Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci Ana Sayfa > Seçtiğiniz Site Kısmı > 

Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci:“Türkiye, küresel aktör olma yolunda”

Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, 350 milyar doları aşan dış ticaret hacmine sahip Türkiye’nin, “ticaretin daha kolay ve daha güvenli yapıldığı ülke” olmasını hedefliyor. Bu  vizyon doğrultusunda bakanlığın kısa ve orta vadeli projelerini paylaşan Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci,  “Türkiye başta Avrupa Birliği olmak üzere dünyayla bütünleşme çabalarını sürdürerek, küresel bir aktör olma yolunda devam edecektir” diyor.

Bakanlığınızın her konudaki proaktif ve çözüm odaklı yaklaşımı doğrultusunda, sorumluluk alanınızdaki konuları çağdaş medeniyetler seviyesine taşımak üzere gerçekleştirdiğiniz son dönemdeki çalışmalar ile kısa ve orta vadede gerçekleştirmeyi düşündüğünüz projeler nelerdir?

Öncelikle Bakanlık olarak görev ve hedefimiz; Türkiye’nin, “ticaretin daha kolay ve daha güvenli yapıldığı ülke” olmasını sağlamaktır. Ülkemizdeki 3 milyonu aşkın ticari işletme, 1 trilyon dolara yakın mal ve hizmet üretmektedir. 350 milyar doları aşan dış ticaretimiz, gümrük kapılarımızdan gerçekleştirilmektedir; 78,7 milyon tüketicimiz, bu mal ve hizmetlerden faydalanmaktadır. Sınırlarımızdan her yıl milyonlarca insan ve araç, giriş ve çıkış yapmaktadır. Tüm bunlarla ilgili işlemler ve süreçler Bakanlığımızca takip edilmekte, güvenli ve kolay ticaretin yol alacağı kanallar, hızla ve büyük bir titizlikle inşa edilmektedir.

Gümrük ve Ticaret Bakanlığı aynı zamanda Hükümetimizin 2023 hedeflerini gerçekleştirmede kilit öneme sahip bir konumdadır. Türkiye’nin küresel arenada güçlü bir şekilde yer almasını sağlamak üzere;

  • Ticaret erbabımızı güçlendiriyor,
  • Bürokrasiyi azaltacak yeni projeler geliştiriyor ve uyguluyor,
  • Ticaretin her alanda daha kolay ve daha güvenli yapılması için yeni enstrümanlar geliştiriyoruz.

Gümrük ve Ticaret Bakanlığı olarak küresel ölçekte değişimi ve gelişimi çok yakından takip ediyoruz. Ticaretin, üretimin ve lojistiğin günümüz şartlarına uyum sağlayabilmesi için mevzuat düzenlemelerimizi farklı bakış açılarıyla ele alıyor ve daha kolay ve daha hızlı ticaret için altyapımızı güncelliyor ve güçlendiriyoruz. Bu çerçevede kolay ticaret; iç ve dış ticaret erbabımızın, üreticimizin, nakliyecimizin iş ve işlemlerinin en hızlı ve zahmetsiz bir şekilde yapıldığı, bürokrasinin olabilecek en asgari düzeye indiği, beklemelerin ve zaman kayıplarının önüne geçildiği bir ticaret mekanizması kurmak ve işlerlik sağlamaktır. Küresel rekabet açısından, ülkemize yatırım çekme açısından bu hususlar oldukça önemlidir.

Bakanlığımızın yenilikçi yaklaşım ve uygulamalarla; ülkemizi, gümrük hizmetlerinin ve ticaretin en kolay ve en güvenli yapıldığı, dünyanın sayılı ticaret merkezlerinden biri haline getirmek vizyonu kapsamında; Bakanlığımızca yürütülen ve gerçekleştirmeyi planladığımız kısa ve orta vadeli projelerimizi başlıklar halinde şu şekilde sıralayabiliriz:

 “Ticaretin, üretimin ve lojistiğin günümüz şartlarına uyum sağlayabilmesi için mevzuat düzenlemelerimizi farklı bakış açılarıyla ele alıyor ve daha kolay ve daha hızlı ticaret için altyapımızı güncelliyor ve güçlendiriyoruz.”

