Dijital dünya otomotiv sektöründe değişimi ve dönüşümü başlatıyor

ODD, kurum ve kuruluşlarla yaptığı işbirlikleri çerçevesinde birçok önemli etkinlik düzenliyor ve üyelerini son gelişmelerden haberdar ediyor. Dijital dünyanın iş yapış şekillerimizi değiştirdiği iş dünyasında, bu değişiklikleri takip etmek ve onlara uyum sağlamak büyük önem taşıyor. ODD, üyelerini dijital dünyadaki gelişmelerden haberdar etmek ve dijital dünyanın otomotiv sektöründeki etkileri hakkında bilgi vermek için Google ile birlikte, üst düzey yöneticilerin katıldığı bir toplantı düzenledi.

10 Haziran'da Çırağan Sarayı'nda ODD ve Google işbirliğinde, ODD'ye üye markaların üst düzey yöneticilerinin katıldığı bir toplantı gerçekleştirildi. Toplantıda, Google Türkiye Ülke Direktörü Bülent Hiçsönmez, Google SEEMEA (Güney ve Doğu Avrupa, Ortadoğu Afrika) Medya Çözümleri Bölge Yöneticisi Milena Djuricic ve Google Türkiye Otomotiv

Sektörü Sorumlusu Cem Kansu, dijital dünyanın markaya, satışa faydalarını ve otomotivde nasıl bir konumda yer aldığını anlattı.

Toplanın açılış konuşmasını yapan ODD Genel Koordinatörü Dr. Hayri Erce, ODD olarak sektörde değer yaratacak faaliyetlere imza attıklarını belirtti. Yılbaşından itibaren yoğun bir toplantı trafiği içine girdiklerini belirten Erce, şunları kaydetti: “Üyelerimiz için ‘Sigorta Tebliğ ve Markalı Kasko', ‘Mobil Pazarlama', ‘E-Fatura ve E-Defter' başlıklı eğitimler düzenledik. Önümüzdeki günlerde ‘4703 Sayılı Ürünlere İlişkin Teknik Mevzuatın Hazırlanması ve Uygulanmasına Dair Kanun' ; Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'yla da ‘Yeni Tüketici Koruma Kanunu' hakkında toplantılar yapacağız. Bugünse gerek sosyal hayatımızı gerekse iş yapış modellerini değiştiren dijital dünyayı tartışmak ve ufuk turu yapmak üzere bir araya geldik.”

Dijital dünya ile gelen değişim….

Erce'nin ardından Google Türkiye Ülke Direktörü Bülent Hiçsönmez, “Türkiye'nin Dijital Gelişiminde Vites Değişimi” konulu bir sunum yaptı. Dijital dünyanın geldiği nokta hakkında katılımcılara bilgi veren Hiçsönmez, sözlerine şöyle devam etti: “Bizi hem korkutan hem hızlandıran hem de heyecanlandıran bir kavramla karşı karşıyayız: ‘Değişim'. Her an, daha çok da kullanıcı tarafından tetiklenen bir değişimin içindeyiz. Bugüne kadar geldiğimiz durumu kitabın birinci bölümü olarak görüyoruz. Etrafımıza baktığımızda arkadaşlarımızın, ailemizin neredeyse çevremizdeki herkesin internete girdiğini görüyoruz. Değişikliğin bu kısmının tamamlandığı düşünülüyor. Ama rakamlarla baktığımızda işin başında olduğumuzu görüyoruz. Dünyada toplam 2 milyar insan internete bağlı. 2020'lerin başında 7 milyara ulaşacağına inanıyoruz. O yüzden biz birinci bölümün başındayız. İkinci bölümün başında ise yeni insanlarla karşılaşacağız. Hiç düşünmediğimiz ve belki bizim şu anda etkileşimde zorlandığımız insanlar karşımıza çıkacak. 2020'de bütün dünya nüfusunu karşımıza almış olacağız. Bu da ikinci bölümün sonu olacak.”

