Deloitte Türkiye Otomotiv Sektöründen Sorumlu Partner Bican Çiltepe Ana Sayfa > Seçtiğiniz Site Kısmı > 

“Ekonominin iyi gittiği her dönemde Türk otomotiv pazarı büyüdü”

Dünyanın en büyük muhasebe, denetim, vergi ve yönetim danışmanlığı hizmeti sunan firmalarından biri olan Deloitte, 150'den fazla ülkede faaliyet gösteriyor. Türk otomotiv pazarının bir önceki yıla göre daha fazla büyüyeceğini söyleyen Deloitte Türkiye Otomotiv Sektöründen Sorumlu Partner Bican Çiltepe, global ve Türk otomotiv pazarında yaşanan gelişmeleri, otomotiv sektörünün geleceğine yönelik tahminlerini paylaştı.

Firmanızın çalışma alanları hakkında bilgi alabilir miyiz?

Deloitte, 150'den fazla ülkede çalışan yaklaşık 182 bin personeli ile dünyanın en büyük muhasebe, denetim, vergi ve yönetim danışmanlığı hizmeti sunan uluslararası firmalardan biri. Türkiye'de 1986'da çalışmalarına başlayan Deloitte, bugün İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa ve Adana'da faaliyet gösteriyor. Hepsi deneyimli ortak, direktör ve 1300'e yakın profesyonel çalışanıyla Türkiye'deki en büyük profesyonel hizmet firmalarından.

Deloitte Türkiye'nin sunduğu hizmetler arasında; “Yönetim Danışmanlığı”, “Denetim, Muhasebe”, “Finansal Danışmanlık”, “Vergi, Kurumsal Risk ve Aile Şirketleri” hizmetleri yer alıyor ve Deloitte küresel ağının entegre bir parçası olarak faaliyet gösteriyor.

“Otomotiv pazarı, 2014'te büyümesini sürdürecek”

Türk otomotiv pazarının bugünkü durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Sektörün geleceği hakkındaki öngörüleriniz nelerdir?

Rakamlara bakıldığında Türk otomotiv pazarı, bir önceki yıla göre daha fazla büyüyecek gibi gözüküyor. Hali hazırda 2013 ilk üç çeyreğinde pazar yüzde 8 büyümüş durumda. Ekonominin iyi gittiği her dönemde Türk otomotiv pazarı büyüdü. Büyüme ve milli gelir artışı ile otomotiv pazarının büyümesi arasında doğrusal bir korelasyon bulunuyor. Türk ekonomisi, aynı zamanda seçim yılı olması da dikkate alındığında 2014'te yine büyümeye aday “ekonomi kimliğini” koruyacak. Bu durum, 2014'te otomotiv sektörüne de aynı şekilde yansıyacak.

Türk ekonomisinin otomotiv talebi, kriz dönemleri hariç daima canlı ve potansiyeli oldukça yüksek durumda. Nüfusuna göre araç parkı yüzde 15'in altında olan bir pazar olduğu (Bu oran, Avrupa'da yüzde 40 seviyesinde) göz önünde bulundurulduğunda, bu potansiyelin ne kadar yüksek olduğu net bir şekilde görülür.

“2013, Avrupa için kayıp bir yıl oldu”

Global otomotiv pazarı hakkında neler söyleyebilirsiniz?

AB pazarı 2013 ilk üç çeyreğinde yüzde 4 oranında daralmış durumda. Yılın sonunu yüzde 3,3 küçülmeyle getireceği tahmin ediliyor. AB'nin geneline hakim olan olumsuz ekonomik hava, otomotiv pazarına doğrudan yansıyor. Talep 2007'den beri düşüyor ve düşmeye de devam edecek. 2013'ü Avrupa için kayıp yıl olarak değerlendirilebilir.

Peki, ABD, Çin ve BRIC ülkelerindeki otomotiv pazarlarını ele alarak bir değerlendirme yapabilir misiniz?