  • Transit rejiminde havayolu, denizyolu ve demiryolu taşımalarının basitleştirilmesi:  Demiryolu ve havayolu taşımacılığı için basitleştirmelere imkan sağlayan ‘Gümrük Yönetmeliği’ değişikliğini 22 Ocak 2016’da yayımladık. Transit rejimi kapsamında yapılacak taşımalarda, basitleştirme izni alacak firmaların transit beyannamesi yerine havayolu ve denizyolunda manifesto, demiryolunda ise CIM taşıma belgesi kullanabilmesi yoluyla gümrük işlemlerinin hızlandırılması, bürokrasi ve kırtasiyeciliğin önüne geçilmesi ve maliyetlerin azaltılması sağlanarak taşıyıcı firmalarımızın uluslararası rekabet gücünün artırılmasını hedeflemekteyiz. Bu çerçevede, mevzuat düzenlemelerinin tamamlanmasının ardından teknik düzenlemelere yönelik çalışmalar yaparak uygulamaları devreye alacağız. Diğer taraftan, ihracat eşyasının yurt dışına sevkinde, transit beyannamesi yerine AB uygulamasında da olduğu gibi ihracat refakat belgesinin kullanımının sağlanarak ihracatçının işlemlerinin hızlandırılmasını hedeflemekteyiz.
  • Laboratuvar Analiz ve Raporlama Programı (LARA): Söz konusu program ile tescil edilmiş gümrük beyannamesi muhteviyatı eşyanın muayene memurunca tahlil edilmek üzere laboratuvara sevki aşamasından itibaren tüm işlemleri elektronik ortamda yürüteceğiz. Böylece Bakanlığımızdaki halihazırda faal durumda bulunan 5 gümrük laboratuvarı arasında bağlantı sağlanarak, bu sistemle daha evvel yapılan analizler ve elde edilen veriler de görülebileceğinden analiz sürelerinin kısalmasını ve laboratuvarlar arası farklı gümrük tarife istatistik pozisyonu (G.T.İ.P.) uygulamalarının önüne geçilmesini sağlayacağız. Bahse konu programın pilot uygulaması faal durumda olan tüm laboratuvar müdürlüklerimizde hayata geçmiştir.
  • Tek Durak projesi: Bildiğiniz üzere, Bakanlığımız gündeminde olan ve pilot uygulamasına Kapıkule Kara Hudut Kapısında başlanan "Tek Durak’ta Kontrol" projesiyle yolcuların, yük taşıyan araç ve sürücülerinin gümrük hizmeti verilmesine ilişkin tüm işlemleriyle diğer kurum ve kuruluşların mevzuatından kaynaklanan bazı kontrollerin koordineli bir şekilde aynı yer ve zamanda yapılabilmesinin sağlanmasını hedeflemekteyiz. Bu proje kapsamında, son dönemde Bakanlığımızca hayata geçirilecek 2 adet “dijital gümrük” projemiz bulunmaktadır: Bunlardan ilki, Habur Kara Hudut Kapısında standart depo muafiyeti fazlası akaryakıt ölçüm ve tahsilat işlemleri, tablet bilgisayarlar aracılığıyla elektronik ortamda yapılmaya başlanmış olup söz konusu pilot uygulamaların diğer kara hudut kapılarında da hayata geçirilmesini öngörmekteyiz. Bir diğer proje de, Bakanlığımızca kara hudut kapılarımızda nakit olarak yapılan her türlü tahsilat işleminin banka kartı/kredi kartı aracılığıyla da yapılabilmesine ilişkin hukuki ve teknik alt yapının oluşturulması çalışmalarıdır. Bu projenin de tamamlanmasıyla birlikte, kara hudut kapılarında yapılan her türlü vergi ceza vb. ödemelerin tahsilatlarının banka kartı/kredi kartı, diğer bir deyişle elektronik para ile ödenebilmesi mümkün hale gelecektir.
  • İzinlerin Elektronik Ortama Taşınması: Gümrük işlemlerinin ve ticari hayatın kolaylaştırılması doğrultusunda, gereksiz tekrarlanan işlemleri ortadan kaldıran, sağlıklı karar alma süreçlerinin oluşturulması için veri depolama ve analiz etme amacına uygun, gümrük işlemleri sürecinin elektronik ortama taşınmasına yönelik olarak,  “Gümrük idaresince verilen izinlerin elektronik ortama taşınması” projesini başlattık ve bu konudaki çalışmalarımıza devam etmekteyiz.
