Koray Öztopçu
Garanti BBVA Tüketici Finansmanı Direktörü
“Dünya’ya iyi bakın, geleceğe iyi bakın”
Yakıt verimliliği ve araçların tasarım özellikleri, tüketicilerin beklentileri arasında ilk iki sırayı alıyor. Motorlu taşıtların çevreye ve tüm ekosisteme olan olumsuz etkilerini minimuma indirmek adına son yıllarda yürütülen çalışmalar, daha bilinçli bir kullanımın önünü açıyor. Yakıt verimliliği çevreye verilen zararı azaltmada önemli rol oynuyor. Garanti BBVA olarak sürdürülebilirliği temel stratejilerimizden biri kabul ediyor, yenilikçi çözümlerimizle daha çevreci bir gelecek için katkılarımızı sürdürüyoruz.
Son yıllarda otomotiv sektöründe önemli gelişmeler yaşanıyor. Fosil yakıta endeksli otomotiv sektörü dünyadaki çevresel risklere karşı, yakıt verimliliği ve çevreci özellikleriyle öne çıkan hibrit ve elektrikli modellerin üretimine son yıllarda giderek daha fazla ağırlık veriyor. Sonuçlara baktığımızda ise çevre dostu araçların ve bunlarla birlikte elektrikli araçlar gibi geleceğin teknolojisinin alım kararlarında ise henüz yeterince göz önünde bulundurulmadığını görüyoruz. Tüketiciler tarafından belirtilen en önemli iki ürün özelliği bugüne kadar yoğun olarak duyduğumuz beklentiler ekseninde şekilleniyor. Yakıt verimliliği geçen sene olduğu gibi bu sene de en önemli ürün özelliği olarak karşımıza çıkıyor. Türkiye’de gelir seviyesinin düşük olması, yakıt fiyatlarının uzun süredir dünya sıralamasında üst seviyelerde seyretmesi ve döviz artışıyla birlikte daha da arttığını dikkate alırsak bu çok doğal bir sonuç elbette. İkinci sırada ise araçların tasarım özellikleri geliyor.
“Motorlu taşıtlarda karbon salımını azaltan sistemler çevreye daha duyarlı olacak ve olumlu etkide bulunacak”
Düşük yakıt tüketimi birçok açıdan tasarruf sağlayacak
Her geçen gün trafiğe çıkan motorlu taşıt sayısında da ciddi artışlar yaşanıyor. Yapılan “bilinçsiz” diye nitelendirebileceğimiz tercihler ve kullanımlar, bu artışın olumsuz etkilerini en üst düzeyde yaşamamıza sebep olabiliyor. Motorlu taşıtların çevreye ve tüm ekosisteme olan olumsuz etkilerini minimuma indirmek adına son yıllarda yürütülen çalışmalar daha bilinçli bir kullanımın önünü açarak bu zararları azaltmayı amaçlıyor. Otomobillerin çevreye verdikleri en büyük zararın başında karbon emisyonu geliyor. Motorlu taşıtlarda karbon salımını azaltan sistemler çevreye daha duyarlı olacak ve olumlu etkide bulunacak. Bunun için LPG gibi az karbon salımı sağlayan yakıtlar kullanılabilir, bu sayede hava kirliliğinin önüne geçmek için bir adım atılabilir. Yakıt tüketimiyle doğru orantılı olan emisyon değerleri, otomobillerin kullandığı yakıt miktarını da önemli bir noktaya taşıyor. Daha az yakıt tüketimi, daha az gaz salımı demek olduğu için yakıt tüketiminde tasarruflu olan her araç, diğerlerine göre çevreye daha duyarlı ve daha ekonomik bir konuma yükselecek. Taşıt kullanıcısının bütçesine de olumlu bir etkide bulunacak olan düşük yakıt tüketimi, hem yakıt tasarrufu sağlayacak hem de çevreyi ve enerjiyi korumada yardımcı olacaktır.
Tüketici davranışlarını öngörmek gerekiyor
Diğer yandan otomotiv pazarı tüketici davranışlarını ne kadar iyi öngörebilirse o kadar başarılı olacak kanaatindeyiz. Otomobil tüketicilerinin özellikle de genç neslin tüketim davranışlarında son yıllarda önemli değişiklikler gözlemleniyor. Buradaki sonuçlar da küresel çapta, özellikle gelişmiş ülkelerde gördüğümüz gelişmelerin Türkiye pazarı için de geçerli olacağını gösterir nitelikte. Genç neslin, özellikle de Y kuşağının otomobil satın almak yerine gerektiğinde kiralama yönünde beklentileri var. Bu trend önümüzdeki dönemlerde Türkiye’ye de yansıyacaktır. Burada da yetkili satıcıların buna nasıl cevap verecekleri önemli bir soru haline geliyor. Bu gelişmeyi bekleyenler geç kalmadan kendi iş planlarını gözden geçirerek buna uygun adımları atmalılar.
Rakamlar büyümeye işaret ediyor
Yerel otomobil pazarına baktığımızda globalde yaşanan çeşitli sıkıntılar, tedarik zincirlerinin etkilenmesi, çip krizine rağmen son aylarda gerilese de ilk 10 ayda 614 bin adedin üzerine çıktı. Bu seviye geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 4,5’lik bir büyümeye işaret ediyor. Yılı ise 800 bin adet ile tamamlayacağımızı öngörüyoruz. Ayrıca Türkiye otomotiv sektörü için sektör temsilcileri olarak 2022’de pazarın global çip krizinin birinci çeyrek sonrası daha olumlu yönde şekillenmesini bekliyoruz.
