Türk-Alman Üniversitesi İİBF Dekanı Prof. Dr. Ela Sibel Bayrak Ana Sayfa > Seçtiğiniz Site Kısmı > 

Prof. Dr. Ela Sibel Bayrak Meydanoğlu

Türk-Alman Üniversitesi İİBF Dekanı

İşletme Fakültesi Bölüm Başkanı

“Ekonomi büyüme için elzem olan dijitalleşme yolunda kapsamlı politika ve stratejilerin geliştirilmesi gereklidir”

 “Süreçlere ve organizasyonel yapıya ilişkin dijitalleşme çevik yönetimi mümkün kılar, verimlilik ve kaliteyi artırıcı, maliyetleri düşürücü, müşteri memnuniyetini artıcı bir etkiye sahiptir ve otomotiv üreticileri için önemli bir rekabet avantajı sağlar. Tüm sektörlerde olduğunu otomotivde de söz konusu dijitalleşme olunca ‘akıllı üretim’ olmazsa olmazlardan biridir.”

Türkiye’nin büyümesinde dijitalleşme nasıl bir rol oynuyor?

Teknolojik değişim ve yenilik ekonomik büyümeyi etkileyen önemli faktörlerden biridir. Mevcut bir işletme için dijital teknolojileri ve dijital verileri kullanarak söz konusu işletme için yeni gelir ve değer yaratmak, mevcut işletmeyi dijital bir işletmeye dönüştürmek olarak ifade edilen dijitalleşme, ekonomik büyüme için itici bir güç olarak tanımlanabilir. Dijital teknolojiler bir yandan mevcut üründe, süreçte, iş modellerinde değişime sebep olabilirken bir yandan da yeni ürün, süreç ve iş modellerini ortaya çıkarabilmektedir. Dijital dönüşümü yeterince gerçekleştiremeyen firmalar, sektörler ve hatta ekonomiler için, bu durum yıkıcı bir etkiye neden olabilecektir. Söz konusu bu yıkıcı etkiyi azaltmak ve dijitalleşme ile sağlanabilecek ekonomik büyümeyi gerçekleştirebilmek için firma, sektör ve ülke düzeyinde politika ve stratejilerin geliştirilmesi gereklidir. Dijital dönüşüm, yeni dünya düzeninin olmazsa olmazlarındandır; ekonomik büyüme için de çok önemlidir. Türk hükümeti de bu doğrultuda milli teknoloji hamlesi başlatmıştır.  11. Kalkınma Planı’nda, dijital dönüşüme ilişkin atılması gerekli adımların yanı sıra öncelikli sektörler arasında sıralanan otomotiv sektörü özelinde de dijitalleşmeye yönelik tedbirler tanımlanmıştır.

Dijitalleşmede dünyayla rekabet edebilir hale gelebilmek için Türkiye’nin hangi aşamaları kaydetmesi gerekiyor?

Bilişim Sanayicileri Derneği (TÜBİSAD) tarafından hazırlanmış “Türkiye’nin Dijital Dönüşüm Endeksi” 2020 raporunda Türkiye’nin dijital dönüşüme uyumunu gösteren dijital endeksi, 64 gösterge kullanılarak 5 üzerinden hesaplanan bir notla (en küçük değerin 1, en yüksek değerin 5 olduğu dikkate alınarak) 2019 için 2,94; 2020 için ise 3,06 olarak hesaplanmıştır.  Bu, Türkiye’de dijital dönüşümde ilerleme olduğunun işaretidir. Buna rağmen aynı raporda küresel çapta dijitalleşme hızını yakalamak için halen atılması gerekli adımlar olduğu da ifade edilmiştir. Bu adımlar arasında bilgi ve iletişim teknolojilerine yönelik vizyon oluşturma, girişimci ekosistemini geliştirme, altyapı yatırımlarını artırma, bireylerin dijital ekonomiye uyumunu teşvik, KOBİ’lerin dijital dönüşüme ilişkin eksiklerinin giderilmesi, nitelikli iş gücü kaynağının temini gibi hususlar sıralanmaktadır.

“Yakın gelecekte araçların bağlanabilirlik özellikleri daha karmaşık olacak”

Dijitalleşmenin otomotiv sektörüne sağladığı avantajlar nelerdir?