  • AB Projeleri: Gururla ifade etmek isterim ki Bakanlığımız, Avrupa Birliği Katılım Öncesi Yardım Aracından en yüksek oranda yararlanan kurumlar arasındadır. Bu araçtan 2003’ten bu yana gümrüklerin hemen hemen her alanında mali değeri 50 milyon Euro’yu bulan projeler ürettik, üretmeye de devam ediyoruz. Hem yasal ticaretin devinimini artıracak hem de yasadışı ticarete soluk aldırmayacak mahiyette projeleri aynı anda uygulamaya özen gösteriyoruz. Bu yönde bugüne kadar kaçakçılıkla mücadele kapasitemizin artırılması, tüketici haklarının korunması, risk analizi ve sonradan kontrol sistemine geçiş, gümrük laboratuvarlarının modernizasyonu, entegre tarife sistemi, transit sistemi, modern arşivleme sistemi alanları başta olmak üzere 28 adet AB projesini başarıyla tamamladık. Bu yıl itibarıyla ise, yine AB Katılım Öncesi Yardım Aracı kapsamında toplam bütçesi 13 milyon Euro’yu geçen toplam 6 projeyi uygulamaya başladık. Bu projeleri 2017 yılı sonu itibariyle tamamlamış olacağız ve AB finansmanı ile ülkemize ve Bakanlığımıza önemli kazanımlar sağlayacağız.
  • Dolaşım ve Menşe İspat Belgelerinin Elektronik Ortamda Sorgulanması: Ülkemizce taraf olunan Serbest / Tercihli Ticaret Anlaşmaları ve Gümrük Birliği kapsamında ülkemizden ihraç edilen eşyanın ithalatçı ülkede tercihli tarife oranlarından faydalanması amacıyla gümrük idarelerimizce onaylanan dolaşım ve menşe ispat belgelerinin (özellikle A.TR, EUR.1 ve EUR-MED Dolaşım Belgeleri)  doğru ve geçerli olup-olmadığı ithalat ülkelerinin yetkili makamlarınca ülkemiz nezdinde sorgulanabilmektedir. Söz konusu belgelerin gümrük idarelerimizce gerçekten onaylanıp onaylanmadığının ithalatçı ülke makamları tarafından elektronik ortamda basit bir şekilde kontrol edilebilmesi ve gereksiz sonradan kontrol taleplerinden kaynaklanan iş yükünün azaltılması amacıyla bir web uygulaması geliştirilmiştir. Söz konusu uygulama 4 Ocak 2016 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiştir.
  • E-TIR Projesi: Gümrük ve Ticaret Bakanlığı olarak, TIR Sistemi’nin coğrafi genişlemesine ve işlemlerin elektronikleştirilmesi sürecine özel önem atfetmekte ve bu doğrultuda faaliyetlerimizi tüm hızıyla sürdürmekteyiz. Bu çabaların bir sonucu olarak da, TIR Sistemi’ne ilişkin teknik altyapısı hazırlanan “elektronik TIR”a dünya çapında öncülük ediyoruz. Tesis edilmekte olan e-TIR Projeleri ile ulusal gümrük sistemleri ve diğer paydaşlar arasında güvenli veri değişimi sağlanacak, ön kargo bilgisi tedariki ve gerçek zamanlı veri aktarımı yöntemleriyle TIR işlemlerinin hızlanması ve dolayısıyla uluslararası ticaretin artması sağlanmış olacaktır. Bildiğiniz gibi, 64. Hükümet Eylem Planımızda da bu sebeple e-TIR Projeleri'ne yer verdik. Bakanlığımızın öncülük ettiği iki adet e-TIR Pilot Projemiz bulunmaktadır. Bunlar kısa vadede halen yürüttüğümüz ve en kısa sürede gerçekleştirmeye hazırlandığımız projelerdir. Birinci e-TIR Pilot Projemizi İran ile birlikte uyguluyoruz, ikinci e-TIR Pilot Projemizi ise bir diğer komşu ülke olan Gürcistan ile yakın zamanda uygulamaya başlayacağız.
  • Gümrük Kapılarının Modernizasyonu: Dünyada ticaretin değişen şartları, ülke olarak bizim de durmaksızın değişmemizi, gelişmemizi; idari ve fiziki yapımızı modernize etmemizi gerekli kılmaktadır. Gümrük hizmetlerini çok daha hızlı ve etkin bir şekilde sürdürebilmek, sınır kapılarında yaşanan beklemeleri asgari düzeye indirebilmek için yerel olarak alınan önlemlerin yanında ihtiyaç duyulan yerlerde yeni gümrük kapıları ve müdürlükleri açılmakta ve mevcut kapılar yenilenmektedir. Avrupa’nın en büyük gümrük kapılarından biri olan Kapıkule başta olmak üzere, Habur, Cilvegözü, İpsala, Nusaybin, Dilucu ve Çıldır/Aktaş Gümrük Kapıları modern tesislere kavuşturulmuştur. Sarp, Hamzabeyli, Kapıköy, Dereköy ve Gürbulak Gümrük Kapıları yeniden yapılandırılacaktır. Karkamış, Akçakale, Yayladağı, Öncüpınar ve Pazarkule Gümrük Kapıları ile ilgili çalışmalarımız devam etmektedir. Diğer taraftan, İstanbul trafiğinin rahatlatılması ayrıca lojistik merkez olarak planlanması amacıyla Erenköy Gümrük Müdürlüğünün taşınması planlanmaktadır.

