Taslak aşamasında olmasına karşın düzenlemelerin zamanlaması ve içeriği pazar talebini doğrudan etkileyecek. Bu dinamikler çerçevesinde 2014 toplam pazar rakamının, bu yılki rakamları yakalamakta biraz zorlanabileceğini düşünüyoruz. Ancak olası bir daralmanın da 2012'de yaşanan yüzde 10 gibi rakamlara ulaşmasını beklemiyoruz.

General Motors Türkiye Ltd. Şti. Genel Müdürü Özcan Keklik

Toplam yüzde 9'luk büyüme, 2013 toplam pazarının 850-870 bin aralığında tamamlanacağına işaret ediyor

2014, yerel pazar beklentimi paylaşmadan önce genel olarak Avrupa otomobil pazarını da içine alacak şekilde değerlendirmeye başlamak istiyorum. Hepimizin yakından bildiği gibi Avrupa pazarında 2011'in son çeyreğinde başlayan daralma halen devam ediyor.

Avrupa pazarlarında otomobil satışları 2013 Ocak-Kasım döneminde geçen yıla göre yaklaşık yüzde 3 geriledi. Aynı süreçte ülkemizdeki otomobil satışları yaklaşık yüzde 18 büyüdü. Bu sonuçlarla ülkemiz, Avrupa'nın en büyük 6'ncı pazarı konumuna geldi.

Mevcut şartlar altında mutlulukla görüyoruz ki ülkemizde otomotiv sektörünü de içine alan istikrar aynı geçmiş yıllarda olduğu gibi bu yılda yukarı yönde bir ivme ile devam ediyor. Otomobil ve hafif ticari araç toplamında ilk 11 ayda gerçekleşen yaklaşık yüzde 9'luk büyüme 2013 toplam pazarının 850-870 bin aralığında tamamlanacağına işaret ediyor.
Tüm bu gelişmeler ışığında, ülkemizde 2014 otomotiv pazarının, 2013'e benzer veya biraz daha altında bir pazarın gerçekleşeceğini öngörüyoruz.

2014'te pazarın genel gidişini aşağı yönlü etkileyebilecek etkenlerin başında, kredi faizlerinin yükselmesi, artan kurların fiyatlara yansıması, artan maliyetler ve taşıt ve tüketici kredilerine ilişkin sınırlamaların pratiğe geçmesi olarak sıralayabiliriz.

Mercedes-Benz Türk A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı Şükrü Bekdikhan

Artan dış ticaret açığı ve enflasyonun artış eğilimi, 2014'ün en temel sorunu olacak

Açıklanan orta vadeli ekonomik programa göre 2014'ün temel ekonomik göstergelerine bakıldığında, Türkiye'nin büyüme oranının biraz toparlanarak yüzde 3,6 seviyesinden yüzde 4 seviyesine yükseleceği öngörülüyor. Ancak gerek dış ticaretimizin yoğun olduğu Avrupa pazarlarında gerekse uzak pazarlarda büyüme öngörüleri pozitif olmakla birlikte, oranlar aşağı yönlü revize edilmiş durumda. Bu durumun, Türkiye'nin ihracat potansiyelini olumsuz etkilemesi bekleniyor. Artan dış ticaret açığı ve enflasyonun artış eğilimi 2014'ün en önemli temel sorunları olacak.

Bu çerçeve şartları içerisinde 2013'te 800 - 840 bin adetler seviyesinde gerçekleşmesini beklediğimiz otomotiv piyasasının, 2014'te de paralellik göstererek bu seviyesini korumasını bekliyoruz. Tabii ki burada en önemli pazar belirleyicisi, Türkiye ekonomisinin büyüme beklentisinin yanı sıra halen çeşitli platformlarda değerlendirilen tasarrufu özendirmeye ve dış ticaret açığını azaltmaya yönelik alınması planlanan, ekonomik tedbirler olacak. Bu belirsizliklere rağmen 2014'e iyimser bakıyor, büyüyen Türkiye ekonomisi ve özellikle giderek gelişen uzun ve kısa dönem filo kanallarındaki çeşitlilikle birlikte otomotiv pazarının gelişmeye devam edeceğini öngörerek, otomotivin her alanındaki yatırımlarımıza devam ediyoruz.

Mazda Türkiye Genel Müdürü Nurkan Yurdakul

Önümüzdeki yıl, ikinci el araç satışlarında artış olabilir

2013, otomotiv pazarı için olumlu yönde seyretmiş ve ulaşılan satış adetleri ülkemizde(Hafif Ticari araçların frenlenmesine rağmen) Otomotiv pazarının gelişme potansiyelinin ne kadar büyük olduğunu gösterdi.