“Cep telefonu birçok iletişim cihazının önüne geçti”

Kitabın üçüncü bölümünü “erişim hızı” olarak tanımlayan Hiçsönmez, “Türkiye'de ve dünyada internete erişme hızı 2 ve 8 megabit. Amerika'da ise 1 gigabit için çalışıyoruz. Herkesin 1 gigabit ve daha hızla bağlandığı bir dünyada her şey daha farklı olacak. Hayatı televizyon, notebook, tabletler ve akıllı telefonlarda yaşıyoruz. Artık cep telefonu birçok iletişim cihazının önüne geçti. Burada firmalara iletişim cihazlarına uygun aplikasyon yapma görevi düşüyor. Örneğin, cep telefonundan bir otomobil araması yaptığımda, bayiyi de aramak isteyebilirim. Desktop'ta bunu yapamazken cep telefonunda yapabiliyorum. Reklamın altına ‘bayiyi ara' butonu koyarak bunu yapabilirim. O yüzden otomobil firmalarının bu gibi değişiklikleri anlamaları ve hizmetlerini buna göre şekillendirmeleri çok önemli” dedi.

Google SEEMEA (Güney ve Doğu Avrupa, Ortadoğu Afrika) Medya Çözümleri Bölge Yöneticisi Milena Djuricic, “Youtube: Otomobil Alıcısının Gözüne Hitap Etmek” konulu bir sunum yaptı. Djuricic sunumunda, farklı otomotiv markalarına ait birçok video örnekleri göstererek diğer ülkelerdeki çalışmalar hakkında bilgi verdi. Djuricic, sunumunda şunları değindi: “Bu videoların sizlere ilham vereceğini düşünüyorum. Siz de böyle videolar hazırlayabilirsiniz ve markalarınızın diğer ülkelerde nasıl çalışmalar yaptıklarını görebilirsiniz. Güçlü bir iletişim kanalı olan Youtube'u kullanarak, bu yönde mobil çözümler üreterek, endüstrilerin iyi marka yaratmaları için yardımcı olmaya çalışıyoruz. Buradaki önemli olan nokta kullanıcılara nasıl ulaşacağınız. Markalar, hedef kitlelerini internete ya da mobil telefonlara nasıl taşıyacaklarını arıyor. Sağladığımız teknoloji sizlerin, hedef kitlenize yardımcı olmanızı sağlıyor. İkincisi ise ifade etme. İstediğiniz hedef kitleye ulaşmak için kendinizi ifade etmenin en iyi yolunu bulmalısınız. Unutmayın, insanlar içerikleri incelerken hem bilgilenmek hem de eğlenmek ister. Bu yüzden uygulamalarınızda, insanları eğlendirmenin birçok farklı yolunu bulabilirsiniz.”

Djuricic, sunumunda güçlü ve dikkat çekici kampanyalara sahip olan markalar hakkında bilgi verdi ve onların ilan, video gibi uygulamalarını paylaştı. Djuricic, bu çalışmaları yapan markaların güçlü bir stratejiye, markalarını iyi temsil eden bir web sitesine ve mobil uygulamalara sahip olduklarını söyledi. İnsanların, bu örneklere sahip olan markaların çalışmalarını sosyal medya, Google+ gibi birçok kanalda arkadaşlarıyla paylaştıklarını söyleyen Djuricic, “Youtube'da videoyu gören kullanıcıların yüzde 30'u videoyu arkadaşlarıyla paylaşıyor. Ek olarak yüzde 7 ise Youtube'daki videoyu bir dakika içinde Twitter'da paylaşıyor. İnsanlar bu videoları milyonlarca kere tıklıyor. Gördüğünüz gibi burada büyük bir potansiyel var” dedi.

“Otomobil alıcılarının yüzde 91'i interneti araştırma için kullanıyor”