Ticaret alanındaki proje ve faaliyetlerimiz hakkında bilgi verebilir misiniz?

Gümrük ve Ticaret Bakanlığı olarak geniş bir hizmet portföyümüz bulunduğunu ifade etmek isterim. Bakanlığımızca esnaf ya da tacirden nihai tüketiciye kadar ticari yaşamın tüm aktörlerine yönelik faaliyetler yürütülmektedir. Buradaki temel gayemiz ülke ekonomimizin büyümesi ve vatandaşlarımızın refah seviyesinin geliştirilmesidir.

  • Türk Ticaret Kanunu: Öncelikle, ülkemiz ticari hayatına yönelik olarak son yıllarda önemli yasal düzenlemeleri hayat geçirdiğimizi belirtmek isterim. Bunların başında, ticaret şirketleri açısından çağdaş açılımlar getiren ve reformcu yaklaşımlar öngören Türk Ticaret Kanunu gelmektedir. Kanun ile ticari hayatın işleyişinde önemli bir role sahip olan başta ticaret şirketlerimiz olmak üzere işletmelerimizin kurumsal yapılarının güçlendirilmesi, uzun ömürlü olması, kamu güveninin oluşturulması, şeffaflığın sağlanması ve rekabet edebilirliklerinin artırılması hedeflenmiştir.
  • Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun: Bir diğer yasal düzenleme, 29/01/2015 tarihinde yürürlüğe giren 6585 sayılı Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun’dur. Bu Yasa ile genel olarak perakende işletmelerin açılış ve faaliyeti ile kapanışında gerekli başvuru ve diğer işlemlerin tek merkezden yapılması sağlanarak, söz konusu işlemler için gerekli emek ve zamandan tasarruf edilmesi amaçlanmıştır. Bunun yanında, 6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanunu yasalaştırdık. Bu Yasa ile temel olarak elektronik ticaretin ülkemizde daha güvenli bir zeminde yapılmasını hedefledik. Bu iki yasal düzenleme kapsamındaki çalışmalarımız yoğun bir şekilde devam etmektedir.
  • Hal Kanunu ve Hal Kayıt Sistemi: Bakanlık olarak tarım ürünleri ticaretinin düzenlenmesine yönelik de önemli faaliyetlerimiz bulunmaktadır. Bunların başında sebze ve meyve ticaretinin kayıt altına alınması gelmektedir. Gelinen noktada, sebze ve meyve ticareti ile iştigal eden kişileri kayıt altına aldık. Bu kişilerin yapmış oldukları bildirim işlemleri üzerinden sebze ve meyvelerin toptan ticaretini elektronik ortamda izleyebilir hale geldik. Ayrıca, sebze ve meyve ticaretine ilişkin sağlıklı bir veri tabanı oluşturulmasına yönelik olarak Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile birlikte çalışma yürütüyoruz. Diğer taraftan, tüketicilerimizin tükettikleri sebze ve meyvelerle ilgili bilgilere ulaşabilmesi amacıyla ürün künyelerinin 2016 yılında tüm perakende satış noktalarında bulunmasını sağlayacağız. Ayrıca önümüzdeki dönemde yapılacak çalışma ile bu künyelerde malın alış fiyatlarına da yer verilmek üzere bu fiyatların perakende satış fiyatları ile karşılaştırılması imkânı da sunulabilecektir.
  • Lisanslı Depoculuk Sistemi: Tarım ürünleri ticaretinin düzenlenmesine yönelik bir diğer önemli faaliyetimiz ise Lisanslı Depoculuk Sisteminin ülkemizde yaygınlaştırılmasına yönelik faaliyetlerimizdir. Bu kapsamda bir taraftan lisanslı depoculuğa konu ürün yelpazesinin genişletilmesi diğer taraftan depolama kapasitesinin artırılmasına yönelik çalışmalar yapmaktayız. 2015 yılı içinde hububat ve pamuk ürününe ek olarak zeytin ürününde de lisanslı depoculuk faaliyetine başlatmış bulunmaktayız. Fındık, antep fıstığı ve kuru kayısı ürününe yönelik çalışmalarımıza ise devam etmekteyiz. Lisanslı depoculuğun Ülkemizde yaygınlaşmasını teminen tarım kredi kooperatiflerimizin ve tarım satış kooperatiflerimizin lisanslı depoculukta rol üstlenmelerinin sağlanmasına ve özellikle Toprak Mahsulleri Ofisimizin çalışma prensibinin lisanslı depoculuğa uygun şekilde revize edilmesine ilişkin yönlendirici çalışmalarımıza 2016 yılında hız vereceğiz.
  • Tüketicilere Yönelik Projelerimiz: Tüketicinin korunması ve piyasa gözetimi faaliyetlerimiz kapsamında; Tüketici Bilgi Sistemi (TÜBİS),  Mobil Tüketici Uygulaması ve Tüketici Akademisi Projesi gibi çalışmalarımıza devam edilmektedir. Bilindiği üzere, 14-16 Nisan 2015’te İsveç’te gerçekleşen son ICPEN toplantısında, 2017-2018 ICPEN dönem Başkanlığını ülkemizin yürütmesi kararı alınmıştır. Dönem Başkanlığının eksiksiz ve verimli şekilde gerçekleştirilmesi adına gerekli hazırlık çalışmaları sürdürülecektir. Ayrıca, ithalat denetimlerinin daha etkin bir şekilde ve risk odaklı olarak gerçekleştirilmesi amacıyla risk esasına dayalı ve web tabanlı bir uygulama olan İthalatta Risk Esaslı Denetim Sistemi (İRİS) geliştirilmiş olup uygulamaya en kısa zamanda geçilmesi planlanmaktadır.
  • Esnaflara Yönelik Projelerimiz: Ülke içi ticaretin geliştirilmesi, rekabetçiliğin tabana yayılması çerçevesinde makro bakış açılarının yanı sıra mikro temelli bakış açılarına da ihtiyaç bulunmaktadır. Bu minvalde, Bakanlığımız ekonominin kılcal damarlarına yani esnaflarımıza yönelik politikalar, düzenlemeler ve faaliyetler gerçekleştirmektedir. Esnaf ve sanatkârların faaliyet gösterdiği alanlarda geniş kapsamlı, detaylı, inceleme ve analizler yapılarak gelecek vizyonunun ve yol haritasının belirlenmesi amacıyla ilk defa “Esnaf ve Sanatkârlar Özelinde Sektör Analizi Projesini” yürütmekteyiz. Bu proje ile 3 yıllık bir zaman diliminde sayıları 1,5 milyonu aşan esnaf ve sanatkarlarımızın sektörler bazında; mevcut sorunlarını tespit edecek, bu sorunlara çözümler bulacak, yurt içi ve yurtdışı iyi uygulamaları tespit edecek, sektördeki yeni yönelimleri belirleyecek, sektör beklentilerini tespit edecek ve neticesinde sektörlerin vizyonunu belirleyeceğiz. Aynı zamanda “Esnaf ve Sanatkârlara Sunulan Hizmetlerin Etkinlik ve Verimliliğinin Artırılması Projesi” ile esnaf ve sanatkâr meslek kuruluşları ile Bakanlığımızın esnaf ve sanatkârlara daha iyi nasıl hizmet sunabileceğine dair çalışmalar yürütmekteyiz. Hedefimiz esnaf ve sanatkârlarımızın beklentilerini en yüksek düzeyde karşılayabilmektir.

“2016’da yüzde 4,5 büyüme öngörümüz var”

Türkiye’de ticari hayatın önümüzdeki süreçte hem coğrafi hem de ekonomik alanda nasıl bir noktaya geleceğini düşünüyorsunuz? Kısa ve orta vadeli bir değerlendirme yapabilir misiniz?

Küresel ekonomi, ılımlı toparlanma yönündeki görünümünü sürdürmektedir. OECD’nin 2015 Kasım ayında yayınlamış olduğu Ekonomik Görünüm Raporu’nda dünya ekonomisinin 2016 yılında yüzde 3,3 büyüyeceği tahmin edilmektedir. Brezilya ve Rusya’da devam eden resesyon, Çin’deki yavaşlama, petrol fiyatlarının ihracatçı ülkelere etkisi ve finansal piyasalardaki belirsizlik bu beklentide etkili olmuştur. Bu gelişmeler özellikle küresel ticareti de olumsuz etkilemektedir. 2003-16 yılları arasında ortalama yüzde 5,6 oranında artan küresel ticaretin, 2016 yılında yüzde 3,6 oranında olacağı tahmin edilmektedir.

IMF’in 2016 Ocak ayında güncellemiş olduğu Ekonomik Görünüm Raporu’na göre ise, dünya ekonomisinin 2016 yılında yüzde 3,4 büyüyeceği tahmin edilmektedir.

IMF, ülkemiz için 2016 yılında yüzde 3,5 ve yüzde 4 arasında bir büyüme tahmin ederken, Orta Vadeli Program (2016-2018)’da yüzde 4,5 oranında büyüme öngörülmüştür.

Ülkemizin multidisipliner dış ticaret politikası, düşük borçluluk oranı, bankacılık yapısının sağlamlığı ve 2009 yılından bu yana yakalamış olduğu kesintisiz büyüme ekonomik istikrarımızın en önemli faktörlerinin başında gelmektedir.

Ekonomide kalkınma planları ile onuncu kalkınma planı dahilinde açıklamış olduğumuz öncelikli dönüşüm programları, orta vadeli mali planlar ve 2023 stratejisine bakıldığında; bizim, ekonomik meseleleri kısa vadeli değil uzun vadeli ve geniş bir perspektiften ele aldığımız görülecektir.