Ekonomik beklentilere bakıldığında ise olumsuz bir senaryo ile karşı karşıya olduğumuz aşikar: ABD 10 yıllık Tahvil faizlerindeki yükseliş eğilimi (uzun vadeli) devamı etmesiyle FED'in 2014'te tahvil alımını sonlandırması beklentileri halen gündemimizde. Türkiye her ne kadar gelişmeleri günlük olarak takip etse de kötümser bakıldığında bu iki faktöre göre, 2014'te Türkiye için döviz kurları geri gelmeyecek gibi duruyor. Faizlerde artış eğilimi devam edeceğini analistler tarafından değerlendirilirken bu beklentilerde değişme olmazsa kredi faizlerindeki artış sıfır araç alımını olumsuz yönde etkileyecektir. Döviz kurlarındaki yükseliş ithalatımızı azaltırken, ihracatımızı arttıracaktır. Tabii ithal araçlarda döviz kuruna bağlı fiyat artışı kompanse edilmediği durumda yabancı menşeli araç satışları düşüş eğrisinde olacaktır.

Bu da yerli üretimimizde artış eğilimi gösterebilir...Türkiye otomobil pazarı 2014 yılında genel olarak, 2013 adetleri kadar olacağını düşünüyorum; orta sınıf B ve C segmentindeki araç satışlarında düşüş, üst D ve E gibi segmentlerde araç satışlarında ise yükseliş beklenebilir. Bu da tabii ki ikinci el pazarını harakete geçirecektir. İkinci el araç satışlarında artış gözlenebilir.

Mais Motorlu Araçlar İmal ve Satış A.Ş. Genel Müdürü İbrahim Aybar

2014'te enflasyonun ve cari açığın daha düşük gerçekleşeceğini öngörüyoruz

Genel olarak dünya ekonomisi için 2014'e ilişkin büyüme beklentileri, uluslararası ekonomik aktörlerce, aşağı yönlü revize ediliyor. Daha önce yüzde 4'ün üzerinde olanbüyüme öngörüsü yüzde 3,6'lara çekildi. Bu paralelde gelişmiş ülkeler ve gelişmekte olan ülkelerdeki büyüme beklentileri de aşağı yönlü değişiyor. Bununla birlikte, bu yıl yüzde 2,9 büyümesi tahmin edilen dünya ekonomisinin, gelecek yıl daha iyi bir büyüme göstereceği beklenebilir.

Türkiye'de ise dış ticaretimizde en büyük pay sahibi olan AB'deki ekonomik toparlanma ile küresel ekonomik büyümenin zayıf seyretmesi, parasal genişleme politikalarının sonuna yaklaşılması, risk algılarının artması, Türkiye'nin büyüme performansını olumsuz etkiliyor. Ayrıca para politikasında yılın ikinci yarısında başlayan sıkılaştırma, kredilerdeki büyümeyi yavaşlattı, iç talepteki artışı bir miktar sınırladı. Bu etkenlerle bu yıl için ekonomik büyüme oranının hükümet tarafından revize edilen oranda (yüzde 3,6) gerçekleşeceği bekleniyor. Bilindiği gibi Orta Vadeli Program'da, 2014'te bu büyüme rakamının yüzde 4'e, 2015 ve 2016 için de yüzde 5'e yükselmesi hedeflendi. Kamu mali dengeleri ile mali disiplin politikaları, bankacılık sektörümüzdeki güven veren rasyolar, dış şoklara karşı Türkiye'yi daha dirençli kılıyor. Ancak, kredi hacminin mevduat hacminin üzerinde büyümüş olması, önümüzdeki yıl tasarruf eksenli bir ekonomik konjonktürde olacağımızı gösteriyor. İşsizlik oranları son yıllarda yönetilebilir seviyeleri koruyor. 2014'te enflasyonun ve cari açığın daha düşük gerçekleşeceğini öngörüyoruz. Dünya ekonomisinde büyüme beklentilerinin aşağı yönlü olması, petrol fiyatlarının düşük kalmasına yol açabilir. Böyle bir gelişme Türkiye'nin cari açığını azaltıcı bir etki yaratacak. Tüm bu değerlendirme ve beklentiler çerçevesinde Türkiye otomotiv pazarının sürpriz bir değişim göstermeyeceğini söyleyebiliriz. Kredi koşul ve oranlarında kabul edilebilir seviyelerin üzerinde bir zorlaştırıcı gelişme olmadığı takdirde ekonomik büyümeye de bağlı olarak 2013 pazarı paralelinde bir pazar bekliyoruz.

