Okan Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Prof. Dr. Orhan Alankuş Ana Sayfa > Seçtiğiniz Site Kısmı > 

Okan Üniversitesi’nde ulaştırma teknolojileri ve akıllı otomotiv uygulamaları üzerine  yaptığı çalışmalarla tanınan Prof. Dr. Orhan Alankuş, otomotiv sektörünün büyük bir dönüşüm içinde olduğunu belirtiyor. Alankuş “Otomotiv sektöründeki değişim önemli bir değer kaymasına neden olacak. Teknoloji, haberleşme, yazılım ve yenilenebilir enerji gibi sektörler, değer zincirinin yeni öğeleri olacak. Hizmet sektörü, yenilikçi ürün ve hizmetler de öne çıkıyor” yorumunu yapıyor.

SAE’nin Otomotiv Mühendisliği Dergisi’nin Ocak 2017 sayısına baktığınızda, konuların yüzde 18’inin haberleşen araçlar, yüzde 36’sının otonom araçlar, yüzde 28’inin elektrikli araçlarla ilgili olduğu ve yalnızca yüzde 18’inin diğer konuları kapsadığı görülüyor. Bu durum, aslında geleceğin geldiğini gösteriyor. Avrupa Birliği’nin araştırma programı olan HORIZON 2020 programlarına bakıldığında ise haberleşen araçlar, otonom araçlar gibi konularda açılan çağrılar daha çok farklı markalar arasında haberleşme ve demonstrasyon projelerini içeriyor.


Elektrikli araçlarda da bir yandan batarya verimliliğini arttırma, bir yandan yeni hücre teknolojileri geliştirme ile ilgili çağrılar sürerken diğer yandan da elektrikli araçların verimli şarj sistemleri ve şehirlerde etkin kullanım için demo projeleri ön plana çıkıyor.  Tüm bunlar aslında otomotivde teknoloji kırılması anlamına geliyor. Elektrikli araçlar, otonom ve haberleşen araç teknolojileri, otomotiv sektörünü değiştirecek söylemlerinin artık gerçek olduğunu ve çok hızlı hareket edilmesi gerektiğini ortaya koyuyor. Peki, bu teknolojiler otomotiv sektörünü nasıl etkileyecek? Bu konuda birçok rapor ve öngörü var. Öncelikle bu değişimleri yaratan etkenlerin göz önünde bulundurulması gerek. Toplumsal problemlere çare ararken ve gelişen teknolojilerin olanakları ile bu değişim mümkün olabiliyor. O nedenle değişim ve görmüş olduğumuz bu kırılımlar bitmiş değil, toplumsal değişimler ve teknolojideki hızlı değişim, yeni olanaklar ve yeni teknolojiler ortaya çıkartabilir.

Toplumsal değişimler başlıca yedi ana başlıkta toplanabilir:

-Toplumun yaşlanması

- Bireyselliğin artması

- Küreselleşme

- Şehirleşmenin artması

- Sürdürülebilirlik ve çevre bilinci

- Ekonomi ve fi nansman olanaklarındaki değişimler, krizler

- Haberleşme, yazılım ve elektronik teknolojilerindeki hızlı değişim

Tüm bu toplumsal değişime çözüm üretmek için Avrupa Birliği 2050 hedefleri tespit etti. Bu hedefler sıfır ölümlü kaza, 1990 yılına göre karbon emisyonunun yüzde 60 azaltılması ve şehirlerde sıfır emisyonlu araç harici araçların yasaklanması gibi hedefl eri içeriyor. Bu değişim, otomotiv sektörüne yönelik dört ana başlıkta özetlenebilir.

- Elektrikleşme

- Haberleşen araçlar

- Otonom ve akıllı araçlar

- Yeni mobilite

Elektrikli ve hibrit araç teknolojilerinde hızlı bir gelişme görülüyor. Bir yandan Li_Hava ve Li_S gibi yeni hücre teknolojileri ile batarya kapasitesi arttırılmaya çalışılıyor, diğer yandan mevcut Li_Ion hücre ve batarya verimliliği arttırma çalışmaları yürütülüyor. Haberleşen araç teknolojileri, inovasyon, bulut teknolojileri ve data analitik yöntemlerinin uygulanmasıyla elektrikli araç menzilleri her geçen gün arttırılıyor. Uluslararası Enerji Ajansı’nın 2016 raporunda Paris Anlaşması kriterlerine göre, 2030 yılında elektrikli araç stokunun 100 milyona ulaşması gerektiği belirtiliyor. 2015'te 1,2 milyon olduğu göz önüne alındığında bu önemli bir değişime işaret ediyor. Elektrikli araç teknolojileri tahminimizden çok daha fazla otomotiv sektörünü değiştirecektir. Elektrik makinesi ve kontrol sistemi, verimli bataryalar, batarya ve enerji yönetim sistemleri, hafif araç teknolojileri, şarj sistemleri ve ilgili hizmetler gerek tedarikçi yapısını gerekse de üretim yapısını önemli derecede değiştirecek.