Diğer taraftan Türkiye başta Avrupa Birliği olmak üzere dünyayla bütünleşme çabalarını sürdürerek, küresel bir aktör olma yolunda devam edecektir.

Bu çerçevede, Türkiye önümüzdeki süreçte yalnız kendi refahı ve huzuruna yönelik politikalar geliştirmeyecek, uluslararası ilişkiler ve reel politik çerçevesinde bütüncül bir yaklaşım sergileyerek bölgesinde istikrarın ve kalıcı barışın temini için elinden gelen bütün çabayı gösterecektir.

Bakanlığınız önderliğinde devam eden ve uluslararası bir statü olan Yetkilendirilmiş Yükümlü hakkında en son gelişmeleri, gümrük işlemlerinin kolaylaşmasına nasıl imkan tanındığını ve AB ülkelerindeki işleyişe dair görüşlerinizi alabilir miyiz?

10 Ocak 2013 tarihinde yürürlüğe giren Yetkilendirilmiş Yükümlü uygulaması kapsamında 10 Şubat 2016 tarihi itibariyle 22 firma sertifika sahibi olmuştur. Başvuru yapmış olan diğer firmaların başvurularına ilişkin değerlendirme süreci devam etmektedir.

İhracatla ilgili kolaylaştırmaların elektronik sistem altyapısı kurulmakta olup yapılan pilot uygulamalar başarılı bir şekilde sonuçlanmıştır. Bu kolaylaştırmaların daha etkili ve daha yaygın şekilde kullanılmaları için çalışmalar devam etmektedir. Diğer taraftan, ithalatla ilgili kolaylaştırmaların elektronik sisteme aktarılması süreci de devam etmektedir.

Ülkemiz uygulaması AB uygulaması ile birçok ortak noktaya sahiptir. AB uygulamasında, ülkemiz uygulamasından farklı olarak mevcut durumda üç farklı sertifika türü bulunmaktadır. Ancak bu yıl yürürlüğe girecek olan Birlik Gümrük Kodu ile beraber sertifika sayısı ikiye düşecek olup gümrük işlemlerine ilişkin kolaylaştırmaların büyük bir kısmı da bu statüye bağlanacaktır. Bu nedenle AB uygulamasının ülkemiz uygulamasına giderek daha çok benzeyeceğini söylemek mümkündür.

Küresel arz zinciri güvenliğinden taviz vermeden güvenilir ticaret erbabının işlemlerini kolaylaştıracak uygulamalardan olan Yetkilendirilmiş Yükümlü (AEO) Karşılıklı Tanıma Anlaşmalarını yaygınlaştırmayı planlıyoruz.

Hâlihazırda, Kore Cumhuriyeti ile imzalanan anlaşma çerçevesinde 2016 yılında pilot proje uygulamasını tamamlayarak, yılsonunda ülkemizdeki AEO statüsüne sahip firmaların Kore’de, aynı şekilde, Kore’deki AEO statüsüne sahip firmaların da ülkemizde aynı avantajlarla işlemlerini yapabilmesi sağlanmış olacaktır. Önümüzdeki dönemde, bu uygulamayı yaygınlaştırabilmek amacıyla, başka ülkelerle de Karşılıklı Tanıma Anlaşması müzakereleri yürüteceğiz.

6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun 1 Mayıs 2015 tarihinde yürürlüğe girdi. Ticari iletişim ve Ticari Elektronik İletiler Hakkında Yönetmelik 15 Temmuz 2015 tarihinde yayımlandı ve “ikincil düzenlemeler” de hayata geçti. Bu düzenlemelerde ne gibi yenilikler yapıldı, düzenlemeler ticari hayata nasıl yansıdı?

Bilindiği üzere, elektronik ticaret alanının düzenlenmesi amacıyla 2015 yılı içerisinde önemli düzenlemeleri yürürlüğe aldık. Yürürlüğe alınan bu mevzuatta, ticari iletişim ve ticari elektronik iletiler ile elektronik ticarette hizmet sağlayıcı ve aracı hizmet sağlayıcılara yönelik hükümlere yer verildi. Bu düzenlemelerle, ilk olarak ticari iletişimde uyulması gerekli kuralları belirledik. Bu kapsamda, elektronik ortamda yapılan ticari iletişimi gerçekleştirenlerin belirlenebilir olmasını sağlamak amacıyla, iletilerde yer verilmesi gereken bilgiler belirlendi. Promosyon ve hediye gibi hususların niteliğinin açık bir şekilde belirtilmesi ve bunlara katılım ve faydalanma koşullarının anlaşılabilir olması şartı getirildi.

Ticari elektronik ileti onayının, ileti gönderilmeden önce belirli usul ve esaslara göre alınmasına ve bu onayın, reddetme hakkı kullanılıncaya kadar geçerli olmasına yönelik düzenleme yapıldı. Vatandaşlarımızın, e-posta ve telefon numarası gibi elektronik iletişim adreslerine ileti gönderilerek onay talebinde bulunulamayacağı hususu düzenlendi.

Tacir ve esnaflarımızın elektronik iletişim adreslerine gönderilen ticari elektronik iletiler için önceden onay alınmasının zorunlu olmadığına, ancak bu kişilerin reddetme hakkını kullanması halinde onayları alınmadan kendilerine bir daha ticari elektronik ileti gönderilemeyeceğine ilişkin düzenleme yapıldı. Vatandaşlarımızın, istediğinde hiçbir gerekçe göstermeksizin ticari elektronik ileti almayı reddedebileceğine; reddetme hakkının kullanılması halinde, üç iş günü içinde ticari elektronik ileti gönderiminin durdurulması gerektiğine dair düzenleme yapıldı.

Bunun yanında, ticari elektronik ileti şikâyetlerinin kolayca yapılabilmesi amacıyla, “Ticari Elektronik İleti Şikâyet Sistemi” oluşturularak Bakanlığımız internet sitesinde hizmete sunuldu. Ayrıca, bu sistemin e-Devlet Kapısına entegrasyonu da tamamlandı.

