Frost & Sullivan "Otomotiv ve Trendler" Ana Sayfa > Seçtiğiniz Site Kısmı > 

Otomotivde Türkiye’nin gerçek potansiyeli görünenden yüksek

Otomotiv dahil olmak üzere 12 sektörde strateji danışmanlığı yapan Frost & Sullivan, mobilite sektörünün güvenilir şirketlerinden biri. Bu alanda tüm dünyada 200’den fazla otomotiv analistine ve danışmanına sahip Frost & Sullivan’ın ekibi son on yılda dört binden fazla otomotiv düşünce liderliği raporu yayımladı. Frost & Sullivan Orta ve Doğu Avrupa Direktörü Mubarak Moosa ve Frost & Sullivan Mobilite Danışmanı Anna Ozdelen ODD Dergi için otomotiv sektörünü değerlendirdi.

Otomotiv sektörünün 2018’deki küresel performansını nasıl değerlendirirsiniz? 2019 tahminlerinizden de bahseder misiniz?

2018 ve 2019, otomotiv sektörü için rekorların kırıldığı yıllar olabilir. Frost & Sullivan, hafif araç satış hacminin en geç 2019'a kadar 100 milyona ulaşmasını bekliyor, 2018'de pazarın yüzde 3 büyüyeceğini ve 99 milyon adede yakın bir satışın gerçekleşeceğini öngörüyor. 2019'da ise 10 milyon seviyesinde satış yapacak üç araç üreticisi olabilir; VW grubu, Renault-Nissan-Mitsubishi ittifakı ve Toyota.

Brezilya, ekonomisini siyasi ve ekonomik istikrarsızlıktan kurtararak satışlarını 3 yıllık düşüşün ardından yüzde 9,3 artırdı ve 2,2 milyon adede yükseltti. Rusya’da pazar, gelişmekte olan ekonomi sayesinde beklenenden daha hızlı toparlandı ve hafif araç satışları, dört yıl süren düşüşün ardından 2017 yılında yüzde 11,9 artarak 1,6 milyon adede yükseldi. Frost ve Sullivan olarak 2018'de hafif araç satışlarında çift haneli bir büyüme bekliyoruz. Hindistan’da ve Çin’de SUV'lara yüksek bir talep bulunuyor. Çin, çevreci taşımacılığın artması için tüketicileri elektrikli araç satın almaya teşvik ediyor. Diğer gelişmekte olan ülkelerdeki hafif araç satışlarının toplamı (Türkiye, Polonya, Çek Cumhuriyeti, Meksika, Arjantin, Endonezya, Tayland, Güney Kore, Ukrayna, Slovakya ve Kazakistan) 2018 yılında dünya pazarının yüzde 8'inden fazlasını oluşturuyor.

e-Mobilite hakkında ne düşündüğünüzü öğrenebilir miyiz? Sizce e-mobilite sektörü nasıl etkileyebilir?

Hükümetler ve OEM'ler odağı elektrikli araçlara doğru kaydırıp emisyonları azaltmaya yönelik çevre dostu bir eğilim başlatırken, e-mobilite küresel mobilitede ezber bozan bir unsur olarak görülüyor. 

Frost & Sullivan’ın tahminlerine göre, elektrikli araç pazarı 2017 yılında ilk kez 1,2 milyon satış adedine ulaştı ve 165'ten fazla model satışa sunuldu. Çin yüzde 48 pay ile pazarda lider durumda, onu yüzde 26 ile Avrupa takip ediyor. Sürüş aralıkları yükselmeye devam ederken, e-mobilite gelişiyor ve elektrikli araçların maliyetleri düşüyor. Bu trendlerin, filoların karlılığını ve verimliliğini artırması bekleniyor. 

Sektörün üreticilerinin sıfır emisyona yönelik eylem planlarını ve stratejilerini genel olarak değerlendirir misiniz?

Bir dizi küresel OEM, elektrikli araçlara ilişkin kilometre taşlarını ve hedeflerini açıkladı. Eğer bunlar gerçekleşecek olursa, 2025'e gelindiğinde Frost & Sullivan'ın tahmin ettiği gibi yaklaşık 25 milyon elektrikli araç satılmış olacak. Diğer bir deyişle, dünya genelinde satılan araçların yüzde 20'si elektrikli olacak. OEM planlarının birkaç örneği şunlar: GM, 2020 yılına kadar iki yüzde 100 elektrikli araç, 2023 yılına kadar başka 18 model ve 2026 yılına kadar da 1 milyon elektrikli araç satmayı planlıyor. 2020 yılına kadar ondan fazla elektrikli araç modeli sunmayı planlayan Toyota ise 2025 yılına kadar 1 milyondan fazla elektrikli araç satmayı hedefliyor.

 “Türkiye'nin, iç pazar büyüklüğü Polonya, Çek Cumhuriyeti ve Ukrayna'yı geride bırakıyor”

Türkiye otomotiv sektörü hakkında ne düşünüyorsunuz? Dünyadaki önemi ve rolü nedir?

Frost & Sullivan'ın tahminine göre, küresel hafif araç satışları 2017 yılında 95,7 milyon adet olarak gerçekleşti. İlk beş pazar, Çin, ABD, Hindistan, Japonya ve Almanya iken, Türkiye ilk 20 pazar arasında.

