Star Gazetesi Otomotiv Editörü Belma Toprak Ana Sayfa > Seçtiğiniz Site Kısmı > 

30 bin liraya Bentley var da ben mi söylemiyorum!

Dertse bu da dert işte! Tamam keşke bütün dertler böyle olsa ama… Hangi arabayı alsam acaba? Eyvah, araba dedim. Bütün otomotivciler kızacak şimdi. Pekala, dedim işte. Arabanın da otomobilin de ne anlama geldiğini biliyorum tamam. Ama usule yönelik tartışmayalım lütfen. Dil yaşayan bir varlıktır. Ve Türk dili, araba kelimesini, otomobil kelimesinden çok daha diri tutmaya devam ediyor ve daha da devam edecek gibi duruyor. Neyse konu bu değil. Geri dönelim sadede…

O Japon markayı mı alsam? Yok yok, onda istediğim mavi yok. Hem fazla Uzakdoğulu duruyor tasarımı.

Fransız'ı alayım o zaman. Tasarımı da güzel. Ama fiyatı biraz yüksek mi ne?

Göze görünsün, başı sonu olsun

Biraz daha kesenin ağzını açıp Alman'ı mı alsam yoksa? Hayır, onun servisi de yedek parçası da pahalı. Sürdürülebilir olmaz (Sonunda bu kelimeyi bir cümle içinde kullandım. Kelimede tashih yok değil mi?)

Hem 1.6 litre, dizel ve otomatik vites olmasına da gerek yok. Neredeyse tamamı otomatik vites otomobil kullanan kadın arkadaşlarım bu tercihimi anlamakta çok güçlük çekiyorlar ama neyse... Bir de kadınlara gazlanmak istenen mini minnacık, bir küçücük fıçıcık içi dolu turşucuk otomobiller var ya, hani oyuncak gibi... Sakın bana onlarla gelmeyin. Şöyle göze görünsün, başı sonu olsun değil mi...

Ailenin reisi kadın

Yahu geleneksel Türk ailesinde araba alma kararlarını erkekler vermiyor muydu? Yoksa biz çekirdek aile olarak geleneksel Türk ailesi için tehdit unsuru muyuz? Ne diyorsun duymadım: Ben nasıl istersem o mu olsun? Biz geleneksel çekirdek Türk ailesi standartlarına uymuyor muyuz? Bizim ailede reis kadın öyle mi? “Kadınların görüşleri çok daha önemli. Sen daha iyi karar verirsin” diyorsun yani!

Ha tamam o zaman. Egomu yükseltmenin tam da sırasıydı. Bu kadar lafın üzerine kavgaya da sebebiyet veremem ben şimdi. Akıllı adam... Sonrasında kendisine yönelecek olan 9 şiddetindeki şikayetlerin, dırdırların şimdiden önüne geçiyor böylece.

Türkiye otomotiv pazarında satılan 400 küsur modelden benim ilgi ve imkanlarım dahiline giren 100-150 otomobilden kolaysa seçim yap şimdi. Ben 40-50 bin TL bandında bu kadar zorlanıyorsam, yüzbinlerce lirayı tıkır tıkır sayanlar ne yapıyor acaba? Onlar benim kadar zorlanmıyordur. Göreceli olarak kaynakları kıt olanlar, satın aldıkları mal ve hizmetten, verdikleri paranın çok daha fazlasını beklerler. Böyle olmasaydı araba almak için benden fikir isteyen, sonra da fikrimi beğenmeyen birçok arkadaş 30-40 bin liraya almak istediği otomobil için “içinde şu da olsun, bu da olsun, suda gidiyor mu, yoksa uçamıyor mu (!)” gibi taleplerle gelmezdi herhalde. 30-40 bin liraya Bentley var da ben mi söylemiyorum... En iyi otomobil, cebindeki parayla bir otomobilden beklediklerin arasındaki oranı maksimum düzeyde tutturabilen otomobildir. Benden söylemesi...

Müşteri aslanın ağzında

Armudun sapı, üzümün çöpü... Yerim dar oynayamıyorum sanırım. Bir-iki yıl daha bizim emektar ile idare etsem iyi olacak. Hem belki o zamana kadar yerli otomobil de üretilir. Çekirdek ailecek planladığımız Güney Amerika seyahati için kaynak da lazım zaten.

Sorry, sevgili otomotivciler...

Talep zincirinin bana denk düşen halkasında şimdilik bir sorun oluştu. Talep var ama eylem yok. Sizin de işiniz zor hani. Müşteri aslanın ağzında.

Üff dert bastı yine beni…

Daha akşama Taksim'e gideceğim.

En iyisi taksiye bineyim ben...

Lütfen Tüm Üyelerimiz için Tıklayınız >




prev
next