ACEA Genel Sekreteri Eric-Mark Huitema Ana Sayfa > Seçtiğiniz Site Kısmı > 

Eric-Mark Huitema

Avrupa Otomobil Üreticileri Birliği (ACEA) Genel Sekreteri

2050’ye kadar, karbon nötr karayolu ulaşımı mümkün

 “Otonom araçlar, mobilite maliyetini azaltırken yolcu taşıma hizmetlerinin kullanılabilirliğini artırarak milyonlarca insanın, özellikle kısıtlı hareket kabiliyeti olan kişiler ve yaşlıların mobiliteye erişmesine imkân sunacaktır. Otonom sürüşün önemli bir katkısı da verimlilik ve çevreyle ilgilidir. Trafik sıkışıklığını azaltarak ulaşım sistemimizin verimliliğini artıracak olan otonom araçlar, yakıt tüketiminde ve emisyonlarında azalma sağlayacak, böylece iklim değişikliğiyle mücadelede önemli rol oynacaktır.”

ACEA’nın öncelikli çalışmaları hakkında bilgi verebilir misiniz?

ACEA'nın 2020 için öncelikleri arasında 2050’ye kadar karbon nötr karayolu ulaşımına geçiş için bir yol geliştirilmesi ve Avrupa otomobil sektörünün uzun vadeli ekonomik sürdürülebilirliğinin sağlanması yer alıyor. Sektörümüzün değişim ve dönüşümünün erken aşamalarındayız. Yeni teknolojiler, çevresel sorunlar ve her zamankinden daha katı olan regülasyonlara bağlı talepler, sektörümüzün Avrupa'daki geleceğini yeniden şekillendirmede önemli bir rol oynayacak.

On altı üye firmamız karayolu ulaşımının dönüştürülmesi amacıyla tüketiciyi ilk sıraya koymakla kalmayıp, aynı zamanda sektörümüzün değişimlere uyum sağlayarak dönüşümüne öncülük etmek istiyor. Mobilitenin herkes için ekonomik kalması gerektiğine ve sektörün rekabet gücünü daha da güçlendirmemiz gerektiğine inanıyoruz.

Üyelerimiz sıfır emisyonlu araçlara yaptığı yatırımları büyük ölçüde artırdığı dönemlerde sadece Avrupa değil, küresel pazar da daralacak. Bu nedenle karbon nötr ulaşıma geçişin politika yapıcılar tarafından çok iyi yönetilmesi gerekiyor.

Sektörümüzün Avrupa ekonomisinin merkezinde olduğunu, milyonlarca iş sağladığını, çevreci üretim ve inovasyon çabalarına öncülük ettiğini de unutmamalıyız.

Otomotiv pazarının 2019 yılındaki küresel performansını nasıl değerlendiriyorsunuz? 2020 beklentilerinizi paylaşır mısınız?

Avrupa Birliği'nde 2019'da otomobil satışları yüzde 1,2 arttı ve toplamda 15,3 milyondan fazla adede ulaştı. Bu, pazarın art arda büyüdüğü altıncı yıldı. Geçen yıl, Eylül 2018'de başlayan WLTP emisyon testinin kalıcı etkisi nedeniyle zayıf başlamıştı. Neyse ki yılın son çeyreği ve özellikle aralık performansı, AB pazarının yıllık performansını olumluya çevirdi.

Ancak şimdi küçülen bir pazarla karşı karşıyayız. ACEA, AB otomobil satışlarının 2020'de yüzde 2 azalacağını öngörüyor. Son yedi yılda satışlardaki ilk düşüş bu olacak!

Küresel otomobil sektöründe bir yavaşlama olduğunu görüyoruz. Satışlar ABD ve Çin gibi diğer büyük pazarlarda da düşüyor. Örneğin geçen yıl ABD’de (otomobil, kamyonet ve SUV'ları içeren) hafif araç satışları 2018’e göre yüzde 1,3 azalarak 17 milyon 47 bin 725 adet oldu. 2020 ABD pazarı için tahminler, AB’de öngördüklerimizle uyumlu, yaklaşık yüzde 2 oranında bir düşüş bekleniyor.