Otomotiv sektöründe dijitalleşme üründe başlamakta. Geleceğin araçları olarak tanımlanan (internet) bağlantılı, otonom, paylaşımlı ve elektrikli araçlar, kullanılan dijital teknolojiler sayesinde otomotiv sektöründe mekanik merkezli araçlardan yazılım destekli araçlara dönüşü ifade etmekte. Otomotiv üreticileri ve tedarikçileri, tüketicilerin değişen beklentilerine cevap verebilmek için yazılım tabanlı yenilikçi çözümler kullanıyorlar. Yakın gelecekte bağlantılı, elektrikli, otonom araçlar ve paylaşımlı mobilite hizmetleri otomotiv pazarına hâkim olacak. Dijital teknolojilerde ve servislerde yaşayan hızlı gelişmeler sonucu yakın gelecekte araçlar hali hazırda sahip oldukları bağlanabilirlik özelliklerinden çok daha komplike özelliklere sahip olacaklar. Bununla beraber, otomotivde dijitalleşme şüphesiz sadece yeni nesil araçlarla ve hizmetlerle üründe dijitalleşme ile sınırlı olmayıp, başta üretim olmak üzere tüm süreçlerde ve organizasyon yapısında dijitalleşmeyi ifade eder.

Otomotiv sektörü, en yeni teknolojilerin üretime hemen entegre edildiği, bu bağlamda dijital teknolojilerin ve dijitalleşmenin yakinen takip edildiği ve uygulandığı bir sektördür. Üretimin olduğu diğer sektörlerde olduğu gibi otomotiv sektöründe de dijitalleşme denildiği zaman akıllı üretim olmazsa olmazlardan. Akıllı üretim, üretimdeki makinalar ve ürünler arası iletişim ve entegrasyon ile üretimde ve üretim planlamasında otomasyonun yanı sıra üretimi ve üretim yönetimini etkileyen tüm unsurların ve süreçlerin de yenilenmesi ve akıllı hale getirilmesi demektir. Örneğin, tedarik ve satın alma sürecinde dijitalleşmeyle stok miktarının dinamik olarak hesaplanması, sevkiyattaki siparişlerin gerçek zamanda kontrolü, bakım-onarım ve teslimat süreçleri gibi satış sonrası süreçlerde dijitalleşmeyle örneğin mobil servis uygulamaları, mobil yol yardım uygulamaları, yedek parça katalog yönetimi, yeni nesil çağrı merkezi çözümleri gibi ürün ve servislerle müşterilere katma değeri yüksek hizmet vermek, pazarlama sürecinde dijitalleşmeyle örneğin yeni nesil CRM uygulamaları kullanmak, veri analitiği ile tahminleme yapmak mümkün olur. Süreçlere ve organizasyonel yapıya ilişkin dijitalleşme çevik yönetimi mümkün kılar, verimlilik ve kaliteyi artırıcı, maliyetleri düşürücü, müşteri memnuniyetini artıcı bir etkiye sahiptir ve otomotiv üreticileri için önemli bir rekabet avantajı sağlar.

Elektrikli araçların gelişimini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Araçların emisyon seviyesini düşürerek zararlı gaz salınımını azaltmak amacıyla elektrikli araç üretimi ve kullanımı gün geçtikçe artmakta. Tüketicilerin bu tür araçları tercih etmesi için bazı ülkeler tüketicilere vergi indirimi, teşvikler sunuyorlar. Akülerin maliyeti uygunlaştıkça, kilometre kapasiteleri arttıkça, şarj istasyonları çoğaldıkça, akülü elektrikli araçların satışlarının hibrit elektrikli araçların satışlarını da geçmesi beklenir bir durum. Çevre dostu bir diğer yeni nesil araç türü hidrojen yakıt hücreli elektrikli araçlar. Bataryaları daha hafif olmasına ve depoları çok kısa sürede doldurulabiliyor olmasına rağmen satış fiyatları, hidrojen üretimin maliyeti, dolum istasyonlarının azlığı gibi sebeplerden henüz elektrikli araçlar kadar yaygın olmasa da bu araçlar da pazara girmeye başladılar.

“Otonom araçların yaygınlaşması beklenenden daha yakın bir gelecekte olabilir”

Otonom araçların yaygınlaşma sürecinde aşılması gereken noktalar nelerdir?