Eğitimin sonunda Google Türkiye Otomotiv Sektörü Sorumlusu Cem Kansu, otomobille ilgili yaptıkları bir pazar araştırmasını sundu. Türkiye'deki 1081 otomobil alıcısıyla yapılan anketin sonucunda, otomobil alıcılarının interneti ve diğer kanalları ne kadar kullandıkları, nasıl kullandıkları, otomobile karar verme sürecinde bu kanalların ne kadar etkili olduğu ortaya çıktı. Kansu, konuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu: “Anketi, ‘2013'te otomobil alıcısına nasıl ulaşırız?' sorusuna cevap aramak üzere yaptık. Türkiye'deki otomobil alıcısı kim diye baktığımızda, ortalama yaşı 30.9, yüzde 68'i erkek, yüzde 65'i üniversite mezunu ve ortalama yıllık geliri 71 bin TL olan, ortalama 48 bin TL civarında otomobile para harcayan bir profille karşılaştık. Bu insanların, yüzde 44'ü eski otomobilini değiştirme ihtiyacı olduğu için otomobil satın almak istiyor. İkinci faktör daha düşük yakıt tüketimi, diğer faktörler ise son teknolojiye sahip olma, farklı tip bir otomobil alma ve ailenin büyümesi şeklinde sıralanıyor. En kritik bölüm ise insanların karar verme sürecine girdiği araştırma süreci. Ortalama 2.6 ay hangi otomobilin alınacağına karar veriliyor. Araştırma sürecinde en çok kullanılan ilk 10 kaynağın 5'ini dijital kaynaklar oluşturuyor. Bu kaynakların arasında bayi ve satış elamanları birinci olmaya devam ediyor.”

2007'den, 2012'nin sonuna kadar olan süreçte, internetteki otomobil aramalarının 5 yılda 5 kat bir artış gösterdiğini belirten Kansu, “Artık aramaların içeriği değişiyor. Bulunduğumuz noktada 100 aramanın 15'i mobil cihazlar üzerinden yapılıyor. Eğer mobilde bulunurluk oranınız düşükse, mobilden sizi arayan 100 kişinin 15'ine ulaşamıyorsunuz. Mobil cihazların hayatımıza kattığı başka bir şey daha var. O da “in-store” araştırma. Sizin bayilerinize gelen kişi cep telefonuyla geliyorsa, sadece sizden aldığı bilgiye bakmıyor, internetten ulaşabildiği bilgiyi de inceliyor. Cep telefonu olanların yüzde 42'si bunu gerçekleştiriyor, tableti olanların ise yüzde 20'si bayinize geldiğinde bunu yapıyor. Arama dünyasına baktığımızda internette yapılan en yoğun aktivitelerden biri otomobil araştırması. Otomobil alıcılarının yüzde 91'i interneti araştırma için kullanıyor. Bu araştırmayı yapan insanların yüzde 78'i otomobille ilgili bir video izliyor, yüzde 74'ü ise Youtube üzerinde bir video izliyorlar. İnternette gördüğümüz yükselen diğer bir trend ise sosyal medya. Otomobil araştırması yapanların yüzde 91'i sosyal medyayı kullanıyor. Bunların arasından da yüzde 85'i aktif olarak ya bir içerik yaratıyor ya bir içerik okuyor ya da bir yorum yapıyor” dedi.

“Otomobil alıcıları markayla iletişime geçmek istiyor”

İnternetteki araştırmasını tamamlayan kullanıcı, ikinci aşama olarak bayi ve markayla iletişime geçiyor. Araştırma sonucunda insanların ortalama 3.9 kez markayla iletişime geçmeye çalıştıklarını söyleyen Kansu, “Bu iletişim, telefon, e-maille ya da bayi ziyareti üzerinden olabiliyor. Araştırmaya katılanların yüzde 60'ı da araştırma süreci boyunca otomobil üreticisi ile irtibata geçmeye çalışıyor. Peki markadan gelen cevabın etkisi ne oluyor? Yüzde 21'i onu tatmin etmeyen bir cevap alırsa, başka bir markaya geçmeye karar veriyor. Yüzde 50'si ise markaların bu tutumunun başka markaları düşünmesine yol açtığını belirtiyor. Bayi ziyaret etme oranlarına baktığımızda ise katılımcıların yüzde 97'sinin en az bir bayi ziyareti yaptığını görüyoruz. Katılımcıların yüzde 62'si daha önce kullandığı markayı değiştirdiklerini söylüyor. ‘Markayı, modeli araştırma sırasında keşfettim' diyenlerin oranı yüzde ise 17” dedi.

2013 otomobil alıcısına nasıl ulaşırız?

• Otomobil alıcısının her aşamasında (araştırma, satın alma, satın alma sonrası) bulunur olarak
• Her ekranda (PC, mobil, tablet) kuvvetli bir varlık oluşturarak
• Bilgi kaynağı olarak kullanılan tüm platformlarda (arama, mobil, video, sosyal) etkin olarak
• Alıcının satın alma sürecinde ve satın alma sonrası deneyimini iyileştirerek