KPMG Otomotiv Sektörel Bakış Raporu Ana Sayfa > Seçtiğiniz Site Kısmı > 

Türk otomotiv sektörünün en büyük pazarı Avrupa

KPMG Otomotiv Sektörel Bakış Raporu Türk otomotiv sektörüne dair önemli bir projeksiyon sunuyor. Otomotiv ihracatının yüzde 77’den fazlasının yapıldığı Avrupa pazarının önemine dikkat çekilen raporda, sektör için tehdit oluşturan konular da maddeler halinde sunuluyor.

KPMG Sektörel Bakış Serisi kapsamında yer alan Otomotiv Raporu yayınlandı. Otomotiv sektörüne dair önemli verileri ve öngörüleri ortaya koyan rapor, sektörü etkileyen fırsat ve tehditleri de analiz ediyor.

Rapora göre Türkiye otomotiv sektörü, yeni ürün ve kapasite yatırımlarıyla üretim ve ihracat rakamlarını her yıl biraz daha artırarak dünya pazarındaki yükselişini sürdürüyor. 2016 yılı verilerine göre Türkiye yüzde 16,1’lik artış ile 2016’da üretim performansını en çok artıran ülkelerden biri konumuna geçerek, dünya sıralamasında iki basamak birden yükseldi ve 15. sırada yer aldı. Avrupa’da Almanya, İspanya, Fransa, Birleşik Krallık ve Rusya’nın ardından 6. oldu. Türkiye, AB’ye yapılan motorlu taşıt ihracatında ise Japonya, Güney Kore ve ABD gibi güçlü oyuncuları geride bırakarak ilk sırada yer alıyor.

 

Rakamlar, birçok olumsuz etkene rağmen 2017’de büyümenin devam ettiğini gösteriyor. Otomotiv sektörü üretim ve ihracatı son 10 yılda en yüksek düzeye 2016 senesinde erişmişti. Kasım 2017 sonuna kadar gerçekleşen rakamlar, geçen seneki başarının 2017’de devam ettiğini ve rakamların yükseldiğini gösteriyor.

En yüksek ihracat oranı Almanya’ya

Raporun verileri AB pazarının Türkiye için önemi ortaya koyuyor. Verilere göre 2017 Kasım ayı sonu itibariyle toplam otomotiv sektörü ihracatının yüzde 77’den fazlası AB ülkelerine yapıldı. Almanya ilk sıradaki yerini korudu, sırasıyla İtalya, Fransa, İngiltere ve İspanya AB ülkelerine en çok ihracat yapılan ülkeler oldu. Brexit kararının ardından henüz AB ülkeleri arasında değerlendirilen Birleşik Krallık’a yapılan otomotiv ihracatı yüzde 24,5 oranında arttı.

Kuzey Amerika Serbest Ticaret Bölgesi (NAFTA) ihracatı önemli bir pazar olarak listeye girdi. NAFTA’da yüzde 90 oranında artan bir ihracat rakamına ulaşıldı ve toplam ihracatta yaklaşık yüzde 6 oranıyla en çok ihracat yapılan ikinci ülke grubu oldu. Afrika ülkeleri ihracatında yüzde 2 oranında düşük bir artış oldu. Ortadoğu ülkeleri ihracatı yüzde 10’a yakın büyüdü, toplam ihracattaki oranı ise yaklaşık yüzde 5,5 oldu.

170 yatırım teşvik belgesi verildi

Ekonomi Bakanlığı verilerine göre son 10 yılda otomotiv sektöründe yatırım teşviki için düzenlenen belge adedi 2017 yılında büyük bir çıkış yakaladı. 2017’nin 10 ayında 170 adet yatırım teşvik belgesi verildi ve son 10 yılın zirvesine oturdu. Belge adedi yüzde 70’e yakın bir oranda artmasına rağmen toplam yatırım tutarı, 10 aylık verilerle 2016 yılı toplamına yakın izleniyor. 2017’nin 10 ayında yapılan yatırımın, 1 milyar 658 milyon TL’si yabancı, 2 milyar 103 milyon TL’si yerli yatırımlardan oluştu. 2017 yılı belge adedindeki yükseliş, son 10 yılda sektöre yapılan en büyük yatırımların 2013 yılında gerçekleştiği sonucunu değiştirmedi. Belge sayısının artışında bölgesel teşvik uygulamaları kapsamındaki bazı yatırımlar için yerel birimlere başvurunun olanaklı hale gelmesinin bu artışta etkili olduğu düşünülüyor.