Bunun da ötesinde, şu anda son derece zorlu bir jeopolitik ortamla karşı karşıyayız. 2016 referandumunun ardından Birleşik Krallık geçen ayın sonunda Avrupa Birliği'nden resmi olarak ayrıldı. Buna pişman olunsa da ben şimdilik anlaşmasız, felaket yaratacak bir Brexit senaryosundan kaçınıldığına sevindim.

Şimdi otoriteleri, “sıfır gümrük vergisi”ni devam ettiren, gümrük prosedürlerini kolaylaştıran ve AB ile İngiltere arasındaki regülatif uyumun sürdürülmesini sağlayan bir ticaret anlaşması için hızla tartışmalara katılmaya çağırıyoruz.

Avrupa'daki üretim zincirimizin derinden bağlı oluşu göz önüne alındığında, AB ve İngiltere arasındaki ticaretin elbette mümkün olduğunca serbest ve sorunsuz kalması çok önemlidir.

Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) çerçevesinde kurallara dayalı ticarete şu anda uluslararası düzeyde itiraz edilmektedir. Bildiğiniz gibi, otomotiv üreticileri büyük ölçüde küresel tedarik zincirlerine güveniyor. Bu nedenle mal ve hizmet ticaretinde kesinlik ve öngörülebilirlik isteriz.

ABD, Japonya ve Kore'den meslektaşlarımızla birlikte DTÖ üyelerine anlaşmazlık çözüm mekanizmasının mevcut çıkmazını hızla çözme çağrısında bulunuyoruz. Son olarak, DTÖ'nün 21. yüzyılda küresel ticaretin doğasını daha iyi yansıtabilmesi için modernleştirilmesi gerektiğini düşünüyorum.

“Otonom sürüş, seyahat ve ulaşım deneyimimizi değiştirecek gerçek bir paradigma değişimidir. Otomasyon gelecekte daha da geliştikçe sürücüler ve yolcular olarak okuma, çalışma veya elektronik cihaz kullanma gibi yeni etkinliklerin tadını çıkarabileceğiz.”

Önümüzdeki on yıl içinde otomotiv teknolojilerinde ne gibi gelişmeler bekliyorsunuz? Sizce geleceğin teknolojileri ne olacak ve hangileri öne çıkacak?

Konuştuğum tüm sektör uzmanları, otonom sürüşün seyahat etme ve ürün taşıma şeklimizi değiştiren önemli bir teknolojik gelişme olduğu konusunda hemfikir. Şu an bile mobilitenin ve ulaşımın geleceğini yeniden şekillendiriyor. Ulaşım sistemine tam olarak entegre edildiğinde, doğru ve destekleyici önlemlerle birlikte otomasyonun bazı çok önemli sosyal hedeflere ulaşılmasına da büyük katkıda bulunması bekleniyor.

Elbette çok farklı otonom sürüş seviyeleri var: Sürücülerin araçlarını kullanmasına yardımcı olan bir seviyeden, sürücüyü bir sistemle tamamen değiştiren seviyelere kadar yükselen teknolojiler mevcut. Ancak otomasyonun insan hayatını nasıl daha da iyileştireceğine odaklanmak istediğim için teknolojiyi bir an için kenara bırakalım.

Her şeyden önce otonom sürüşün, seyahat ve ulaşım deneyimimizi değiştirecek gerçek bir paradigma değişimi olduğunu vurgulayayım. Otomasyon gelecekte daha da geliştikçe sürücüler ve yolcular olarak okuma, çalışma veya elektronik cihaz kullanma gibi yeni etkinliklerin tadını çıkarabileceğiz.

Sonuçta araçlar tamamen otonom hale geleceğinden, sürücüye artık gerek kalmayacak. Bu, mobiliteyi eğlence ile birleştirmek açısından inovasyon için daha da fazla alan sağlayacaktır. Gerçekten de otomasyon, otomatik sistemler aktifken sürücülerin diğer faaliyetleri gerçekleştirmelerine izin vererek özgürlüğümüzü ve konforumuzu artırmakla ilgilidir.

