Frost & Sullivan, Otomotiv ve Ulaştırma - Danışman Melek Öztürk

F&S 2017 yılı Global Otomotiv Sektörü Değerlendirme Raporu

Frost & Sullivan, 2017 yılı global otomotiv sektörüne ilişkin tespit ve değerlendirmelerini paylaştı. F&S bünyesindeki Otomotiv ve Ulaştırma’da Danışman olarak görev yapan Melek Öztürk tarafından yapılan 2017 yılı global otomotiv sektörüne ilişkin incelemede, beş büyük haﬁf araç pazarından bahsedilirken, sektör trendleri ise dört ana başlık altında toplandı. Öztürk, raporun ayrıntılarını ODD okurları için kaleme aldı.

Global olarak haﬁ f araç satışlarının 2017 yılında toplamda 93.2 milyon adede ulaşmasını öngörüyoruz. Bu satış rakamı, 2016 yılına göre oranlandığında yılda yüzde 1,2’lik bir büyüme beklentisindeyiz. Bu oranın geçtiğimiz yıllara göre daha düz bir eğride olmasının en önemli sebebi, ABD ve Batı Avrupa’da artan araç taleplerinin Çin’deki araç satışlarının yavaşlamasını neredeyse dengeleyecek gibi gözüküyor olması olduğunu söyleyebiliriz. Global otomotiv sektöründeki trendleri ise kabaca dört ana başlık altında bahsedebilmek mümkün. İlk olarak zaten sık sık duyduğumuz trend e-ticaret pazarının büyümesi, premium markaların yanında hacim yaratan ve pazarın büyüklüğünü asıl etkileyecek markaların da katılmaya başladığını belirtebiliriz. Tek platformdaki bir konsolidasyon ile artık özellikle satış sonrası ürünlerin ve hizmetlerin en az 30 ve üzeri ülkede standartlaşması söz konusu. İkinci olarak sayısı her geçen gün artan start-up’lara dikkat çekmek gerekiyor. Geçtiğimiz son 3 yılda, e-ticaretin gelişmesi yanında otomotiv sektöründe faaliyet gösteren yaklaşık 500 ve üzeri start-up şirket kuruldu. 2016 yılında yalnızca elektrikli araç start-up’ları için yapılan yatırımlar 2 milyar dolara yaklaştı.

Otonom araçların gelişimi ve kullanılması da en önemli üçüncü trend olarak karşımıza çıkıyor. ABD Ulusal Karayolu Traﬁk Güvenliği’nin otonom araçlar ile ilgili açıkladığı tebliğ, özellikle Kuzey Amerika’daki oyuncularının var olan yol haritalarını hızlandırmasına sebep oluyor. Dijitalleşme olarak tek başlık altında toplayabileceğimiz 4. trend ise; bağlantılı yaşam ve bağlantılı araç gereksiniminin karşılanması ile paralel devam ederek orjinal ekipman üreticilerini nesnelerin interneti ürünlerine yatırım yapmaya ve dijital departmanlar kurmaya teşvik ediyor. Genel olarak ülkelerde ve bölgelerde global otomotiv pazarını değerlendirdiğimizde en büyük haﬁf araç pazarı olarak Çin, ABD, Japonya, Almanya ve Hindistan’ı sıralayabiliriz. Bu beş pazar zaten halihazırda sektörün yüzde 60’ını ifade ediyor. Geçtiğimiz yıl, Çin’de yılsonuna doğru yaşanan hareketlenme ile birlikte yüzde 12,6 civarında bir artış gözlendi. Bunun en önemli sebebi, küçük araç alımlarında yapılan vergi teşviklerinin son bulacak olması ve tüketicilerin önlem olarak erken araç almalarıdır. Elektrik ve hibrit araçlarda ise yüzde 53 gibi yüksek bir artış kaydeden pazar 500 bin adetleri geçtiğimiz yıl aştı. En önemli noktalardan biri de Çin araç pazarının gelişmekte olan pazarlar grubundan olgun pazar geçişinde olması sebebiyle, odağın artık satış sonrası kâr oranlarının var olan olgun pazarlara benzemesi olacak gibi görünüyor. ABD pazarına baktığımızda, 2016 yılında 17,5 milyon civarında güçlü bir satış rakamına ulaşıldı. Düşen yakıt ﬁ yatları, yükselen tüketici güven endeksi ve üç büyüğün gücünü daha da artırması ile yılı olumlu kapatmış görünüyor. Özellikle haﬁf ticari araçlara olan talep, tüm haﬁf araç satışlarının da yaklaşık olarak yarısına erişmesini sağlamış durumda. En büyük araç satış pazarına sahip olan ülkelerden Japonya’da ise 2016 yılı çok olumlu geçmedi. Daha çok yükselen vergi, Yen’deki devalüasyon sonucu artan yakıt ﬁ yatları araç satışlarının yüzde 5,4 azalmasına sebep oldu. Almanya pazarı, toplamda yüzde 5,3 satış artışı ile büyümesini sürdürdü. Bunun en önemli sebebi olarak artan tüketici güveni gösteriliyor. Almanya aynı zamanda Avrupa’da Fransa sonrasında en fazla e-ticaret penetrasyonuna sahip ülke olarak karşımıza çıkıyor. Beşinci en büyük araç pazarı Hindistan ise, büyüyen ekonomi ile desteklenmeye devam ediyor. Ülkenin GSYIH’inin yüzde 7’sini otomotiv pazarı kapsıyor. Bu durum ülkeye olan yabancı yatırımların artması ve var olan üretim tesislerinin genişletilmesi kararlarına teşvik sağlamaya devam ediyor. 2015 yılından 2016 yılına olan artış ise yüzde 7,7 olarak kayıtlara geçiyor. Yakıt tipine göre araç satışlara baktığımızda dizel araç satışlarının adet olarak yüzde 2,6 arttığını gözlemlesek de benzinli araçlarla olan oranında yüzde 2,3 civarında azalma gözlemliyoruz. RDE testinin uygulanması ile SCR sistemlerinin zorunlu hale getirilmesi, dizel araçların ﬁ yatlarının daha da artması sonucu dizel araç sahipliği daha zor hale gelebileceğini düşünüyoruz.