Böylelikle, e-ticaret mevzuatının uygulamaya konulmasına, ticari ileti gönderen kişilerin zamanla bu mevzuat hakkında bilgi sahibi olmalarına ve vatandaşlarımızın şikâyetleri üzerine İl Müdürlüklerimizce yapılan denetimler neticesinde idari para cezası uygulamalarına başlanmasına bağlı olarak, vatandaşlarımıza gönderilen ve onay alınmadan gönderildiği için rahatsızlık uyandıran ticari elektronik ileti sayılarında önemli miktarda azalma yaşandı.

Diğer taraftan, elektronik ticaret sitelerine yönelik düzenleme yaptık. Tüketicilerin elektronik ortamda alışveriş yaptıkları satıcıları ve bu satıcılar için elektronik pazar yeri sunan aracıları kolayca tanıyabilmelerine, gerektiğinde bunlarla iletişim kurabilmelerine ve e-ticarette güvenin artırılabilmesine yönelik düzenlemeler yapıldı. Elektronik ticaret ile iştigal edenlerin KEP adresi, MERSİS numarası veya vergi kimlik numarası gibi güncel tanıtıcı bilgilerinin, bu faaliyetlerin yürütüldüğü elektronik ortamda (ana sayfada iletişim başlığı altında) yer alması zorunluluğu getirildi. Ayrıca, elektronik pazar yeri işletenlere (aracı hizmet sağlayıcı), elektronik ticaret ortamı sunduğu satıcılara (hizmet sağlayıcı) ilişkin bilgilerin, satıcıya tahsis edilen alanda gösterilebilmesi ve güncellenebilmesi için gerekli teknik imkânları sağlama zorunluluğu getirildi.

Bu alana ilişkin bir genel değerlendirme yapacak olursak, Türkiye’nin 2023 hedefleri kapsamında büyük önem arz eden elektronik ticaretin, toplam perakende ticaret içindeki oranı %1,7 seviyesindeyken, bu oranın önümüzdeki on yıl içinde artması ve %8-10 bandına ulaşması beklenmektedir. 2018 yılı için 170 milyar TL’lik e-ticaret işlem hacmi ve 2023 yılı için 500 milyar dolar ihracat hedeflerine ancak e-ticaret sektörünün geliştirilmesi, firmaların internetin olanaklarını kullanarak yeni pazarlara açılması ve yeni müşteriler elde etmesi sayesinde ulaşılabilecektir.

Bu hedefler doğrultusunda, e-ticaret mevzuatının tamamlanması için Bakanlığımız koordinasyonunda ilgili kamu kurum ve kuruluşları, sivil toplum kuruluşları ve sektör temsilcileriyle işbirliği içinde e-ticaretin önündeki engelleri tespit ederek buna yönelik tedbirleri belirleyecek bir yapı oluşturulması ve bu sayede e-ticaretin daha güvenli bir zeminde yapılmasıyla bu konudaki yasal eksikliklerin giderilmesi hedeflenmektedir. Bu kapsamda, vergilendirme, tüketici hakları, kişisel bilgilerin gizliliği, fikri mülkiyet, güvenli ödeme sistemleri ve benzeri alanlarda, e-ticaret ortamının gelişimini destekleyecek hukuki altyapının tamamlanmasına yönelik çalışmalar yürütülecektir.

E-ticaret izleme ve değerlendirme sistemi oluşturulması amacıyla, Türkiye’de ve dünyada, e-ticaretin gelişimini izlemeye ve değerlendirmeye imkân sağlayacak gösterge ve istatistiklerin ayrıntılı şekilde tanımlanması, izlenmesi ve değerlendirilmesi hedeflenmektedir. Böylece, Ülkemizde e-ticaret alanında sağlıklı ve sürdürülebilir politika, strateji ve eylemlerin oluşturulmasına yönelik veri ve göstergelerin sürekli şekilde derlenmesi ve takip edilmesi sağlanacaktır.

Bakanlığımızca, çevrimiçi alışverişin daha güvenli ve güvenilir şartlarda gerçekleşmesi amacıyla, e-ticaret sitelerine yönelik güven damgası sistemi oluşturulması planlanmaktadır. Türkiye’de çevrimiçi alışverişe olan talebi artırmak ve bu alandaki güven algısını geliştirmek amacıyla bu sistem çerçevesinde belgelendirme ve denetlemeye ilişkin bir yapı kurulmasına yönelik çalışmalar yürütülecektir.

Bunun yanı sıra, e-ticarette güven ortamının tesis edilerek e-ticaretin geliştirilmesi ve e-ticaret hacminin artırılması amacıyla, e- ticaret faaliyetinde bulunanların güvenlik ve hizmet kalitesi standartları ile bildirim yükümlülüklerinin düzenlenmesine yönelik çalışmalarımızı 2016 yılında tamamlamayı hedefliyoruz.

Türkiye’nin 2023 hedefleri kapsamında büyük önem arz eden elektronik ticaretin, toplam perakende ticaret içindeki oranı %1,7 seviyesindeyken, bu oranın önümüzdeki on yıl içinde artması ve %8-10 bandına ulaşması beklenmektedir.

6585 Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun 29 Ocak 2015 tarihinde yayımlandı. İkincil düzenlemeler kapsamında ne gibi yenilikler yapılacak, düzenlemeler ticari hayata nasıl yansıyacak?

6585 sayılı Kanunun uygulanmasına yönelik olarak, birden fazla alanda ikincil mevzuat çalışması yapılması planlanmıştır. Bu kapsamda, öncelikle alışveriş merkezlerinin nitelikleri ile açılış, faaliyet ve denetimlerine ilişkin usul ve esasların düzenlendiği “Alışveriş Merkezleri Hakkında Yönetmelik Taslağı” hazırlanmıştır.