İkincisi ve bence en önemlisi şu ki, otonom araçlar, mobilite maliyetini azaltırken yolcu taşıma hizmetlerinin kullanılabilirliğini artırarak milyonlarca insanın mobiliteye erişimini sağlayacak. Bu, özellikle profesyonel sürücülerin az olduğu veya kamu harcamaları kesintileri nedeniyle yıllar boyunca otobüs güzergahlarının azaltıldığı kırsal alanlar ve banliyöler gibi düşük ve dağınık talebe sahip bölgelerde geçerli.

Dahası otomasyon, kısıtlı hareket kabiliyeti olan kişiler ve yaşlılar için mobiliteye erişim sunacaktır. Bu insanlar için otonom araçlar sağlık hizmetlerine, ailelerine, arkadaşlarına, şehir merkezlerine ve uzak yerlere daha fazla erişim sağladıkları için toplumsal içermeyi büyük ölçüde artıracaktır.

Üçüncüsü, otomasyon “Hizmet olarak Mobilite” (Mobility as a Service) ekosistemine entegre edilebilecek yeni mobilite çözümleri sunarak sürdürülebilir ulaşıma katkıda bulunuyor. Somut olarak bu, şehirler ve bölgelerin, yüksek kapasiteli toplu taşıma ve özel taşımayı çeşitli ve değişen müşteri ihtiyaçlarını karşılayabilen bireysel çözümlerle birleştirebilen bir ulaşım sistemi oluşturmasına olanak tanır. Entegre mobilite, kullanıcı merkezli çoklu ulaşım seçenekleri sunmaya yardımcı olacaktır.

Otonom sürüşün dördüncü önemli katkısı verimlilik ve çevreyle ilgilidir çünkü otomasyon trafik sıkışıklığını azaltacak ve ulaşım sistemimizin verimliliğini artıracaktır. Bu, yakıt tüketiminde ve emisyonlarında azalma sağlayacak, böylece iklim değişikliği sorununun çözümüne de olumlu yansıyacak ve hava kalitesini artıracaktır.

Son olarak otonom sürüş yollarımızdaki güvenliği daha da artırmaya yardımcı olacaktır. Gerçekten de otomasyonun sürüş sırasında insan hatası riskini büyük ölçüde azaltması bekleniyor, ki insan hatası pek çok kazada önemli bir faktördür. Bu nedenle otomasyon, AB'nin 2050 hedeflerinden biri olan “sıfır yol ölümleri” hedefine önemli bir katkıda bulunacaktır. Günümüzün güvenlik teknolojilerinin pek çoğu (kazaları tamamen önleyen veya en azından sürücünün etkisini azaltma konusunda aktif rol oynayan) halihazırda araçların kendi kendilerini kullanacağı bir gelecek için sürücüleri ve diğer kullanıcıları hazırlamaya başlıyor bile.

 “Karbon nötrleşmesine geçişin politika yapıcılar tarafından çok iyi yönetilmesi gerekiyor. Mobilite, bir kişinin nerede yaşadığına veya ne kadar kazandığına bakılmaksızın tüm insanlar için ekonomik olmalıdır.”

Sektörün sıfır emisyon planlarını değerlendirir misiniz?

Politika yapıcılar ve sektörümüz için değişimin en büyük itici güçlerinden biri elbette çevresel endişeleri ele alma gereğidir. Yeni Avrupa Komisyonu, Avrupa'yı dünyanın “iklime zarar vermeyen” ilk kıtası yapmak amacıyla “Yeşil Anlaşma”yı çalışma planının merkezi haline getirdi.

ACEA olarak 2050'ye kadar karbon nötr karayolu ulaşımının mümkün olduğuna inanıyoruz. Otomobil üreticileri üzerlerine düşeni yapmak istiyor ve komisyonun bu anlaşmasını destekliyor. Ancak önümüzdeki zorlukları ele almak ortak bir sorumluluktur ve tüm paydaşların artan çabalarıyla bütüncül bir yaklaşım gerektiren sismik bir değişimi temsil edecektir.