Otomotiv üreticileri, ileri seviyede otonom araçlar üretebilmek için birbirleriyle yarışır şekilde teknolojik yatırım yapmaktalar. Ancak gerekli yasal düzenlemeler yapılmadan, kazaya karışmış tam otonom araçlara ilişkin kaygılar sebebiyle oluşan sosyal kabul edilebilirliğe ilişkin kaygılar giderilmeden, yapılacak yoğun test sürüşleriyle fazla deneyim edinmeden, araçlar daha gelişmiş sensörler, makine öğrenme algoritmalarıyla her türlü nesneyi, hareketi tanıyabilir ve gerekli şekilde karar vererek hareket edebilir duruma gelmeden, gerekli altyapı oluşturulmadan seviye 5 olarak ifade edilen tam otonom araçları yaygın şekilde yollarda görebilmemiz mümkün olmayacaktır. Bununla birlikte özellikle dijital teknolojilerdeki hızlı gelişmeler, söz konusu sürenin çok da uzun olmayacağının işaretçisi.

Yapay zekâ ve robot teknolojilerinin otomotiv sektöründeki yansımalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Dijital dönüşümün merkezinde yapay zekâ ve robot teknolojilerinin yanı sıra büyük veri ve veri analitiği, bulut teknolojisi, nesnelerin interneti, blok zinciri, siber güvenlik sistemleri, paylaşımlı araç kullanımına ilişkin uygulamalar, sanal gerçeklik gibi pek çok teknoloji yer almaktadır.

Makinelerin algılama, anlama, hareket etme ve öğrenmelerini sağlayan yapay zekâ teknolojisi gerek otonom araçlar için gerekse otomotiv sektöründe akıllı üretim süreçlerinde önemli bir teknoloji. Robotlar insanların yapamayacağı riskli ve zorlu görevleri daha kolay yaparak, üretim sürecinde hızı, kaliteyi arttırmada önemli bir rol oynamakta. Bağlantılı, otonom, paylaşımlı araçlar için önemli bir teknoloji olan büyük veri ve veri analitiği, tedarik zinciri boyunca da tedarik sürecinin iyileştirilmesinden müşteri davranışı analizine kadar büyük bir yelpazede faydalı olmaktadır. Toplanan büyük veri yığınlarının depolanması bağlamında bulut teknolojisi olmazsa olmaz teknolojilerden. Nesnelerin interneti teknolojisi de bağlantılı, otonom, paylaşımlı araçlar için öneminin yanı sıra daha verimli, esnek ve akıllı üretim, depolama, ürün takibi için elzem bir teknolojidir. Blok zinciri teknolojisi otomotiv tedarik zincirinde gözetimi mümkün kılması, araçlara bağlı ödeme projeleri, bağımsız yönetimli bir veri tabanı kullanarak veri doğruluğunu ve güvenliğini arttırmak gibi hususlar bakımından önemli bir teknolojidir.

Bağlantılı, otonom ve paylaşımlı araçları olduğu kadar tedarik zinciri boyunca kullanılan veri ve yürütülen işlemleri de hacker saldırılarından korumak ve siber güvenlik tehditlerini en aza indirgemek için iletişimin şifrelenmesi, aygıt ve ağ düzeyinde güvenliğin sağlanması oldukça önemli konular.  Sanal gerçeklik teknolojisi satışlar sırasında potansiyel müşterilerin aracı satın almadan sürüş deneyimi yaşamasına imkân tanırken, opsiyonel uygulamaları da denemelerine imkân verir. Söz konusu bu teknoloji, araç tasarımcılarının ve mühendislerin araçların iç ve dış tasarımlarını inceleyebilmelerine ve araç üretimi öncesi gerekli düzeltmeleri yapmasını da mümkün kılar. Kullanımının artacağı düşünülen paylaşımlı araç kullanımı için müşteriyi memnun edecek uygulamaların geliştirilmesi de önemli bir başka konu.

Otomotiv sektöründe, teknoloji ve dijitalleşme konularında yaşanan gelişmeler küresel büyümede nasıl bir rol oynar?

Pandemi öncesinde 2030’a kadar bağlantılı, elektrikli ve otonom araçlara ilişkin sayılarda önemli bir artış bekleniyordu. Ancak pandemi küresel ekonominin tüm dengesini altüst etti. Aşı çalışmalarındaki ilerlemeler 2021 yılı için bir toparlanma beklentisini beraberinde getiriyor. Salgının sona ermesi, ekonomik koşulların iyileşmesi durumunda tüketicilerin erteledikleri tüketim harcamalarını gerçekleştirme ihtimalinin, otomotiv sektöründe de olumlu bir etki yapabileceğini, bunun ise ekonomik büyümeye bir etkisi olacağını ümit edebiliriz.


Lütfen Tüm Üyelerimiz için Tıklayınız >




prev
next