Elektrikli araç satışları hakkında ilk üç pazar Çin, ABD ve sonrasında Norveç, 2017 yılı itibari ile yeni pazarların da elektrikli araç pazarında yer alması trendi devam ediyor. Tüm dünyada 2016 yılında yaklaşık 700 bin adet elektrikli araç satışı gerçekleşti. Üretim tarafında akü hücrelerinin maliyetin yarısını kapsamı sonucunda, daha azaltılmış karlılıklar üzerinde farklı çözüm arayışları söz konusu oluyor. Akü ﬁ yatlarının yine de 2014 yılında bu yana bakıldığında yüzde 50 oranında düşmesi, ﬁ yatların daha da aşağılara çekilmesinin mümkün olduğuna işaret ediyor. Dijital transformasyon alanındaki yatırımların ana bilgi teknolojisi grupları; otomotiv endüstrisi 4.0, bağlantılı yaşam ve nesnelerin interneti, güvenlik, büyük veri, dijital perakende ve mobilite olarak incelediğimizde toplamda yaklaşık 20 milyar dolarlık bir yatırım yapıldı. Bunun 2025 yılında 82 milyar dolarlara ulaşması bekleniyor.

Otomotiv dünyasının transformasyonunu en fazla hissedeceğimiz alanlar da geleneksel olmayan Amazon, Google ve IBM gibi önemli ﬁrmaların geleneksel ﬁrmalar ile yapılacak olan işbirlikleri diyebiliriz. Daha niş alanlarda ise otomotiv endüstrisinin yönünü değiştirecek olan start-up’lardan, dikkat çekilmesi gereken oluşumlardan birkaçı Kymeta, Zendrive ve nuTonomy şeklinde sıralayabiliriz. Sırasıyla V2V/V2X iletişimi, kullanıma bağlı sigorta ve sürücüsüz taksi uygulamaları alanında yer alıyorlar. Bunların dışında yıllardır her sene yenilenen Frost & Sullivan 2017 Global Automotive Outlook Raporu’muz üzerinde onlarcasını ayrıntılı olarak bulabileceğiniz kesinllikle dikkat edilmesi gereken unsurlardan bazılarını şu şekilde belirtebiliriz:

• Kendi öğrenen araçlar

• Otonom teknolojisinin multimodal mobiliteyi desteklemesi

• Ses tanıma teknolojisi konusunda gerçekleşen büyük gelişmeler

• Araç içi güvenlik için sistemlerin başarılı bir şekilde ayrıştırılması

• Yeni oyuncuların otomotiv sektöründe geleneksel oyuncaları yıkarak yeni iş modelleri ile transformasyona yol açması

• Elektrikli ve hibrit araçlar için menzil limitinin yavaş yavaş ortadan kalkması

• Otomobil üreticilerinin üretim misyonundan servis misyonuna doğru geçişi

• Brexit ve Trump seçimlerinin üretim planları üzerindeki etkileri

• Dijital otomobil bayilerinin kullanılmaya başlanması

• Araç üreticilerinin teknoloji alanında sinerjisi

• Sağlık ve yaşam konusunda otomotiv üreticilerinin ürettiği çözümlerin trend olması

• Lojistik alanında bağlantılı araçların kullanılması ile isteğe bağlı teslimat