Zaten on altı üyemiz halihazırda yakın zamanda belirlenen iddialı 2025 ve 2030 CO2 salınımı azaltma hedeflerini gerçekleştirmek için büyük yatırımlar yapıyor, ancak 2050'de karbon nötrleşmesine doğru ilerledikçe sektörümüzde yasal anlamda kesinlik ve uzun vadeli istikrar gerekecektir. ACEA'nın “Yeşil Anlaşma’nın uygulanmasına yardımcı olacak 10 puanlık plan”ını ocak ayında başlattık. Bu önemli önerileri paylaşmak isterim.

Her şeyden önce, müşterilerimizin Avrupa'daki birçok farklı mobilite ihtiyacını yansıtmak için teknolojik tarafsızlık garanti edilmelidir. Uygulamada bu, politika yapıcıların mümkün olan en iyi sonuçları elde etmeye çalışırken belirli teknolojileri dayatmaması veya CO2 salınımının azaltılmasını sağlayabilen araçları yasaklamaması gerektiği anlamına gelir.

İkincisi, araçların ortalama yaşı yıldan yıla artmaya devam ettiği için karbon nötrleşmesine daha bütünsel bir yaklaşım gerekiyor ve bu da yollarımızda halihazırda kullanılan tüm araçları kapsıyor. Bu, araçların verimliliğini daha da iyileştirmeyi ve düşük karbonlu enerji taşıyıcılarına yönelimin artmasını gerektirecektir.

Bu da bizi üçüncü tavsiyemize getiriyor. Alternatif yakıtlarla ilgili olarak ise yoğun bir şarj ağı ve yakıt istasyonları acilen Avrupa çapında konuşlandırılmalıdır ve bunlar hem binek hem de ticari araçlar için uygun olmalıdır. Benim görüşüme göre bu, sektörümüzde karbon nötrlüğünü sağlamak için en önemli yoldur. Bu nedenle ACEA, ulusal hükümetler için net uygulama tedbirlerinin yanı sıra zorunlu hedeflerin de olması gerektiğine inanmaktadır. Alternatif yakıtlı kamyonların altyapı ihtiyaçları binek araçlardan çok farklı olduğundan onların gereksinimlerinin de dikkate alınması gerekiyor.

Aynı zamanda, yeni düşük emisyonlu teknolojilerin pahalı olduğunu ve gelecekte de böyle olmaya devam edeceğini bilmemiz gerekir. Yüksek fiyatların filoların yenilenmesini yavaşlatmamasını sağlamak için otomobil ve ticari araç kullanıcılarının yararlanabileceği tutarlı ve ekonomik olarak sürdürülebilir teşvikler uygulanmalıdır.

Bunun, çevreci teknolojilerin benimsenmesini hızlandırmanın en etkili yolu olduğuna inanıyorum. Çünkü karbon nötr ulaşıma geçiş, ancak düşük ve sıfır emisyonlu araçlar tüketiciler ve özellikle de her zaman maliyetleri düşünen profesyonellerin tercihi olduğunda başarılı olacaktır.

Son olarak karbon nötrleşmesine geçişin politika yapıcılar tarafından çok iyi yönetilmesi gerektiğini vurgulamalıyım. Bu hassas değişimin toplumsal ve ekonomik sonuçlarını görmezden gelemezler. Mobilite, bir kişinin nerede yaşadığına veya ne kadar kazandığına bakılmaksızın tüm insanlar için ekonomik olmalıdır.

Eric-Mark Huitema kimdir?

Hollanda vatandaşı olan Eric-Mark Huitema, Delft University of Technology’de kimya ve INSEAD'de işletme ve satış yönetimi eğitimi aldı. ACEA’dan önce Global Akıllı Ulaşım Lideri olarak IBM’de çalışıyordu. Huitema burada, hükümetler için optimize edilmiş ulaşım çözümlerine ve akıllı şehirlere odaklandı. Huitema, Ekim 2019'dan bu yana Avrupa Otomobil Üreticileri Birliği (ACEA) Genel Sekreteri olarak görev yapıyor.


Lütfen Tüm Üyelerimiz için Tıklayınız >




prev
next