Finansman tarafına baktığımızda ise taşıt kredileri kasım ayı itibariyle yıl başından bu yana toplamda yüzde 42 büyüyerek 55,6 milyar TL’den 79,2 milyar T’ye ulaştı. Pazarın 57,4 milyar TL’si (yüzde 73) tüzel, 21,7 milyar TL’si (yüzde 27) ise bireysel pazardan oluşuyor. Sektörün finansmanının 44,6 milyar TL’si (yüzde 57) bankacılık, 34,3 milyar TL’si (yüzde 43) de tüketici finansmanı şirketlerinden sağlanıyor. Garanti BBVA olarak sektörün büyümesine desteğimizi kredi hacmimizi 10,5 milyar TL seviyesine getirerek gösterdik. Sektördeki toplam pazar payının yüzde 13,31’ine sahibiz ve aynı zamanda yabancı ve özel bankalar arasında yüzde 30,6’lık bir payımız var. Yılbaşından bu yana pazar, bireyselde yüzde 17, ticari tarafta yüzde 48 büyürken; Garanti BBVA olarak bireyselde yüzde 30, ticaride yüzde 113 büyüme sağladık.
Sektördeki gelişmelere baktığımızda 2021 yılı Ekim ayı itibarıyla hibrit araçların 40 bin 820 adetlik bir satış rakamına ulaştığını görüyoruz. Geçen yılın aynı döneminde bu rakam 16 bin 425 adet olarak gerçekleşmişti. Elektrikli araçlar ise ekim sonu itibariyle 1.987 satış adedine ulaştı, geçen sene ise bu rakam 314 adetti. Her geçen yıl çevreci, sürdürülebilirliğe destek sunan ürünlere ilginin arttığını görüyoruz. Özellikle taşıt tarafında birçok firma elektrikli ve veya hibrit kategorisinde yeni modeller çıkarıyor. Garanti BBVA olarak “Dünya’ya iyi bakın, geleceğe iyi bakın” yaklaşımımızda bu kategorideki araçların kullanımını artırmak için özel faiz oranları uyguluyoruz. Ayrıca yakın zamanda bu araç sahiplerine ücretsiz HGS uygulamasını da başlattık.
Sürdürülebilirlik temek stratejilerimizden biri
Garanti BBVA olarak sürdürülebilirliği temel stratejilerimizden biri kabul ediyor, yenilikçi çözümlerimizle daha çevreci bir gelecek için katkılarımızı sürdürüyoruz. Tüketiciler ve şirketlerin taşıt satın alırken veya kiralarken tercihlerini çevreci modellerden yana kullanabilmesi için 2017’de bireysel müşterilerimiz için çevreci taşıt kredisi ürününü geliştirdik. Yakın zamanda Kurumsal Yeşil Taşıt Kredisi ürünümüzle de bu imkânı tüm kurumsal firmaların, filo kiralama ve araç finansmanı şirketlerinin kullanımına da sunduk. Türkiye’de bir ilk olan Kurumsal Yeşil Taşıt Kredisi’yle, şirketlerin düşük faiz avantajıyla daha verimli hibrit ve elektrikli araçlara geçişine öncülük ederken, bir yandan da filoların çevreci taşıtlarla yenilenmelerini teşvik ederek dünyanın geleceğine katkı sağlamayı hedefledik
Bayiden Anında Kredi sistemimizle 30 dakikada kredi kullanılabiliyor
Garanti BBVA Tüketici Finansmanı ekibi olarak sektör bütününde farklı ihtiyaçlara çözümler sunma hedefiyle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu kapsamda Bayiden Anında Kredi (BAK) sistemimiz bayilerimizin araç satışlarında minimum operasyonel iş yüküyle hızlı ve otomatize bir kredi süreci deneyimi sunarak sektörde fark yaratıyor. BAK sistemiyle hem otomobil hem de motosiklet için 0 km ve ikinci el taşıt kredileri finansmanında bayilerimize çok önemli bir katkı sağlıyoruz. Bu sistem için özel oluşturduğumuz ve lokal olarak konumlu saha bölge yöneticilerimiz, merkezi satış destek ekiplerimiz ile bayilerimize hizmet veriyoruz. Ayrıca BAK sistemiyle taşıt kredisi kullanan müşterilerimize, kasko ve hayat sigortası ürünlerimizi de sunuyoruz. Müşterilerimiz tüm işlemleri tek seferde, tek noktada çok hızlı bir şekilde tamamlamanın ve taksitli ödemenin konforunu yaşıyor. Müşterilerimiz BAK sistemiyle Garanti BBVA şubelerine gitmeye gerek kalmadan maksimum 30 dakikada para transferi dahil kredi kullanabiliyor. BAK ile hizmet verdiğimiz toplam bayi sayısı 662’ye ulaşırken bu hizmet modelimizin sonucu olarak, 2021 Kasım itibarıyla yüzde 30 olan pazar payımızla bankalar arasındaki liderliğimizi korumaya devam ediyoruz. Distribütör ve bayilerimizin finansman ihtiyaçlarına yönelik ise; Stok Finansmanı, Takas Finansmanı ve Doğrudan Tahsilat Sistemi ürünleriyle bayilerin stoklarına aldıkları 0 km ve ikinci el araçları, yedek parça stokunu sektörel yapıya uygun çözümlerle düşük maliyetli finanse etme imkânı sunuyoruz. Önümüzdeki dönemde dijitalleşmeyle beraber, kredi süreçlerini de tamamen dijital ortamlarda gerçekleştirerek, müşteri deneyimini online olarak sunmayı hedefliyoruz.