ABD'de otomotiv satışları geçtiğimiz ay itibariyle 2006'dan bu yana en yüksek seviyeye ulaşmış durumda. ABD ekonomisindeki toparlanmaya paralel seyreden bu durumun 2014'te de süreceğini tahmin ediyorum.

Çin, dünyanın en büyük otomotiv pazarı oldu. Bu pazarda 20 milyonluk satış adetlerine ulaşılmış durumda. Ancak Çin'in büyüme hızındaki yavaşlama, otomotiv sektöründe işlerin zorlaşmasına neden oldu. Bunun yanı sıra Pekin yönetimi, yerli üretimi teşvik etmesi, Çin'deki yerli üretimin 2015'e kadar otomotiv piyasasının yüzde 40'ını kapsamasının planlanması, Çin dışındaki üreticiler için önemli bir handikap olarak ortaya çıkıyor.

Brezilya'da bu yıl araç satışlarında patlama var. Satışların 4,3 milyona ulaşması bekleniyor. Olgun pazarlar yavaş büyürken üreticiler Brezilya gibi hızlı büyüyen pazarlara yöneliyor. Bir çok ünlü marka bu ülkede üretime başladı veya başlayacak. Bu gelişmelerde Brezilya'nın milli gelirinin daimi artış trendi içerisinde olmasının ve genç bir nüfusa sahip olmasının etkisi büyük. Ancak bu konuda diğer önemli nokta Brezilya'da üretilen aracın yüzde 30'u kadar aracın, üretici tarafından Brezilya'ya vergisiz ithalatının yapılabilmesi.

(KUTU)

Çevreci ve akıllı araçlar değer kazanıyor

· Satın almada marka hala ön planda olmakla birlikte çevreci ekonomi, çevre dostu otomotiv ürünleri gün geçtikçe değer kazanıyor. Karbon salınımı konusundaki kısıtlamalar (daha az yakıt tüketimi, daha az emisyon ile) bu tür ürünlerin ön plana çıkmasına çok büyük etkide bulunacak. Bu konudaki Ar-Ge çalışmaları halen çok sıkı bir şekilde sürüyor.

· Ar-Ge çalışmalarında bir diğer dikkat çekici nokta otomotivde birçok markanın çalışmalarını Türkiye'ye kaydırması. Bunda devletin verdiği teşviklerin payı büyük olmakla birlikte bu çalışmalar için gerekli alt yapı ve kaliteli insan gücünün Türkiye'de bulunabilir olması da önemli rol oynuyor.

· Otomotivde güvenlik, gelişen teknolojinin ürünleri kullanılarak ve yapılan Ar-Ge çalışmaları ile önemli hedeflerden biri haline gelmiş durumda. Güvenli sürüşü hedefleyen bir çok enstrüman üzerinde çalışma ve geliştirmeler devam edeyor. Aktif güvenlik sistemlerine yeni modüller ekleniyor, örneğin stereo kamera aracılığıyla kazaların önlenmesine veya en azından sonuçlarının hafifletilmesine çalışılıyor.

· Araçların akıllı aletler haline gelmesi günden güne artıyor. Sadece sürücüsüne tabi olan araçlar yerine akıllı ağ bağlantıları sayesinde tüm durumları yıldırım hızıylaalgılayıp sürücüyü uyaran, yönlendiren ve hatta acil durumlarda önlemeye yönelik fiili müdahalede bulunabilecek akıllı araç sistemleri halen emekleme aşamasında olmakla birlikte, önümüzdeki beş yıl içerisinde önemli bir seviyeye gelecek. Akıllı araç sistemleri sayesinde sürücünün konforu artacak, güvenli sürüş daha kolay hale gelecek.

· Öte yandan son derece düşük maliyetli, ekonomik ve mini otomobil tasarımları önümüzdeki yılların devamlı uğraşılan konularından biri olacak. Uygun fiyatlı araçlar alıcıların bütçeleri çerçevesinde pazarın şartlarına uygun basit, minik, ucuz fakat kaliteli araçlar olacak. Ayrıca içerdikleri fonksiyonlar en son teknolojilere dayandırılacak.


Lütfen Tüm Üyelerimiz için Tıklayınız >




prev
next