Öte yandan, perakende işletmelerin perakende ticarette uymaları gereken ilke ve kuralları düzenleyen “Perakende Ticarette Uygulanacak İlke ve Kurallar Yönetmeliği Taslağı” ile perakende sektöründe karşılıklı bilgi ve görüş alışverişinde bulunmak ve sektöre yönelik politika oluşturulmasına katkı sağlamak amacıyla, Bakanlığımız koordinatörlüğünde hayata geçirilecek Perakendeciler Konseyinin oluşumu, organları, görevleri ile çalışma usul ve esaslarının düzenlendiği “Perakendeciler Konseyi Yönetmelik Taslağı” yine aynı Kanun doğrultusunda yapılan ikincil mevzuat çalışmaları arasındadır.  

Ayrıca, 6585 sayılı Kanunun verdiği yetki doğrultusunda, ülkemiz ekonomisinde önemli bir ağırlığı bulunan ve geniş kitlelere hitap eden ancak sınırlarının tam olarak belirgin olmaması sebebiyle uygulamada pek çok soruna yol açan ikinci el motorlu kara taşıtı ve taşınmaz alım satımına yönelik ikincil mevzuat çalışmaları da devam etmektedir.

Son olarak; yurt içi fuarlar ile sergi, panayır ve tanıtım günleri gibi organizasyonların düzenlenmesi amacıyla hazırlanan yönetmelikler de 6585 sayılı Kanunun ikincil düzenlemeleri kapsamında yer almaktadır.

Görüldüğü üzere, 6585 sayılı Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun ve bu Kanunun ikincil mevzuat çalışmaları ile ticari hayatın önemli bir bölümünü oluşturan perakende ticarete yönelik özel düzenlemeler getirilmiştir. Bu düzenlemelerle, serbest piyasa ve rekabet ilkelerinden vazgeçilmeden ve tüketici tercihleri de gözetilerek perakende ticaret sektöründe yaşanılan sorunların giderilmesi, perakende işletmelerin dengeli bir şekilde büyüme ve gelişmesinin sağlanması ve perakende işletmelerin faaliyetleri ile bunların birbirleri, üretici ve tedarikçilerle ilişkilerinin düzenlenmesi hedeflenmektedir.

Gümrük işlemlerinin ve ticari hayatın kolaylaştırılmasına yönelik gerçekleştirdiğiniz projeler ile elektronik ortama verdiğiniz önem doğrultusunda, sektörümüze ve tüketicilere yansıyacak yeni çalışmalar var ise okuyucularımızla paylaşır mısınız?

Gümrük işlemlerinin ve uluslararası ticaretin kolaylaştırılmasına yönelik önemli bir gelişme, Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ), Ticaretin Kolaylaştırılması Anlaşması’nın 2016 yılı içerisinde uluslararası düzeyde yürürlüğe girme beklentisidir. Uluslararası ticaretin ve gümrük işlemlerinin kolaylaştırılması, basitleştirilmesi ve uyumlaştırılmasını amaçlayan DTÖ, Ticaretin Kolaylaştırılması Anlaşması 7 Aralık 2013’te Bali’de gerçekleştirilen DTÖ IX. Bakanlar Konferansı’nda kabul edilmiş, daha sonra, 27 Kasım 2014 tarihinde DTÖ Genel Kurulunda Ticaretin Kolaylaştırılması Anlaşmasını DTÖ Kurucu Anlaşması olan Marakeş Anlaşmasının bir parçası haline getiren protokol kabul edilmiştir. 15 Ocak 2016 tarihli ve 6662 sayılı Kanun ile Anlaşmanın onaylanması TBMM tarafından uygun bulunmuştur.

Anlaşma çerçevesinde hantal uygulamalara son verilerek işlemlerin büyük oranda elektronik ortamda yürütülmesine büyük önem atfedilmektedir. Bu bağlamda, ithalat, ihracat ve transit ile ilgili bilgilere, form ve belgeler ile sorgu noktaları olarak temas kişilerine internette yer verilmesi; varış öncesi belgelerin elektronik ortamda sunulması; vergi, resim ve harçların elektronik ortamda ödenmesi imkanının sağlanması; Tek Pencere sisteminin kurulması veya devam ettirilmesi bunun örnekleri arasında yer almaktadır.

Bu doğrultuda, Anlaşmanın gerek uluslararası düzeyde gerekse de bölgemiz ülkelerince onaylanmasıyla, uluslararası ticaret ve gümrük uygulamalarının kolaylaştırılması ve basitleştirilmesi yönünde ülkeleri motive edici bir rol oynaması öngörülmektedir.

Anlaşma, "Ülkemizi, gümrük hizmetlerinin ve ticaretin en kolay ve en güvenli yapıldığı, dünyanın sayılı ticaret merkezlerinden biri haline getirme" doğrultusundaki Bakanlığımız vizyonu ile paralellik taşımakta olup, Anlaşmanın küresel olarak etkin bir şekilde uygulanmasının yaratacağı sinerjinin ülkemizin ihracat ve dış ticaret hacmi ile ilgili 2023 hedeflerine büyük katkı sağlayacağı düşünülmektedir.

Söz konusu Anlaşma’nın 23. maddesinin 2. fıkrası kapsamında kurulması öngörülen Ticaretin Kolaylaştırılması Ulusal Komitesi’nin 2016 yılı içinde Bakanlığımızın da katkılarıyla kurulması ve işler hale getirilmesi hedeflenmektedir.

Türkiye’nin dış ticaret hacminin %40’tan fazlası AB ülkeleriyle gerçekleştirilmekte ve bu ticaretin çok büyük bir bölümü Gümrük Birliği kapsamında bulunmaktadır. Ülkemizin en büyük ihracat pazarı olan AB ülkelerine yönelik bu imkandan yararlanmak için kullanılması gereken ticari belge A.TR Dolaşım Belgesidir. Bu ticarette, eşyanın serbest dolaşım statüsünü tevsik etmek amacıyla kullanılan A.TR Dolaşım Belgelerinin kağıt ortamında düzenlenmesinin sebep olduğu zaman kaybının önlenmesi ve sonradan kontrol sürecinin daha sağlıklı işleyebilmesi amacıyla, söz konusu belgelerin ülkemiz ve AB ülkeleri arasında elektronik ortamda düzenlenmesi ve kabulüne yönelik bir sistemin oluşturulması öngörülmektedir. Bu konuda, Gümrük İşbirliği Komitesi düzeyinde ilkesel mutabakata varılmış olup, anılan sistemin öngörülebilir bir gelecekte hayata geçirilmesi planlanmaktadır.