Türkiye otomotiv sektörü 12 firma ile 18 fabrikada faaliyetlerini sürdürüyor. Bu 12 firmanın 4’ü yalnızca otomobil, 6’sı sadece ticari araç, 2’si ise hem otomobil hem de ticari araç üretimi yapıyor. İstanbul Sanayi Odası tarafından açıklanan 500 büyük sanayi kuruluşu arasında ilk 10 sırada Ford Otosan, Oyak-Renault ve Tofaş yer alıyor. Hyundai Assan, Mercedes-Benz Türk, Toyota Otomotiv Türkiye gibi oyuncular da listenin devamında yer alıyor. Toyota, Oyak Renault, Tofaş, Hyundai Assan ve Honda’nın son dönemde otomobil modellerine yaptıkları yatırımlar çok olumlu sonuçlar verdi.

Üretim lideri Tofaş, ihracat lideri Ford Otosan

351 bin 898 adetle Tofaş, 2017 yılının ilk 11 ayında Türkiye otomotiv sektörünün en büyük üretim rakamına ulaştı. Tofaş’ı sırasıyla Ford Otosan, Oyak Renault, Toyota ve Hyundai Assan izledi. İhracatta ise ilk sırada Ford Otosan yer aldı. Oyak Renault, Tofaş, Toyota ve Hyundai Assan sırasıyla ilk 5 firmanın içinde yer aldı. 2017 yılı rakamlarında Tofaş, Renault ve Toyota’nın, üretime başlanan yeni modellerinin önemli payı var. Ford Otosan hafif ticari araçlar konusunda pazardaki payını sürekli artırıyor. Hem üretim hem ihracat büyümesini de bu segmentteki gücü ile yakalıyor.

Raporun ortaya koyduğu sonuçlara göre Türkiye ihracatının öncüsü olan otomotiv sektörünün bu özelliğini koruyabilmesi için tüm firmaların Almanya başta olmak üzere dünya genelinde başlayan “dönüşüm planı”nın içinde yer alması gerekiyor. Bu dönüşüm planına uyum sağlamak, Ar-Ge yatırımlarına öncelik vermek ve inovasyonu kurum kültürünün bir parçasına dönüştürmekle mümkün. Küresel rekabette önemli oyunculardan olan Türkiye otomotiv sektörü için teknolojinin desteğiyle hayata geçirilen yenilikçi ve katma değeri yüksek çözümler çok önemli. Dönüşümün içinde bir an önce yer alınmazsa, Türkiye ekonomisi için olağanüstü önem taşıyan sektörün geleceği riske atılmış olacak. Türkiye otomotiv sektörü için iç pazara yönelik en önemli tehditlerin başında giderek artan vergi oranları geliyor. Yürürlüğe girecek yeni değişikliklerin pazarı rakamsal olarak daraltacağı öngörülüyor.

Türk otomotiv sektörü için tehdit olan konular

  • AB ve küresel teknik mevzuata uyum çalışmaları, AB ile sürdürülen katılım müzakerelerinin donma noktasına gelmesi ile risk altına girdi. Firmalar, teknik uyum konusunda yaptıkları yatırımları sürdürseler de sürecin durağanlığı motivasyonu etkiliyor.
  • Endüstri 4.0 ve geleceğin fabrikalarına dönüşümde Avrupa’nın gerisinde kalınma ihtimali sektörün bir an önce gündemine alması gereken önemli bir risk.
  • Makroekonomik konjonktür sektöre yönelik en önemli tehditlerden biri olarak karşımıza çıkıyor.
  • Doğu Avrupa, Çin, Hindistan gibi otomotiv alanında agresif büyüyen ülkelerin daha düşük maliyetle üretim yapabilme potansiyeli, Türkiye’nin yeni yabancı yatırımları çekmek için sahip olduğu düşük işgücü maliyeti avantajı üzerinde bir tehdit oluşturuyor.
  • Aynı şekilde ihracatta fırsat olarak değerlendirilen İran pazarının yatırımcıyı çekme potansiyeli sektörü bekleyen bir başka tehdit.
  • Brexit sonrası Gümrük Birliği’nden de çıkacağını açıklayan Birleşik Krallık ile AB arasında yeni bir serbest ticaret anlaşması olmazsa, Türkiye otomotiv sektörünün en önemli pazarlarından birini kaybetme ihtimali doğuyor.
  • Yüksek reel faizler nedeniyle tüketici, finansman ve işletme kredilerinin yeterince kullanılamaması bir başka tehdit.
  • Otomotiv tedarik sanayisi için, araç ithalatının giderek artması ve ithal parçaya dayalı araç üretimi nedeniyle dış ticaret dengesinin ithalat lehine bozulması önemli bir tehdit oluşturuyor.
  • Genel parite değişimleri tüm zamanlarda bir tehdit olarak değerlendirilebilir. Sektörün girdi maliyetleri değişimlerden olumsuz yönde etkileniyor.

Lütfen Tüm Üyelerimiz için Tıklayınız >




prev
next