Gelecek gelmeli mi?
Hayatınızda almak için can attığınız, alınca da hiçbir değeri kalmayan eşyalarınız oldu mu? İnsanoğlu doğası gereği bir canlıya veya bir eşyaya aşık olur, onu çok arzular ve sahip olduktan sonra her şey sıradanlaşmaya başlar. 30 yıldır evli olan bir çifte sorun. Kadın ayrı şey söyler, erkek ayrı şey. Fakat iki tarafın da güzel olarak hatırladığı hep o “balayıdır” (adı üstünde). Eşyalarda da öyledir. Bir televizyonu, bir cep telefonunu, bir bisikleti çok ister ve ilk aldığınızda tüm ilginizi ona verirsiniz. Zaman geçer, uzaklaşmaya, hiç kullanmamaya ya da daha teknolojik olanlarıyla elinizdekini kıyaslamaya başlarsınız. Peki ya otomobilleri hiç düşündünüz mü?
Otomobil camiasının en genç Genel Yayın Yönetmeni olarak (yaş tam 30) bundan 11 yıl önce gündüzleri üniversitede, geceleri de ofiste geçiyordum. Fakat aklımın her yerinde o dört tekerlekli taşıt vardı. Penceremden baktığımda, telefonumun kilidini açtığımda, üniversitenin bahçesinde oturduğumda, bir alışveriş merkezinin büyük alanında, caddelerde gezerken ya da bir kafede otururken ve son olarak da bir yere ulaşmak istediğimde her yerde otomobillerin olması sizce de garip değil mi? Hayatınızda kullandığınız tüm eşyaları veya her gün dokunduğunuz eşyaları bir düşünün. Sizin için olmazsa olmazlar neler? Otomobil bunların neresinde kalıyor? Ben söyleyeyim: En üstte. Otomobil olmadan, mobilite olmadan bizler bir hiçiz. İşte bu yüzden insanoğlu, mobil ulaşımın icadından bu yana otomobili sürekli geliştirmeye çalışıyor. Bunun nedeni 30 yıldır evli olduğunuz karınızla yaşadıklarınızı yaşamamak için. Karınızı sürekli değiştirmeniz normal karşılanmayabilir ama otomobilinizi değiştirmenize kimsenin bir şey demeye hakkı yok! İşte bu yüzden otomobil firmaları bugünlerde ilgi duyacağımız şeyleri değiştirmeye çalışıyor.
Geçmişte dizel motorlar doğa dostu ve daha uzun ömürlü olarak lanse edilirdi. İngiltere, bugünlerde dizel otomobillere çok yüklü vergiler getirmeyi tartışıyor. Bunun nedeni dizel otomobillerin egzozundan çıkan partiküllerin yarım saatte bir çocuğun ölümüne neden olabileceği ihtimaliymiş. Yani her şey yine çevre için. Geçmişte dizel otomobiller “Geleceğin Otomobilleri” olarak adlandırılırdı. O gelecek şimdi yaşanıyor ama bu sefer de başka bir geleceğimiz var: Çevreci otomobiller ve otonom sistemler.
BMW i8, Ferrari LaFerrari, Porsche 918 Spyder veya Lamborghini Asterion gibi çevreci süper sporlara karşı değilim ama diğer elektrikli, hybrid ve fuel cell otomobillerin daha fazla keyif vermesini beklerdim. Bu konu beni eski otomobillerin ne kadar değerli olduğunu düşünmeye itiyor. Bir BMW E21’den aldığım keyfi Mitsubishi i-Miev’den alamıyorum. O halde bu bana geleceğin çok karanlık olabileceğini de gösteriyor. İnsanlar keyif almayacakları bir şey için para harcar mı? Hele ki Türk insanı…
Otomobil, mekanikten ne kadar uzaklaşırsa ve teknoloji hayatımıza ne kadar çok girerse ondan aldığımız keyif de azalıyor. Ben, otomobilimin tweet atmasını ya da bir kahve içmeye ihtiyacım olduğunu hatırlatmasını istemiyorum. Otomobilim çalışsın, yönettiğim gibi gitsin ve dursun. Fazlası hayatımızı kolaylaştırmak yerine bence daha da zor hale getiriyor.
Kafamı kurcalayan diğer bir konuysa otonom sistemler. Yani sürücüsüz otomobiller. Gelecekte arka koltuğa oturup yolun keyfini çıkarabileceksiniz. Kötü haberse FBI, bu sistemin teröristler tarafından kötü amaçlı kullanılabileceği konusunda uyarılarda bulunuyor. Evet geleceğin kötü hackerları oturdukları yerden bir binayı havaya uçurabilecek. Bu yüzden Türkiye olarak bizler de önlem almalıyız. Otomobil konusunda gelecekte çok şey değişecek. Bizler yine yeni modelleri almak için can atacağız. Belki onlardan sıkılacağız ve daha teknolojik olanlarını alacağız ama retro otomobillere olan ilgimiz asla bitmeyecek. Hiçbir otomobil bana bir Audi RS2, Peugeot 205 ya da Mercedes-Benz E190 kadar ilgi çekici gelmiyor. Belki de dönemin çocuğu olduğum içindir. Yaşayan son mekanik otomobillere şahit olduğum için çok şanslıyım. Ve eğer sizler de öyleyseniz, korkarım her yeni çıkan teknolojiden sıkılıp, geçmişe özlem duymaya devam edeceksiniz.
BBC TopGear Türkiye Genel Yayın Yönetmeni Onur Ziya Demir