Bundan başka, Bakanlık olarak, ticaretin ve gümrük işlemlerinin daha kolay ve hızlı hale getirilebilmesi amacıyla, daha önce Rusya ile oluşturulan ve tamamen gönüllülük esasına dayanıp, sevk edilen eşyaya ilişkin bilgileri gümrük idaresine önceden sunan firmalara dış ticaret işlemlerinde çeşitli kolaylıklar sağlayan Basitleştirilmiş Gümrük Hattı uygulamasını başka ülkelere de yaymayı planlıyoruz. Bu çerçevede, Belarus ile böyle bir hattın kurulmasına ilişkin müzakerelere başlanmış olup 2016 yılı içerisinde bu müzakereleri tamamlamayı arzu ediyoruz. Ayrıca, Kazakistan ve Azerbaycan ile de BGH kurulmasına ilişkin çalışmalarda önümüzdeki dönemde mesafe kat etmeyi hedefliyoruz.

Diğer taraftan, tasfiyelik hale gelen motorlu araçların satışına ilişkin ihalelere internet üzerinden teklif verilmesini sağlamak, ihalelere katılımı ve dolayısıyla rekabeti artırmak amacıyla e-ihale uygulamasına geçilmiştir. Böylece tasfiye işletme müdürlükleri tarafından yapılan motorlu araç ihaleleri internet ortamında yapılır hale gelmiştir. E- ihale sistemine üye olan herkes istediği yerden kolayca ihalelere katılıp motorlu araç satın alabilmektedir.

Hükümet Programında da gümrük ve dış ticaret işlemlerinin kolaylaştırılmasına yönelik politikaların devam edeceği belirtilmektedir. Tek Pencere Sistemi ile dış ticaret işlemlerinin tek bir noktadan tamamlanmasına yönelik çalışmaların son durumu hakkında gelişmeleri öğrenebilir miyiz?

“Tek Pencere”, gümrük işlemleri sırasında istenen tüm belgelerin tek noktadan temin edilmesini sağlayan sistemdir. Bu sistem ile, ilgili kurumlarca düzenlenen ve gümrük işlemlerinde kullanılan her türlü izin, belge ve onaya ilişkin işlemlerin elektronik ortamda gerçekleştirilmesi ve kontrol edilmesi amaçlanmaktadır. Uygulama sayesinde, manuel olarak yapılan belge kontrollerinin elektronik ortamda gerçekleştirilmesi, kullanıcı hatalarının ortadan kalkması, kontrollerin etkinliğinin artırılması ve işlem sürelerinin kısaltılması hedeflenmektedir. Hâlihazırda 14 kurum tarafından düzenlenen muhtelif belge izin ve onay Tek Pencere Sistemine alınmış, bunların e-belge olarak Bakanlığımıza gönderilmesi ve kağıt ortamında ibraz edilmeksizin doğrudan gümrük işlemlerinde kullanılması, tüm kontrollerin elektronik ortamda, hızlı ve hatasız şekilde sistem tarafından gerçekleştirilmesi sağlanmıştır. Sistemin diğer Bakanlık ve kurumlara yaygınlaştırılması yönünde teknik çalışmalar devam etmektedir.

 “Sektörünüzün en büyük destekçisiyiz”

Otomotiv sektörü, Türkiye için ne ifade ediyor? Sektörün bugün geldiği noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Üretim hacmi, istihdam kapasitesi ve küresel ticaret içerisindeki yüksek payı ile dünyanın önde gelen sektörlerinden olan otomotiv sektörü, Türkiye’nin en önemli ihracatçı sektörleri arasında yer almaktadır. Sektörün büyümeye devam etmesi ülkenin ekonomisi, gelişimi ve istihdamı için önem taşımakla birlikte özellikle otomotiv üretim noktasında nitelik ve nicelik olarak bir sıçrama yakalamasının öncelikli olduğunu düşünmekteyim.

Türkiye’nin otomotiv ihracatının %80’e yakınının Avrupa’ya yapıldığı göz önüne alındığında Avrupa için bir otomotiv üretim üssü haline geldiği görülecektir. Diğer taraftan başta Çin olmak üzere BRIC otomobil üreticilerinin gözünde, güçlü otomotiv altyapısı ve tecrübesinin yanı sıra AB ile arasındaki gümrük birliği ilişkisi, taşımacılık ve lojistik alanındaki üstünlüğü; Türkiye’nin bu ülke grubu tarafından üretim merkezi olarak seçilme şansını artıran faktörler olarak göze çarpmaktadır.

Sektördeki tüm aktörlerin el ele vererek üretim, istihdam ve ihracat potansiyelini en iyi şekilde değerlendirmesinin ekonomimiz açısından büyük önem taşıdığına inanmaktayım.

Sektörümüze vermek istediğiniz bir mesaj var mı?

Otomotiv endüstrisi gibi büyük ölçekli bir endüstriden beklediğimiz, başta Türk Ticaret Kanunu ile 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun olmak üzere ilgili diğer mevzuatta belirtilen düzenlemelere, vatandaşlarımızın ve dolayısıyla ülkemizin refahı açısından tam olarak riayet edilmesidir.

Bu noktada sizler mevzuatın getirdiği yükümlülüklerinizi yerine getirdiğiniz sürece Bakanlığımızın “kolay ve güvenli ticaret” vizyonu çerçevesinde sektörünüzün en büyük destekçisi olacağını, sektörünüzde yaşanan sorunları çözmede yanınızda yer alacağını bilmenizi isterim.


Lütfen Tüm Üyelerimiz için Tıklayınız >




prev
next