Geçtiğimiz birkaç yıl içinde küresel otomotiv sektörünün Orta ve Doğu Avrupa'ya doğru kaydığını görmek önemli. Özellikle elektrifikasyon trendine cevap olarak akü teknolojilerine yatırımlar yapıldı. Trend, büyük ölçüde yeni yerel OEM yatırımlarına ve onların elektriklendirme planlarına bağlı olarak şekillendi.

Öte yandan, son yirmi yıldır Türkiye’de yeni bir OEM yatırımı olmadı, dolayısıyla bu otomotiv ekosisteminin gelişmesini zorlaştırdı. Ancak Türkiye'nin, iç pazar büyüklüğü açısından Polonya, Çek Cumhuriyeti ve Ukrayna'yı geride bırakan öncelikli bir gelişmekte olan bölgesel pazarlardan biri olduğunu söylemeye gerek yok. Gerçek potansiyeli daha da yüksek fakat şu anda SCT bir engeldir.

Otomotiv sektörünün trendleri

Otomotiv sektörü her yıl hızla değişiyor. Çeşitli teknolojilerin ve sektörün otomotivle birleşmesi, pazarda çok sayıda fırsat yaratıyor.

Birinci Trend: Otomotiv Sektörünün Dijitalleştirilmesi: Dijitalleştirme ve bağlanabilirlik, otomotiv sektöründe veriden para kazanma gibi yeni gelir akışlarına olanak verecek olan büyük hacimli kullanım verilerini üretiyor. Tüm otomotiv ekosisteminin, çeşitli dijital teknolojilerin desteğiyle geleneksel süreçleri basitleştirerek bir dönüşüm geçirmesi bekleniyor.

İkinci Trend: Otomotiv Sektörünün Gelirlerini Artırma Amacı Güden Alt Servisler: Otomotiv gelirlerinin artmasını satış sonrası, finansal, mobilite ve platform yaklaşımıyla yürütülen bir sürüş hizmeti olan “veriden yararlanma” gibi alt hizmetler sağlayacaktır.

Üçüncü Trend: Yapay Zekâ, Veriden Para Kazanma ve Ses Tanıma OEM'leri: 2017'de OEM'ler, ortaklıklar, yatırımlar ve geliştirme faaliyetleri yoluyla teoriden kavramlaştırmaya geçiş yaparak yapay zekâ, veriden para kazanma ve ses tanıma ile büyük bir atılım gerçekleştirdi.

Dördüncü Trend: Otomotiv Verilerinden Para Kazanma: Belirli veri türlerini yakalayabilen tüm bağlantılı araçların, araç başına düşen yıllık ücret üzerinden paraya çevrilmesi durumunda, toplam fırsat 2 milyar dolara ulaşacaktır. Bu bakımdan, 50'den fazla otomotiv kullanım durumu mevcut, ancak bunların sadece yüzde 10 ile 15'lik bir kısmı para kazandırıyor.

Beşinci Trend: İmalat Yatırımlarıyla Elektrikli Araçlara Yönelme: OEM'ler, elektrikli araç üretme amacıyla şirket içi yetenekler geliştirmek için geriye dikey entegrasyona başlayacaktır. Elektrikli araçların akülerinin fiyatları sürekli düşmekte, bu da elektrikli araçları ekonomik hale getirmekte ve satışlarında artış yaratmaktadır.

Altıncı Trend: Gelecekte Karşımıza Çıkabilecek Mobilite İnisiyatifleri: Gelecekteki mobilite hizmetleri (MACE gibi) için düzenlemeler yapmak, dünyanın dört bir yanındaki önemli pazarlarda yatırımlar ve politika tartışmalarıyla başlıyor.

Yedinci Trend: Araçlarının Online Satışını Yapan Önemli OEM'ler: 2020'ye gelindiğinde pek çok OEM, yeni araçlarını satmak için ya kendi web sitelerini kullanacak ya da üçüncü taraflar ile ortaklık yaparak bunu gerçekleştirecek.

Sekizinci Trend: Otomotivde Blockchain Platformlarının Doğuşu: Araç paylaşımı ve tedarik zinciri lojistiği gibi mobilite çözümleri, blockchain teknolojisinin işlevsel alanlarıdır. Akıllı üretim, bağlantılı yaşam ve IoT gelecekteki kullanım durumları olacaktır.

Dokuzuncu Trend: Otomatik Taksilere Geçiş Süreci: Araç paylaşım şirketleri, otomatik taksi konusunda hızla gelişen yeniliklerdir. Waymo ve Lyft 2018'de sürücüsüz taksileri tanıtmayı planlarken, Uber pilot testler yapıyor.

Onuncu Trend: Kentsel Yaşama Uygun Araçlar Lüks Kategorisine Giriyor: Premium araç üreticileri, yaşam tarzını sportiflik ve lüksle birleştirerek yeni müşterileri (genç ve varlıklı bireyler) çekmek için çalışmalar yapıyor.


Lütfen Tüm Üyelerimiz için Tıklayınız >




prev
next