Tofaş Türk Otomobil Fabrikası A.Ş. Fiat İş Birimi Direktörü Okan Baş

Ticari araç pazarındaki büyüme, yerli satış oranını ve toplam üretimi olumlu etkileyecek

Türkiye otomotiv pazarında, binek otomobil satışları açısından yeni bir rekorun kırıldığı, global arenada Türkiye'nin üretim gücüyle öne çıktığı ve iç pazarda yerlilik oranı yüksek olan hafif ticari araç segmentinde ise ciddi daralmanın yaşandığı bir yılı geride bırakıyoruz. Biz Fiat markası olarak 2013'ün Ocak – Kasım döneminde, toplam pazarda 83 bin 520 adet satış gerçekleştirdik ve yüzde 11,5'lik bir pazar payına ulaştık. Toplam satışımızın 44 bin 399 adedi otomobil, 39 bin 121 adedi ise hafif ticari araç satışı olarak gerçekleşti. Fiat markası bu satış grafiğiyle otomobil pazarından yüzde 7,9'luk bir pazar payı alırken, hafif ticari araç pazarından ise yüzde 24,4'lük pay alarak pazarın hâkim iki markasından biri olmayı sürdürdü. Bu performansımızın yanında, Linea modelimiz, 11 ay sonunda 33 bin 278 adetlik satış rakamına ulaşarak “Türkiye'nin en çok satılan otomobili” unvanını korudu. Otomotiv sektörüne genel olarak baktığımızda, toplam satışların Kasım sonu itibarıyla 725 bin seviyelerine geldiğini, yılsonunda ise 850 bin civarında bir rakamla kapatabileceğimizi söyleyebiliriz. Buradaki en dikkat çekici husus, binek otomobil satışlarının 11 ayda, geçen yılın tamamını geçerek 563 bin seviyesine ulaşması oldu. Bu doğrultuda yılsonunda binek araç satışlarının 600 bini bir miktar aşacağını, hafif ticari araç satışlarının ise 200 bin seviyesinde gerçekleşeceğini söylemek mümkün. Ancak bu noktada, pazardaki büyümenin binek otomobillerden kaynaklandığını, bu büyümeye paralel otomobildeki ithalat oranının yüzde 78'e ulaştığının ve sektörün rekabet gücünü ayakta tutan hafif ticari araç pazarının belirgin şekilde daraldığının altını çizmek gerekiyor.

Şu anki görünüm itibarıyla, 2014 için iç pazarın 800 bin adet seviyesinde olabileceğini söyleyebiliriz. Ancak diğer yandan, hafif ticari araç konusunda özellikle iç pazardaki daralmayı ortadan kaldıracak bir dizi önlem sektörün performansında belirleyici olacak. Ticari araç pazarındaki büyüme, iç pazarda yerli satış oranını ve toplam üretimimizi önemli ölçüde ve olumlu şekilde etkileyecek. 2014 yılı için iç pazarın bu yılki düzeylerinde olabileceğini söyleyebiliriz. Son tahminler doğrultusunda, Avrupa'da çok ufak da olsa bir toparlanma beklentisi oluşmuş durumda, bu da sektörün ihracatının bu yılın bir miktar üzerine çıkabileceği beklentisini yaratıyor. Otomotiv ihracatının önemli bir kısmını oluşturan hafif ticari araç konusunda, iç pazardaki daralmayı ortadan kaldıracak, trendi yeniden yukarıya döndürecek bir dizi önlem, 2014'te sektörde belirliyici etken olacak. Diğer taraftan sektörün genelinde hurda araç teşvikine yönelik beklentiler de devam ediyor. Tüm dinamiklerin değerlendirilmesini takiben, hayata geçirebilecek muhtemel bir teşvik mekanizması, 2014'te sektörün büyümesini tetikleyen bir diğer faktör olabilir. Fiat, satış grafiği ve her yıl daha da güçlenen bayi ağıyla Türkiye otomotiv pazarının öncü markalarından biri olmayı sürdürüyor. Biz Fiat markası olarak, müşteri memnuniyetini ve mutluluğunu arttıracak bir dizi yeni hizmetimizle, 2014'te de tüketici taleplerini maksimum seviyede karşılayarak değer yaratmaya devam edeceğiz.


Lütfen Tüm Üyelerimiz için Tıklayınız >




prev
next