Mobilite yeni alışkanlıklar yaratıyor

Haberleşen araç teknolojileri, nesnelerin interneti teknolojisi ile birleştiğinde ulaşım sektörü verimliliğini önemli derecede arttıracak, karbon emisyonlarını azaltmada ve trafik kazalarının önlenmesinde önemli rol oynayacaktır. Büyük veri analitiği, bulut hesaplama teknolojileri ulaşım sisteminde önemli değişikliklere neden olacak. Siber güvenlik ve bu konudaki uzmanlık da ön plana çıkacak. Otonom araç teknolojileri de çok hızlı bir şekilde ilerliyor. SAE, otonom araç yetkinliklerini sıfır ile beş arasında altı seviye olarak ifade etti. Beşinci seviye, artık bir noktadan diğer noktaya tamamen otonom olarak gidebilecek araçları ifade ediyor ve bu teknoloji seviyesine 2035 yıllarında gelineceği öngörülüyor. Otoyolda bir aracın tamamen otonom gidişinin sağlanmasının 2020’li yıllarda başarılması için çalışmalar sürüyor. Yeni mobilite şekilleri ise artık yeni alışkanlıklar oluşturuyor, kişisel araç kullanımı yerine paylaşılan araçlar, kısa süreli kiralanan araçlar ön plana çıkıyor. Bu durum, müşteri yapısını ve araç satış sistemini önemli derecede etkileyecek. Tüm bahsedilen bu değişim otomotiv sektörünü ve değer zincirini tamamen değiştiriyor. Bugün otomotiv sektörü ve ilgili haberleşme, medya, sigorta, lojistik, fi nans gibi sektörlerinin toplamının 2 trilyon dolarlık bir büyüklüğü olduğu tahmin ediliyor. (Deloitte) Otomotiv sektöründeki değişim önemli bir değer kaymasına neden olacak. Teknoloji, haberleşme, yazılım ve yenilenebilir enerji gibi sektörler değer zincirinin yeni ögeleri olacak. Hizmet sektörü, yenilikçi ürün ve hizmetler de öne çıkıyor.

Teknoloji firmaları katma değerde aslan payını alacak

Diğer yandan önemli bir değişim de üretimde yaşanıyor.  Elektronik ve yazılım teknolojisi, elektrikli araç teknolojileri otomotiv üretim değer zincirini ve tedarik yapısını tamamen değiştirecek. İleri teknoloji firmaları, tedarikçiler arasına girecek ve katma değerin önemli bir kısmına sahip olacak. O nedenle ana otomotiv üreticileri için verimlilik daha da önem kazanacak. Bazı üniteler araca monte etmeye hazır olarak fabrikaya gelecek, Tier 0.5 tedarikçileri oluşacak. (McKinsey) Üretim verimliliğinin arttırılması için nesnelerin interneti,  bulut hesaplama ve veri analitiği teknoloji ve sistemlerinin kullanılması değer zincirinin bu teknolojilere uygun bir şekilde optimize edilmesi de önemli olacak. Üretim sisteminin verimliliğini bu yeni teknolojilerle arttıramayan üreticiler yarışta geride kalacak. Bu değişen teknolojide ana üreticiler, bir yandan ileri teknoloji şirketleri ile işbirliğine girerek değer zincirinden uzaklaşmamalı diğer yandan da üretim verimliliğini, çevikliğini ve dayanıklılığını endüstri 4.0 teknolojileri ile arttırarak bu değişen dünyada karlılığını sürdürmeye devam etmeli. Aksi takdirde yeni konsolidasyonlar kaçınılmaz olacaktır.

Mükemmelliyet merkezi kuruldu

Ülkemizin de bu değişen teknolojiyi bir fırsat olarak görerek hızlı hareket etmesi çok önemli. Bu gelişmeleri görerek Okan Üniversitesi’nde 2009 yılında “Ulaştırma Teknolojileri ve Akıllı Otomotiv Sistemleri Uygulama ve Araştırma Merkezi” (UTAS) kuruldu. Bu merkeze bağlı olarak İstanbul Kalkınma Ajansı desteği ile TAYSAD, TESİD ve YASAD işbirliği ile “Akıllı ve Çevreci Araçlar” başlığı altında iki adet mükemmeliyet merkezi ve kümeler oluşturuldu. Bu merkezler, Avrupa’da bu alanlarda tüm mükemmeliyet merkezlerini ve şirketleri bir araya toplayan ERTICO ve EGVIA gibi kuruluşların üyesi oldu. Avrupa’daki kümelerle ilişki halinde çalışılıyor. Ülkemizin ilk otonom aracı Okan Üniversitesi’nde geliştirildi. Bu merkezdeki bazı sistemler, ülkemizde yalnız Okan Üniversitesi’nde bulunuyor. HORIZON 2020 projelerinde akıllı ve çevreci araçlar konusunda projeler yürütülüyor.

www.e-hike.net

www.arproged.okan.edu.tr

www.e-hikelink.org

SAE’nin Otomotiv Mühendisliği Dergisi’nin Ocak 2017 sayısına baktığınızda,

konuların

% 18’inin haberleşen araçlar,

% 36’sının otonom araçlar,

% 28’inin elektrikli araçlarla ilgili ve yalnızca

% 18’i diğer konuları kapsıyor.


Lütfen Tüm Üyelerimiz için Tıklayınız >




prev
next